Görmezden gelmeniz gereken 5 diyet tavsiyesi
Tek bir tavsiyeyle kilo vermek ya da sağlığımıza kavuşmak hepimize cazip geliyor. Ancak sizce de imkansız değil mi? Gelin size en popüler diyet önerilerinin gerçek yüzünü anlatalım.
Son zamanlarda herkesin bir beslenme uzmanı gibi davrandığını düşünüyorsanız, yalnız değilsiniz. Online diyet ipuçları ve rastgele beslenme tavsiyeleri birçoğumuz için kafa karıştırıcı olabilir. Özellikle çoğu zaman gerçekten mantıklı göründüğü ve denemeye değer hissedildiği için. Gerçek şu ki, bu tavsiyelerin çoğu öneride bulunan bireylerin kendi yaşamları ve bedenleri için uygun olabilir. Ancak bu öneriler diğer insanlara sağlık tavsiyesi verme konusunda yetkin olmayan kişilerden geliyor. Oysaki her zaman söylediğimiz gibi beslenme kişiye özgüdür ve birine iyi gelen herkese iyi gelmez. Bu yüzden bu yazıda sizin körü körüne bağlanabileceğiniz diyet tavsiyelerine açıklık getiriyoruz.
1-Bu besin/takviye/ürün metabolizmanızı hızlandırır
Hepimizin en çok inanmak istediği önerilerden biri muhtemelen bu. Ancak maalesef tükettiğiniz hiçbir şey metabolizmanızı önemli bir şekilde hızlandırmaz. Aynı şekilde tükettiğiniz hiçbir şey yağ veya kalori yakmaz. Yağ yakımının tek yolu enerji harcamaktır. İsterseniz enerji harcadığınız 3 yolu size söyleyebiliriz.
a) Yaşamak ve nefes almak: Bir gün içerisinde yaktığımız kalorilerin çoğu vücudumuzun bizi hayatta tutmak için harcadığı enerjiden ve tüm sistemlerimizin çalışmasından gelir. Buna bazal metabolizma hızımız denir ve hiçbir şey yapmasanız bile vücut sizin için bu enerjiyi harcar.
b) Yiyecekleri sindirmek: Yediğimiz yiyecekleri kullanabilmek için belirli bir miktar enerji harcarız.
c) Egzersiz ve hareket: İşte gerçekten yağ yakımını destekleyebilecek en önemli yol budur. İyi bir beslenme programını takip eden egzersizle hiçbir diyet mucizesine ihtiyaç duymazsınız.
Sözde yağ yakıcı yiyecekler veya diğer ürünler metabolizmanızı çok düşük miktarlarda hızlandırabilir. Ancak yağ yakmanıza direkt yarayacak anlamlı bir etkiye sahip değillerdir. Örneğin yağ yaktığına inandığımız kırmızı biber. Bu teori içerdiği kapsaisin bileşiğinden gelir. Kapsaisin bileşeninden gelen ısının adrenali yükselterek vücudunuzun kalori yakımını artırdığı savunulur. Bu teori mümkün gibi görünse de metabolizmamızı kilo kaybına istediğimiz etkiyi gösterecek seviyede artırmaz. Kırmızı biber gibi metabolizma hızlandırdığına inandığınız besinler sadece dengeli bir beslenme planında destekleyicimiz olur ve bu sayede vücudumuz içerdiği yararlı bileşiklerden faydalanır.
Bonus bilginize: Buzlu su içmek metabolizmayı hızlandırmaz ve diğer vitaminler, mineraller veya takviyeleri de bunu yapamaz.
2. X zamanında X kilo kaybedeceksiniz
Geleceği doğru bir şekilde tahmin edebilen kristal bir küreniz var mı? Muhtemelen ‘hayır’ cevabını verdiniz bile. Bu nedenle biri size belirli bir zaman içerisinde belirli bir miktarda kilo vereceğinizi iddia ettiğinde dikkate almamanız en mantıklısı.
Genetik, yaşam koşulları, aktivite seviyeleri ve tercihler açısından hepimiz farklıyız. Bu değişkenler, başkaları veya siz geçmişte bir müdahaleden kilo vermiş olsanız bile, yeni bir müdahale sonucunda ne kadar kilo vereceğinizi tahmin etmeyi imkansız kılar. O yüzden ‘’Kaybedeceğiniz kilo’’ vaatlerini görmezden gelin ve uyguladığınız beslenme programının ne kadar sağlıklı olduğuna odaklanın. Size nasıl hissettireceğine dikkat edin. Kısıtlayıcı mı? Sürdürelebilir mi? Size yiyecekleri nasıl hazırlayacağınızı ve porsiyonlayacağınızı öğretiyor mu? Sağlıklı bütün yiyecekleri içeriyor mu? Bir şey sadece hızlı kilo vermek içinse veya gerçek olamayacak kadar iyi görünüyorsa bu büyük bir kırmızı çarpıdır.
3. Sağlıklı olmak için baklagilleri / tahılları / tüm şekeri / belirli bir yemeği yemeyi bırakın
Elbette her zaman belirli yiyeceklere tahammül edemediğiniz zamanlar oluyordur. Ancak çoğumuzun baklagillerdeki lektin, tahıllardaki gluten ve makul miktarda meyvedeki şeker ile ilgili bir sorunumuz yok. Bu sağlıklı yiyecekleri diyetinizden çıkartmış olabilirsiniz. Ah, hatta ekmeği de kestiniz değil mi? Çünkü muhtemelen biri sizi yememeniz için korkuttu. Özellikle belirtmemizi isterseniz bu oldukça gereksiz bir durum. Sağlıklı beslenmek dengelemekten ve yediklerinizin porsiyonunu kontrol etmekten geçiyor. Aynı şekilde kilo vermek de öyle.
Diyetiniz bütün besinlerle ne kadar dolu ise o kadar sağlıklı ve o kadar sürdürülebilir olur. Ek olarak fiziksel sağlığınızı bir kenara bırakırsak, peki ya duygusal sağlığınız? Kısıtlayıcı bir diyetin size duygusal olarak maliyeti nedir? Arkadaşlarınız ve ailenizle yemek yemek gibi hayatınızın zevk aldığınız kısımlarını yaşamaktan sizi alıkoymuyor mu? Yiyecekler ve yemek konusunda endişelenmenize ve suçluluk duymanıza mı neden oluyor? Bu soru işaretleri aynı zamanda sağlık ve zindelikle de ilgilidir. Bu yüzden bir beslenme planını takip ediyorsanız, duygusal olarak size pahalıya mal olduğunu düşündüğünüzde geri adım atma zamanı gelmiş demektir.
4.Tarçınla tansiyon problemim ortadan kalkacak / Matcha beni ultra sağlıklı yapacak
Hayatınıza ‘’süper yiyecekler’’ eklemek iyidir. Ancak diyetinizin daha az sağlıklı yönlerini geri alamaz veya dengeleyemez. Hatta yediklerinizi daha sağlıklı da yapamaz. Matcha, zerdeçal, kakao, tarçın ve diğerleri gibi sözde süper besinler kesinlikle lezzetlidir ve sağlıklı bir diyette yer alır. Ancak uzun ömürlülüğü yardımcı olan veya sağlığınızı direkt optimize eden sihirli özelliklere sahip değildirler. Yani hindistan cevizi yağında kızartılmış patates cipsi yiyin ama unutmayın: ONLAR HALA CİPS. Demek istediğimiz, diyetinizle sağlığınızı optimize etmeye çalışırken buraya küçük miktarda baharatlar veya soslar eklemek yerine daha az tuz tüketmek veya daha fazla sebze tüketmek sağlığınız üzerinde çok daha büyük etkiler yaratacaktır. Bu yüzden sağlıklı olduğu kabul edilen bu süper besinleri sağlıklı diyetinizin bir parçası haline getirerek etki göstermelerini beklemelisiniz.
5-Diyet tavsiyelerime güvenebilirsiniz: Ben ünlülerle çalışıyorum/ spor antrenörüyüm / sağlıkçıyım
Güvenilir beslenme tavsiyesi için kime güvenebileceğinizi anlamak oldukça zor olabilir. Bu bölümü okumuş ve detaylı bir eğitim almış diyetisyenlerimizin aksine dışarıda yalnızca kişisel deneyimlerine, şüpheli bilimlerine veya ikisinin bir kombinasyonuna dayanarak tavsiyelerde bulunan birçok insan var. Tıp doktoru gibi bir kimlik bilgisi bile, bir kişinin beslenme konusunda size net bir tavsiye verebilecek donanıma sahip olduğu anlamına gelmez. Daha da kafa karıştırıcı olan şey, hiçbir sağlık eğitimi almamış ancak sağlık ve zindelik dilini yeterince iyi bile ve kulağa geçerli, hatta mantıklı gelen tavsiyeleri bir araya getirebilen çok insan olmasıdır. Ancak unutmayın birinin kulağa bilgili görünmesi aslında öyle olduğu anlamına gelmez ve daha da önemlisi bu tavsiye vermeye yetkili oldukları anlamına gelmez. Herkes önemli bir sağlık sorununu gooogle’da araştırabilir ama diyetler hakkında teşhis ve danışmanlık verme sorumluluğunu tamamen üstlenmek başka bir şeydir. Böyle durumlarda yanlış yönlendirmeler faydasız ve hatta tehlikeli olabilir. Bu yüzden diyet tavsiyelerini beslenme uzmanından almanız gerektiğini unutmamalısınız.
Hepsini özetlemek gerekirse, dikkat etmeniz gereken birkaç uyarı işareti: İddialarını desteklemek için yalnızca hayvan araştırmaları veya çok küçük araştırmalar kullanan herkes, beslenme bölümü lisansı olmayan bir ‘uzman’, son derece kısıtlayıcı diyetlerde bulunan herkes, sırf onlar için işe yaradığından sizi bir diyet denemeye ikna eden herkes ve tabii ki kilo vermek için bir ürün satın aldırmaya çalışan herkes… Bu tavsiyelerin herhangi biriyle karşılaşırsanız, koşun! Ya da en azından son derece şüpheci olun ve bir diyetisyenden tavsiyeyi tartmasını isteyin.
Beslenmenin kişiye özgü olduğunu ve kilo vermenin en iyi yolunun sağlıklı, sürdürülebilir bir beslenme programı olduğunu unutmayın! O halde haydi, sağlıklı beslenmek için ilk adımı atın ve ortalarda dolaşan asılsız diyet önerilerine kulaklarınızı tıkayarak sağlıklı öğünlerinizi planlayın.