Faydaları saymakla bitmiyor! Sirkenin etkileri ve evde sirke yapımı
Kilo kaybını desteklemekten diyabetle savaşmaya kadar vücutta birçok önemli etkisi bulunan sirkenin faydalarını öğrenin, verdiğimiz tarifle evinizde yapmayı deneyin!
Farklı alanlarda da kullanabildiğimiz bir gıda maddesi olan sirke çok uzun yıllardır hayatımızda yer alıyor. Kimi zaman cilde bir faydasını keşfedip yüzümüzde deniyor ve güzelleşmenin iksiri olarak görüyoruz, kimi zaman iyi bir dezenfektan olduğuna inanıp temizlik yaparken kullanıyoruz, kimi zaman da salatalarımızın vazgeçilmez sosu haline getirip yemeye doyamıyoruz. Peki sirke içerisinde hangi besin öğelerini içeriyor, bunlar sayesinde vücudumuzda nasıl etkiler bırakıyor gelin birlikte inceleyelim.
Sirkenin faydaları nelerdir?
Fermentasyon yoluyla üretilen asidik bir sıvı olan sirke sağlığa yararları ve içeriğindeki antioksidanlar ile oldukça popüler bir besin kaynağı. Dünyanın farklı ülke ve bölgelerinde onlarca farklı meyveden üretilmiş sirke türleriyle karşılaşmanız mümkün. Ancak kaynakları farklı olsa da, sayısız faydalı özellik bulundurmaları ve yüksek oranda içerdikleri antioksidanlar tüm sirkelerin ortak noktası. Peki sirkenin faydaları neler? İşte en temel 7 faydası:
1-Farklı yapıdaki birçok zararlı bakteriyi öldürüyor
Sirke içerisinde ana madde olarak bulunan asetik asit, zararlı bakterileri öldürebiliyor veya bu bakterilerin çoğalmalarını önleyebiliyor. Geçmişte tırnak mantarlarını, bitleri, siğilleri ve kulak enfeksiyonlarını temizlemek ve dezenfekte etmek için sıklıkla sirkeye başvuruluyordu. Örneğin modern tıbbın babası olarak nitelendirilen Hipokrat iki bin yıldan fazla bir süre önce, birçok hastalığın tedavisinde bitkisel reçete olarak gördüğü gibi, yara temizliğinde de sirke kullanıyordu.
Sirkenin aynı zamanda bir gıda koruyucusu olarak kullanıldığını görmek de mümkün. Yapılan araştırmalar sirkenin E. coli gibi zorlu bakterilerin çoğalmasını engelleyerek yemeklerin bozulmasını önlediğini gösteriyor. Dolayısıyla siz de yemeklerinizi korumak için doğal bir yol arıyorsanız elma sirkesi işinize yarayabilir.
2-Kan şekeri seviyelerini düşürüyor ve diyabetle savaşıyor
Yüksek kan şekeri, şeker hastalığı olmayan kişilerde de sorun oluşturabiliyor. Hatta uzmanlar arasında yaşlanmanın ve çeşitli kronik hastalıkların ana nedenlerinden biri olduğu da söylentiler arasında. Bu görüşlerden yola çıkarak hemen hemen herkesin kan şekeri seviyelerini normal aralıkta tutması gerektiği açık. Bunu yapmanın en etkili ve sağlıklı yolu ise rafine karbonhidratlardan ve şekerden kaçınmak. Bu konuda alternatif olarak elma sirkesi de güçlü bir etkiye sahip.
İnsanlar üzerinde yapılan birçok araştırmada sirkenin yemeklerden sonra insülin fonksiyonunu iyileştirebileceği ve kan şekeri seviyesini düşürebileceği bulundu. Bu nedenle sirke diyabetli veya kan şekeri seviyesi normal aralığın üstünde olan bireyler için oldukça faydalı bir seçenek. Ancak hali hazırda kan şekeri düşürücü ilaçlar kullanıyorsanız tüketmeden önce bir doktora danışmanızda fayda var.
3-Kilo kaybına yardımcı oluyor ve göbek yağlarını eritmeyi destekliyor
Sirkeyle ilgili şaşırtıcı bir diğer nokta da kilo vermenize destek olması. Gerçekten birçok araştırma sirkenin tokluğu artırarak daha az kalori alımına yardımcı olabileceğini ve yağ yakımını hızlandırmaya sebep olabileceğini gösteriyor. Örneğin yüksek karbonhidratlı bir öğünle birlikte sirke tüketildiğinde, doygunluk hissinin artmasını sağladığından günün geri kalanında kalori alımında yaklaşık 200-275 kalori azalma olduğu gözleniyor. Ayrıca obezite sorunu olan bireylerle yapılan bir çalışma günlük elma sirkesi tüketiminin göbek yağlarının yakılmasını desteklediğini ve kilo kaybını hızlandırdığını gösteriyor. Ancak bütün bu bilgileri de göz önünde tutarak, önemli olanın diyete bir yaşam tarzı olarak yaklaşmak ve güzel sonuçlar elde etmek için etkili birçok yöntemi başarılı bir şekilde birleştirebilmek olduğu da unutulmamalı.
4-Kolesterolü düşürüyor ve kalp sağlığını koruyor
Elma sirkesinin kan şekeri seviyelerini düşürebildiğinden, insülin duyarlılığını artırabildiğinden ve diyabetle mücadelede bizim yanımızda olduğundan yukarıda bahsetmiştik. Bu noktada kan şekeri seviyelerdeki düşmenin kolesterol üzerinde etki ederek onun da düşmesine sebep olduğunu belirtelim. Sonuç olarak sirke iyileşmesini desteklediği bu faktörler sayesinde dolaylı olarak kalp hastalığı riskinin azalmasına da yardımcı oluyor.
5-Kansere karşı koruyucu etkileri bulunuyor
Sirke aynı zamanda polifenoller adıyla bilinen kimyasallar açısından zengin bir besin. Bu kimyasallar kanser gibi bazı hastalıklara yol açabilecek hücre hasarını durdurmaya yardımcı oluyorlar. Test tüplerinde ve hayvanlar üzerinde yapılan bazı deneyler sirkenin kanser hücrelerinin büyümesini yavaşlattığını ve tümörleri küçülttüğünü ortaya koyuyor. Tüketimi kanser riskini azaltacak ve kanserden korunmada bize destek olacak bir etken olabilir, ancak bu konuda net bir sonuçtan söz etmek için daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulduğu da bir gerçek.
6-Alerji semptomlarını azaltıyor
Elma sirkesi aynı zamanda doğal antihistamin (kişinin alerjisi olan maddeyle karşılaştığında ortaya çıkan kimyasal maddenin etkisini önleyen madde) gibi davranma kabiliyeti sayesinde mukusun parçalanmasına yardımcı oluyor. Mevsimsel, çevresel veya evcil hayvanlarla ilgili alerjilerde sirke, hapşırma ve hışıltı gibi semptomları azaltarak yaşam kalitesini iyileştiriyor.
7-Böbrek taşı oluşumunu ve idrar yolu enfeksiyonlarını önleyebiliyor
İdrar çok asidik ve konsantre hale geldiğinde vücutta böbrek taşları oluşumuna sebep olabiliyor. Sirke bu noktada tekrar karşımıza çıkarak bu sefer idrarı alkalileştirme rolü oynuyor ve böbrek taşı oluşumunu engelliyor. Hatta bazı durumlarda hali hazırda oluşmuş taşları bile kırmaya gücü yetebiliyor. Düzenli sirke tüketimi sayesinde bahsettiğimiz etkilerden ötürü idrar yolu enfeksiyonunun da kısmen önüne geçebilirsiniz.
Dozaj ve kullanım önerileri
Sirke tüketimine küçük dozlarla başlayarak vücudun tepkilerini gözlemlemek ve bu süreçte fazla miktarda ilaç almaktan kaçınmak en sağlıklısı. Zira fazla sirke tüketimi diş minesinde aşınma, boğaz ve midede rahatsızlık hissi ve olası ilaç etkileşimleri dahil olmak üzere birçok yan etkiye yol açabiliyor. Bu etkilerden kaçınmak amacıyla miktarına dikkat ederek kullanmak oldukça önemli. Sirkenin en yaygın şekilde önerilen dozajı günde 1-2 çorba kaşığı. Bu miktarda bir sirkeyi yemek pişirirken, salata sosu hazırlarken ya da bir bardak su içerisine katarak tüketebilirsiniz.
Bahsettiğimiz tüm bu yararların yanında sirkenin saç, cilt ve diş bakımında kullanıldığını, hatta temizlik malzemesi olarak bile işlevinin olduğunu biliyoruz. Tüm bunların yanında evcil hayvan bakımında bile zaman zaman rol aldığını da belirtmeden geçmeyelim.
Sirke nasıl yapılır? Ev koşullarında organik sirke yapımı
Ne yediğini bilmek isteyen ve mümkün olan besinleri kendi imkanlarıyla mutfağında yapmayı tercih edenlerdenseniz eğer iyi bir haberimiz var: Evde kendi sirkenizi kendiniz yapabilirsiniz. Ev yapımı sirkeler sadece organik olmakla kalmıyor, pek çok insan evde yapılan sirkelerin marketlerdeki şişelenmiş sirkelerden daha lezzetli olduğunu düşünüyor. Üstelik kendiniz ürettiğinizde lezzetlendirmek için çeşitli ot ve baharatları kullanabilme avantajınız da oluyor.
Sirke, bakterilerin alkolü fermente etmesiyle oluşan asetik asitler sayesinde oluşuyor. Sirkeye keskin tadını veren de işte bu asetik asit. Yapımında kullanılan sirke anası çoğunlukla asetik asit bakterileri (Mycoderma aceti) ve selülozdan oluşan ince ve zararsız bir yapı. Ev yapımı sirkeyi en hızlı şekilde yapmak istiyorsanız çevrenizden veya organik marketlerden sirke anası edinmelisiniz. Aksi takdirde yapmak daha uzun bir süre alacaktır.
Peki sirke nasıl yapılır? Sirke yapımı için en uygun meyve yüksek şeker oranından ötürü kış elmaları. Evde sirke yapacaksanız elmaların organik olmasına ve içlerinde çürük bulunmamasına özen gösterin. Elmaları yıkadıktan sonra kullanacağınız malzeme ve şişeleri de sıcak suyla iyice yıkayıp dezenfekte edin. Kabuklarını soymadan küçük parçalara böldükten sonra presleyin veya katı meyve sıkacağından geçirin. Elinizde sirke anası yoksa şeker takviyesi olarak doğal bal veya pekmez kullanabilirsiniz. Havayla temasını artırmak için mümkün olduğunca geniş ağızlı ve sığ bir şişe seçmelisiniz. Sirke yapımında cam kullanacaksanız koyu renkli bir şişe tercih edebilirsiniz. Fermantasyon işlemi hava gerektiriyor, ancak elbette böceklerin ve tozun şişeye girmesini engellemelisiniz. Bu nedenle şişenin ağzını birkaç kat tülbentle örtüp lastik bir bantla sabitlemenizde yarar var. İlk birkaç hafta silikon veya plastik bir kaşık yardımıyla günde bir kez karıştırarak olası küflenme problemlerini önleyebilir, havalanmasını sağlayabilir, dolayısıyla sirkeleşme işlemini hızlandırabilirsiniz.
Ardından şişeyi karanlık ve sıcak bir yere yerleştirin. Fermantasyon daha yüksek bir sıcaklıkta daha hızlı gerçekleşse de 15-27 derece oda sıcaklığı da sizin için yeterli olacaktır. Alkolü asetik aside dönüştürmek için gereken süre ise ortamın sıcaklığına, başlangıç malzemesinin bileşenlerine ve asetik asit bakterilerinin mevcudiyetine göre değişiklik gösteriyor. Bu süre üç haftadan altı aya kadar uzayabiliyor. Başlangıçta bakteriler sıvıyı bulanıklaştırırken sirke oluştuktan sonra ise üst kısımda kaygan bir tabaka oluşturacaklardır. İşte bu sirke analarını alıp dondurucuda bekleterek bundan sonraki sirke yapımları için saklayabilirsiniz.
Bunun için 3-4 haftanın sonunda sıvının sirke haline gelip gelmediğini görmek için az miktarda sıvıyı test edebilirsiniz. İlk olarak kapalı durumdaki şişeyi koklayın. Eğer güçlü bir sirke kokusu varsa ilk testi geçmiş demektir. Ardından tülbenti açın ve az miktarda sıvı alıp tadına bakın. Sirke tat testini de geçerse BİNGO! Sirkeniz artık filtrelenmeye ve şişelenmeye hazır demektir. Ancak tadı henüz hazır değilse tülbenti değiştirin ve bir süre daha bekletin. Ev yapımı sirkeniz kısa bir süre sonra filtrelenmeye ve şişelenmeye hazır hale gelecektir. Sıvıyı bir kahve filtresi veya tülbentten süzün. Bu aşamada topladığınız sıvı, elde etmeyi hedeflediğiniz sirke olacak.
Sirke yapımında çeşitli ot ve baharatlardan faydalanın
Sirkenizi şişelemeden önce lezzetini artırmak ve görsel çekicilik katmak amacıyla çeşitli ot ve baharatlar da ekleyebilirsiniz. Örneğin bir su bardağı sirkeye bir fincan kuru ot ekleyin. Otları ve sirkeyi şeffaf bir şişe veya kavanozun içine koyun. Kabı örtün ve güneş alan bir pencereye yerleştirin. Şişeyi günde bir kez sallayın. Lezzet yeterince güçlü olduğunda sirkeyi kullanmaya başlayabilir veya süzerek başka temiz şişelere yerleştirebilirsiniz.
Sarımsak, frenk soğanı ve kereviz gibi taze sebzeler de sirkeyi tatlandırmak için kullanılıyor. Sarımsak dişleri genellikle sirkeden tamamen korunamayacak kadar büyük olduğundan 24 saat bekledikten sonra bu taneleri çıkarmalısınız. Ayrıca dereotu, fesleğen, tarhun ve nane de sirkeye lezzet katmak için popüler seçimler arasında yer alıyor. Bu tatlanırma işlemi için seçtiğiniz otları yıkadıktan sonra durulayıp kurumasını bekleyin ya da güneşte veya ılık bir fırında kurutmak için bir kağıda serin. Yapraklar kıvrılmaya başladığında bitkilerinizi alın ve hazırladığınız sirke şişelerine ekleyin. Kendi seçimlerinizle lezzetini değiştirdiğiniz birçok farklı sirke elde etmeniz mümkün. Bu sayede hem damak zevkinize uygun tadı bulmuş hem de sağlığınıza katkıda bulunmuş olacaksınız. Unutmayın bu beden bizim ve ona iyi bakmak için en doğru şeyleri yapmak bizim işimiz!