Diyetisyen Destekli
Karbonhidrat alımını çok düşük seviyelerde tutarak alternatif enerji kaynağı üretimi sağlayan beslenme modeli.
Ketojenik diyet epilepsi hastaları için tedavi amaçla geliştirilmiştir. Bununla birlikte hızlı kilo vermeyi sağlar, dirençli kiloların kaybedilmesi için bir seçenektir. Ancak yan etkileri olabileceği unutulmamalıdır ve uzman tavsiyesi ile uygulanması daha doğrudur.
Vücudun ana enerji kaynağı karbonhidratlardır. Ketojenik diyette karbonhidrat alımı çok düşük miktarlara çekilerek vücut alternatif bir enerji kaynağı üretimine teşvik edilir. Diyetin çok yüksek bir yüzdesini yağlar oluşturur. Ancak sağlıklı yağları dahil etmek ve ketojenik diyeti doğru planlamak oldukça zordur. Bu hazır diyet paketinde sağlığınızı tehlikeye atmayacak, dengeli planlanmış ketojenik diyet listesine ulaşabiliyorsunuz.
Tavsiye edilen süre
2 Hafta - 4 Hafta
Zorluk
Çok zor
Hedefine ve metabolizmana uygun planlar
Diyetkolik diyetisyenine 5 soru hakkı
Listelere, raporlara ve mikro besin değerlerine tam erişim
App’ten ve web’den kullanım
Siz sağlığınıza odaklanın
Hedefine ve metabolizmana uygun planlar
Diyetkolik diyetisyenine 5 soru hakkı
Listelere, raporlara ve mikro besin değerlerine tam erişim
App’ten ve web’den kullanım
Siz sağlığınıza odaklanın
Ketojenik diyet kavramının kullanımı ilk kez 1921 yılında Russel Wilder tarafından olmuştur. Ketojenik diyetin halk arasındaki bir diğer adı da keto diyettir. Ketojenik diyetin ilk uygulama nedeni: epilepsi gibi bazı hastalıkların tedavisine yardımcı olmaktır. Çok sayıda araştırmaya konu olmuş ve halen araştırılmaya devam edilen bu diyet, bazı hastalıkların semptomlarının azaltılmasındaki etkileri kanıtlanmıştır. Ancak günümüzde bu diyet, bu amaç dışında da kullanılıyor; kilo vermek, sağlıklı beslenmek gibi amaçlar için uygulanıyor ve başarılı sonuçları görülüyor. Son yıllarda ise bu yönlerinden dolayı popülerleşen bir diyet biçimi oluşmuştur.
Temel olarak diğer diyetlere oranla oldukça farklı olan ketojenik diyetlerde, karbonhidrat içeriği oldukça düşük seviyede, protein içeriği orta seviyede ve yağ içeriği ise oldukça yüksek seviyededir. Özellikle karbonhidratlar konusunda oldukça kısıtlı olan bu diyette tahıllar, undan üretilen her türlü besin ve şeker gibi gıdalarda katı yasaklar vardır.
Ketojenik diyette günlük alınan besin oranları düşünüldüğünde; karbonhidrat alımı %5 oranlarına kadar inebilir, aynı şekilde yine az miktarlarda olan protein de kilo başına 1 gram olacak şekilde tüketilir ve sağlıklı yağlardan oluşan yağ grubu ise %65-75 olacak şekilde tüketilir. Günlük alınan kalori ve toplam sıvı içeriklerinde de bir kısıtlama vardır, yaklaşık toplam gereksinimin %80’ini karşılayacak şekilde kısıtlanmıştır. Ketojenik diyetin ana hedefinde vücudun karbonhidrat alımını büyük ölçüde azaltmak vardır.
Bunun yanı sıra başlangıçta vücudun ketojenik diyete alışması sürecinde bir takım yan etkiler görülebilir. Bu yan etkilere halk arasında keto gribi denir. Bunun sebebi genel olarak metabolizmada gerçekleşen değişikliklerden kaynaklanmaktadır. Bu yan etkiler normal şartlar altında 2 ila 7 gün arasında devam eder. Ketojenik diyetin yan etkileri arasında yorgun ve zayıf hissetme, zihinsel işlevlerinde yavaşlama, artan açlık hissi gibi çeşitli belirtiler gözükebilir. Bu yan etkileri en aza indirmek veya engellemek için diyete başlamadan önce karbonhidrat içeren besinlerin tüketimini birkaç hafta boyunca kademeli olarak azaltmak denenebilir.
Diyet listesinin büyük bir kısmı yağ kaynakları olan kaymak, krema gibi besinlerden oluşur. Bu bağlamda genellikle diyetlerde yer alan yasaklardan oluşan bir diyet denilebilir. Yani sağlıklı beslenme programlarında tüketilmesinden kaçınılan pek çok besin türü, bu diyetlerde temel enerji kaynağı olarak tercih edilir. Yüksek yağ içeriği, düşük karbonhidrat ve protein içeriği nedeniyle bu beslenme tarzının vücut üzerinde bazı zararlarının olduğu da bilinmektedir. Sağlık yönünden oluşturduğu bu riskler göz önünde bulundurarak bu diyetin kilo vermek için uygulanmasının güvenilir olup olmadığı hakkında henüz kesin sonuçlara ulaşılamamıştır. Bu nedenle ketojenik diyet, mutlaka uzman kontrolünde belirli süreler içerisinde uygulanmalıdır. Özellikle çocuklarda uzun süre uygulanması büyümede yavaşlamalara sebep olabilir. Aynı zamanda bu diyetin yapılması sürecinde böbrek taşı riskinin yükseldiği de gözlemlenmiştir.
Diyetin temel amacı; karbonhidrat tüketiminin düşürülerek vücudun ketozis moduna geçirilmesi ve vücut depolarındaki yağların yakılmasının sağlanmasıdır.
Geniş anlamda bakacak olursak; ketojenik diyet, karbonhidrat tüketiminde ciddi azalmalar yaşatır. Karbonhidrat tüketimindeki bu azalmalar, vücudu ketozis adı verilen metabolik bir duruma sokar. Vücut ketoz durumuna girdiğinde enerji için yağ yakmada verim oldukça artar ve vücudun enerji ihtiyacı karbonhidratlardan değil yağlardan karşılanmaya başlar. Bu süreçte karbonhidrat alımı sınırlandırıldığı için ana enerji kaynağı glikozun yetersiz kalmasına neden olur ve enerji ihtiyacını gidermek için yağlar, karaciğerde ketonlara dönüştürülür. Yani bu süreçle yağlar yakılmaya başlanır. Oluşan bu ketonlar, sinir hücresinde oluşan tahribatı düzeltir, insüline duyulan ihtiyacı azaltır. Ketojenik diyetler hem kan şekeri değerlerinde hem de insülin seviyelerinde ciddi düşüşlere sebebiyet verebilirler.
Ketojenik diyet diğer diyetlerden biraz farklı, alışılanın dışında bir beslenme listesine sahiptir. Ketojenik diyetin özellikleri aşağıda listelenmiştir:
Ketojenik diyetin ilk çıkışı zayıflama amaçlı değil, bazı hastalıkların tedavisi amacı ile kullanılmaya başlanmıştır. Ketojenik diyet listesinde bol miktarda yağ bulunur. Bu yağların sağlıklı ve kaliteli yağlardan olmasına özen gösterilmelidir. Vücudun ihtiyaç duyduğu enerji miktarının tamamına yakınını olması gereken gibi karbonhidrattan değil yağlardan karşılanır, bu sayede yağ yakılarak kilo vermeye katkıda bulunur.
Ketojenik diyet uzman diyetisyenin gözetiminde ve gerekli ön değerlendirmeler yapıldıktan sonra yapılmalıdır. İnternet üzerindeki diyet listeleri herkes için uygun değildir.
Ketojenik diyet yapmak için yapılacak ilk şey karbonhidrat alımını azaltmak ve yağ tüketimini artırmaktır.
Ketojenik beslenmede ketojenik oran kullanılır. Bu oran diyet listesindeki yağın, protein ve karbonhidrat toplamına oranı olarak hesaplanmaktadır ve tipik olarak bu diyet için oran 4:1’dir. Hesaplanan oranlar 3 veya 4 gram yağa 1 gram protein ile birlikte karbonhidrat olacak şekilde hesaplanıyor. Pay kısmı yağ miktarını, payda kısmı ise protein ve karbonhidrat toplamını temsil eder. 4/1 oranı ile hazırlanan ketojenik diyet yağ içeriği en yüksek olan yöntemdir, bu nedenle uygulanması en zor olan ketojenik diyet yöntemlerindendir. Oranın ne olması gerektiği doktor ve diyetisyenden oluşan bir ekip karar vermelidir.
Ketojenik diyetin birkaç farklı uygulama yöntemi mevcuttur.
Standart ketojenik diyet yönteminde karbonhidrat tüketimi yaklaşık %10, protein tüketimi %20 ve yağ tüketimi ise %70 şeklinde olmalıdır. Ketojenik diyet çeşitlerinden en sık kullanılan standart olandır. Üzerinde en çok bilimsel araştırma yapılmış yöntem standart ketojenik diyettir.
Döngüsel ketojenik diyet yönteminde diyet yapılan günlerin arasına yüksek karbonhidrat alımının olduğu günler koyulur. Yani haftanın belli günleri sadece ketojenik diyet uygulanıp birkaç günü ise yüksek karbonhidrat alımını ve sonra tekrar ketojenik diyete devam şeklinde bir döngü oluşturulabilir. Daha çok sporcular ve vücut geliştirme ile uğraşan kişiler tarafından uygulanan türdür.
Hedeflenmiş ketojenik diyet yönteminde egzersiz yapılmadan önce ya da sonra karbonhidratın tüketilebildiği bir türdür. Daha çok sporcular ve vücut geliştirme ile uğraşan kişiler tarafından uygulanan türdür.
Yüksek proteinli ketojenik diyet yönteminde tipik ketojenik diyet listesine göre daha fazla oranda protein vardır. Diyetteki ortalama besin oranları; %5 karbonhidrat, %35 protein ve %60 yağ şeklindedir.
Ketojenik diyette yüksek oranda yağ içeren ve düşük oranda karbonhidrat ve protein içeren besinlerin tüketilmesi gerekmektedir. Ketojenik diyet yaparken sebze ve et türü besinlerin birlikte tüketilmesi daha iyi olacaktır. Böylece vücudun ihtiyaç duyduğu vitamin gibi besleyici ögelerin daha düzenli alınması sağlanır. Ketojenik diyet için en uygun yiyeceklerin neler olduğunun bilinmesi son derece önemlidir.Ketojenik diyetinde tüketilmesi gereken besinler aşağıda listelenmiştir:
Tuz, karabiber, kırmızıbiber, kekik gibi çeşitli sağlıklı otlar ve baharatlardan elde edilen çeşniler Et: Kırmızı et, tavuk eti, hindi eti gibi Yağlı Balık: Somon, orkinos, alabalık gibi Yumurta Peynir: Keçi peyniri gibi işlem görmemiş peynirler Sağlıklı Yağlar: Zeytinyağı, Hindistan cevizi yağı gibi Düşük oranda karbonhidrat içeren sebzeler: Yeşil yapraklı sebzeler, domates, soğan, biber gibi Kuruyemişler: Badem, ceviz, kabak çekirdeği, chia tohumu gibi Meyveler: avokado, çilek gibi meyveler sınırlı porsiyonlar halinde tüketilebilir. Ketojenik diyet ara öğün için tüketilebilecek atıştırmalıklar aşağıda listelenmiştir: Zeytin Yüksek oranda kakao içeren bitter çikolata Tam yağlı yoğurt Bir avuç kuruyemiş Küçük porsiyon meyve
Ketojenik diyet sürecinde yüksek karbonhidrat ve protein içeren besinlerin tüketimine ara verilmelidir. Günlük karbonhidrat miktarı yaklaşık 50 gramı aşmamalıdır. Ketojenik diyette tüketilmemesi gereken besinler aşağıda listelenmiştir:
İşlem görmüş sıvı yağlar gibi sağlıksız yağlar Patates, havuç gibi kök sebzeler Küçük porsiyon çilek, dut, böğürtlen gibi hariç meyveler Kola, dondurma, pasta, meyve suyu gibi şeker içerikli gıdalar Makarna, pirinç gibi un ve nişasta içeren gıdalar Tatlandırıcı kullanılarak hazırlanmış gıdalar Bezelye, mercimek, fasulye gibi baklagiller Barbekü sos, ketçap, ballı hardallı sos gibi bazı çeşni ve soslar Bira, şarap, likör gibi alkol içerikli içecekler
Ketojenik diyette uyulması gereken kurallar mevcuttur. Bu kurallardan bazıları diğer diyet yöntemlerine göre biraz daha katı kalmaktadır.
Ketojenik diyette yağ bolca tüketilmeli, karbonhidrat kesilmeli. Tabii bu yağlar sağlıklı yağlar olmalıdır.
Hazırlanan diyet listesinin dışındaki hiçbir yiyecek tüketilmemelidir. Öğünlerin saatlerine uyulmalıdır.
Bol su içilmeli. Günlük alınması gereken sıvı miktarının tüketilmesine dikkat edilmelidir.
Diyabet ve yüksek tansiyon gibi hastalıkları olan kişilerin uzman kontrolünde bu diyeti uygulaması gerekir.
Sebzeler buharda pişirme gibi sağlıklı tekniklerle pişirilmeli. Yiyecekler kızartılmamalı.
Tüketilen ürünler gizli karbonhidrat içerebilir, etiket bilgilerini dikkatli okunmalıdır ve beslenme uzmanına danışılmalıdır.
Tavsiye edilen süre 2 haftadan başlayıp 4 haftaya kadar uzanabiliyor. Her insanın metabolizması farklıdır. Keton artışının ne zaman yeterli olacağına bağlı olarak bazı kişilerde daha kısa süre, bazı kişilerde daha uzun süre devam eden bir diyet olabilir.
Evet, ketojenik diyet zor bir diyettir. Ketojenik diyet listesinde yüksek oranda yağ olması ve düşük oranda protein ve özellikle karbonhidrat olması yönünden uygulanması çok zor olan bir diyettir. Bu açıdan bu diyetin uzun süre devam ettirilmesi daha da zorlaştıran bir etmen olmakla beraber sağlık açısından da riskli olabilmektedir.
Ketojenik diyet en başta bazı hastalıkların tedavisi için özel olarak kullanılan bir beslenme programıdır. Bu nedenle doğru uygulanması ile vücuda birçok faydası olan bir diyettir anca dikkat edilmezse zararları da görülebilir.
Ketojenik diyet epilepside özellikle çocuklarda nöbet görülme sıklığında azalma sağlar. Mideyi rahatlatır, yangısını azaltır. Bazı çalışmaların ketojenik diyetin tümör gelişimini yavaşlattığına dair araştırmaları mevcuttur. Akne problemini azaltır. Alzheimer hastalığında ilerleyişi yavaşlatmaya ve belirtilerinde azaltmaya destek olur. Migren ataklarını azaltır. Ketojenik diyeti kalp hastalıkları için risk faktörü olan; kolesterol seviyeleri, yüksek kan basıncı ve artmış kan şekerinde iyileşme sağlar. Tatlı krizlerini azaltır. Parkinson hastalığının semptomlarında azalma sağladığını gösteren çalışmalar mevcuttur. Polikistik over sendromunda insülin düzeyleri yükselir. Bu diyet, insülin seviyelerini düşürerek polikistik over sendromlu hastalara fayda sağlar.
Ketojenik diyeti ile ilgili diyetisyenin yorumu şu şekildedir:
‘’Ketojenik diyet epilepsi hastaları için tedavi amaçla geliştirilmiştir. Bununla birlikte hızlı kilo vermeyi sağlar, dirençli kiloların kaybedilmesi için bir seçenektir. Ancak yan etkileri olabileceği unutulmamalıdır ve uzman tavsiyesi ile uygulanması daha doğrudur. ‘’