Daha fazla mantar tüketmek için 6 neden
Bu yazıdan sonra akşam menünüz mantar olacak! İşte öğünlerinize mantar eklemeniz için geçerli sebepler...
Mantar yemeyi sevenler el kaldırabilir mi? Muhtemelen çok fazla kişi değiliz. Öyleyse sizlere mantar tüketmeniz için çok fazla nedeniniz olduğunu hatırlatmanın görevimiz olduğunu düşündük. ‘Akşama ne yapsam’ konuşmalarında çoğu zaman adı dahi anılmayan, tüketimi unutulan, ikinci, üçüncü hatta onuncu plana atılan bir besin kendisi, bizlere küsmüş bile olabilir :) Biz Diyetkolik ekibi olarak küsleri barıştırmak için yola çıktık ve yazının sonunda sizlere ‘Akşama mantar mı yapsam’ dedirtme konusunda iddialıyız.
1- D ve B vitamini kaynağıdır.
Mantarda bulunan B vitaminleri, sinir sisteminin sağlıklı çalışmasına, cilt sağlığına katkıda bulunurlar. Ayrıca birçok gıdada bulunması kolay olmayan D vitaminini de içeren bir besindir, çünkü mantarlar UV ışığına maruz kaldıklarında D vitamini yapabilirler. Örneğin, UV ışığı ile muamele edilmiş bir Portabella mantarı, D vitamini için Günlük Değerin %100'ünden fazlasını içerir. Şaşırdınız değil mi? Hadi o zaman şaşırtmaya devam…
2- Düşük kalori, düşük yağ içerir.
Mantarın kalorili bir besin olduğunu düşünüp tüketmeyenler toplanabilir mi? İçiniz rahat olsun, mantar diyet menülerinde gözünüz kapalı tüketebileceğiniz bir besin, 100 gramında yalnızca 22 kalori var. Düşük yağ içeriğinin yanında yüksek bir protein içeriğine de sahip.
3- Etli tadı vardır.
Mantarların tadı, beşinci tat duyusu olarak adlandırılan “hoş tuzlu tat” anlamına gelen Japonca bir kelime olan “umami” olarak tanımlanmıştır. Yerken ağzınızda dolu bir tat bırakır, çiğnediğinizi hissedersiniz, uzun süre çiğneyebilirsiniz, bu da yemek yerken daha yavaş yemenize ve daha fazla çiğneyerek sindirime destek olmanıza fayda sağlar.
4- Yüksek selenyum içerir.
Mantarlar, ürün koridorundaki en zengin selenyum kaynaklarından biridir. Bu, vücudunuzda antioksidan gibi çalışan ve hücreleri hastalığa yol açabilecek hasarlara karşı koruyan bir mineraldir. Selenyum ayrıca bağışıklık sisteminde de rol oynar.
5- Daha az et tüketimi sağlar.
Özellikle kolesterolünüz ya da kan lipitleriniz yüksekse şimdi vereceğimiz taktik çok işinize yarayacak. Et yemeklerinizi yaparken etin ölçüsünü azaltarak yerine mantar ekleyin, mantarın etli tadı size sadece et yiyormuşsunuz gibi bir hissiyat verecektir. Yapacağınız yemeğe göre örneğin kıymalı bir yemek yapıyorsanız mantarı biraz daha minik parçalar halinde ekleyerek yemeğin içinde kaybolmasını sağlayabilirsiniz. Makarna sosları, hamburgerler,sandviçler,börekler…Bu taktiği tüm yemeklerinize uygulayabilirsiniz.
6-Sürdürülebilir bir besindir.
Sürdürülebilir, doğaya, dünyaya daha saygılı ürün tüketimine olan merak ve istek son yıllarda daha da artış gösterdi. Çok fazla güneş ışığına, tarım arazisine veya suya ihtiyaç duymayan mantar da bunu destekler nitelikte. Onları et yerine yediğinizde-veya daha az et yemek için karıştırdığınızda-yemeklerinizin genel karbon ayak izini de düşürmüş olacaksınız. Bizce denemeye değer.
Yukarıda da çok farklı özelliklerini saydığımız mantar aslında ‘ bir kitabı kapağına göre yargılama’nın en güzel örneklerinden. Mantarlar pizzanın üzerinden ayıklanacak, yemeğin içinde görüldüğünde burun kıvrılacak besinler değiller, aksine alışveriş sepetlerinde daha çok yer kaplamayı, sofralarımızı daha çok şenlendirmeyi hak edecek türden, besin değeri zengin, kullanım alanları farklı, faydaları vay be dedirtecek cinsten besinler. Hadi o zaman hep birlikte söyleyelim mi: ‘AKŞAMA MANTAR MI YAPSAM…’