Akciğer kanserinde beslenme tedavisi
Tüm hastalıklarda beslenme hayat kalitesini iyileştirebilen ve hastalık semptomlarını azaltabilen bir rol oynuyor. Ancak kanser tedavisinde beslenme yetersizlikleri karşımıza çıkabiliyor. Peki en sık görülen kanser türünde genel beslenme önerileri nelerdir?
Akciğer kanseri en sık görülen kanser türleri arasındadır ve dünya çapında kansere bağlı ölümlerin önde gelen nedenidir. Bununla birlikte hayatta kalma oranı tanı aşamasına, kanserin yayılıp yayılmamasına, tedavi sürecine bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Bu süreçte beslenme çok önemli bir rol oynamaktadır çünkü çeşitli radyasyon tedavileri, ameliyatlar hastanın iştah düzeyini azaltmakta, neredeyse besin alımı sıfırlanmakta ve ağız tadı kaybolmaktadır. Bu süreci iyi yönetip beslenmeye dikkat edilmesi iyileşme sürecine olumlu katkı sağlar.
Hem diyet hem de fiziksel aktivite akciğer kanseri riskini azaltmada önemli rol oynayabileceğinden, diyetisyenler tarafından uygulanacak tıbbi beslenme tedavisi önemlidir. Diyetisyenler hastalara bireyselleştirilmiş beslenme tavsiyeleri sunarak hastaların tedavi sürecinde yaşayabilecekleri etkileri azaltmayı hedeflemektedir.
Akciğer hastalarında yetersiz beslenme yaşam kalitesini azaltır, semptom şiddetini artırır ve hayatta kalma oranlarını azaltır. Özellikle eş zamanlı kemoterapi ve radyasyon, özefagus bölgesine radyasyon uygulanması ve evre 3 veya 4 kanser sınıflandırmasında yetersiz beslenme ön plandadır. Bu kişiler hastanelerde yetişkin tarama araçlarıyla taranmalı ve uygun beslenme desteği verilmelidir.
Akciğer kanserinde beslenme tedavisi nedir?
Beslenme tedavisi kişinin yaşı, cinsiyeti, hastalık seyri gibi faktörlere bağlı olarak değişse de günlük enerji ihtiyacı kilogram başına 25-30 kalori, protein ihtiyacı kilogram başına 1-1.5 gramdır. Erken doyma, mide bulantısı, kusma, ishal, kabızlık gibi beslenmeyi etkileyecek semptomlara ve tat alma duyusunda değişiklik, ağrı, disfaji, ağız kuruluğu, çiğneme sorunları, ağızda yaralar gibi ağız sorunlarına çok dikkat edilmesi gerekir çünkü bunlar hastanın iştahını azaltan faktörlerdir.
Akciğer kanseri hastalarında sağlanması gereken iki ana nokta enerji ve protein alımıdır. Hastanın vücut ağırlığı korunmaya çalışılır, ciddi kas kütlesi kaybı ve sarkopeniyi önlemek önceliktir. Çalışmalar, akciğer kanseri için kemoterapi veya kemoradyoterapi tedavisine başlamadan önce hastaların %47 ila %61'inde zaten sarkopeni bulunduğunu göstermektedir. Ek olarak sarkopeni, kanser hastalarında olumsuz sonuçları ve ölüm oranlarını artırır ve genellikle azalmış gıda alımı, sistemik inflamasyon ve geçmişte %5'ten fazla kilo kaybı ile karakterize edilen katabolik metabolizma ile ilişkili çok faktörlü bir sendrom olan kanser kaşeksisinin ayırt edici bir özelliğidir. Kanser kaşeksisi olan hastalarda enerji ihtiyacı kilogram başına 35 kaloriye; protein ihtiyacı ise kilogram başına günde 2,5 grama kadar artar.
Araştırmalar beslenme danışmanlığının kansere bağlı kilo kaybı olan kişilerde gıda alımını artırmaya yardımcı olabileceğini göstermektedir. Akciğer kanserli 310 hasta üzerinde yapılan bir çalışmada, beslenme durumu daha iyi olanların duygusal ve sosyal işlevselliklerinin daha iyi olduğu ve ayrıca yorgunluk, bulantı, kusma, ağrı, nefes darlığı, iştah kaybı, öksürük, ağız veya dilde ağrı, zorluk gibi daha az ciddi semptomlara sahip oldukları görülmüştür. Beslenme durumu normal olan hastalarla, yetersiz beslenme riski taşıyan veya yetersiz beslendiği düşünülen hastalar arasındaki en önemli farklar, uykusuzluk, ishal, nefes darlığı, ellerde veya ayaklarda karıncalanmadaki iyileşmeler olarak kaydedilmiştir.
Yetersiz beslenme riski altında olduğu belirlenen veya yetersiz beslenme teşhisi konan kişilerin, kalori ve protein açısından yoğun yiyecekler tüketmeye çalışması önerilir. İştahın veya alımın zayıf olduğu durumlarda ya da mide bulantısı görüldüğünde daha küçük, sık öğünler ve atıştırmalıklar faydalı olabilir. Akciğer kanseri tedavisi gören birçok hastada yutma güçlüğü veya yemek borusunda ağrı olabileceğinden doku modifikasyonu gerekebilir.
Bununla birlikte besin alımı ağız yoluyla sağlanamayan veya sindirim sistemini kullanamayan hastalarda tedavinin türüne göre tüple beslenme veya bazı durumlarda parenteral beslenme gerekebilir. Gastrointestinal sistem çalışmıyorsa veya sindirim sisteminde tıkanıklık gibi bir sorundan dolayı kullanılamıyorsa parenteral beslenme kullanılabilir. Hastanın ihtiyaçlarını yalnızca diyetle karşılayamaması durumunda enteral beslenme şeklindeki yapay beslenme sağlanmalıdır. Hasta bir hafta veya daha uzun süre yemek yiyemiyorsa veya iki haftadan uzun süre ihtiyaçlarının yalnızca %60 veya daha azını gıda yoluyla karşılıyorsa enteral beslenme şiddetle düşünülmelidir. Hastanın yetersiz beslendiği ve oral alımının zayıf olduğu da dikkate alınmalıdır. Ayrıca yapılan çalışmalar; değiştirilmiş oral diyetler, parenteral ve enteral beslenmeyi içeren beslenme müdahalelerinin yalnızca sonuçları iyileştirmekle kalmayıp aynı zamanda yılda milyonlarca lira maliyet tasarrufu sağlama potansiyeline sahip olduğunu göstermektedir.
Özellikle kanser tedavisi sırası ve sonrasında hastaların kaliteli şekilde beslenmesi ve doktorları aksini söylemediği sürece bol su tüketmesi önerilir. Çünkü tedavi esnasında kullanılan ilaçların vücuttan uzaklaştırılması için de günde 3 litre kadar su tüketmek gerekmektedir. Ayrıca suyun sertliği de burada önemli bir faktördür, aşırı kireçli sular midedeki ağrıyı, peptik ülserin şiddetini ve gaz yakınmalarını artırabilir. Bu yüzden klorlu, kapalı ambalajlı ya da filtre edilmiş şehir suyu tercih edilmelidir. Mide bulantısını artırmaması ya da besin alımını azaltmaması adına da suyun azar azar içilmelidir. Sıvı alımı çay, çorba, ayran gibi içeceklerle de desteklenebilir fakat iştahsızlık ya da şişkinlik gibi durumlarda mide hacmini doldurmayacak hacimce küçük fakat kalorice fazla besinlerin tüketimi sağlanmalıdır.
Akciğer kanserinde hangi besinler tüketilebiilir?
Beslenme uzmanları bu dönemde karbonhidrat kaynağı olarak basit karbonhidratlardan ve şekerden kaçınıp tam tahıllılar, kuru baklagiller, sebze ve meyvelerin tüketilmesi gerektiğini belirtmektedir. Vücudun tüm besinlerden en iyi şekilde faydalanabilmesini sağlamak içinse egzersiz yapılması çok önemlidir, sağlıklı olmak için haftada 3-4 kez, en az 30’ar dakikalık egzersizler süreci desteklemeye yardımcı olur.
Kemoterapi gören bireylerde greyfurt kemoterapi ilaçları ile etkileşime girebileceği için etkisini azaltabilir, bu kişilerin greyfurt tüketimi önerilmez. Ayrıca bu süreçte ağız içinde yaralar ve hassasiyet oluşabileceği için asit içeriği yüksek besinleri ve fazla acılı, fazla baharatlı yiyeceklerin tüketimini önerilmez. Ek olarak hastalarda yutma güçlüğü de gelişebileceği için çok sert yiyecekler yerine daha yumuşak olanlar tercih edilmelidir.
Akciğer kanserinde tüketilmesi gereken besinleri sizin için listeledik:
Çeşitli meyve ve sebzeler
Meyve ve sebzeler içerdikleri antioksidanlar sayesinde hastalıkla savaşmanızda yardımcı olur, iyileşmenizi destekler, bağışıklık sistemini güçlendirir. Tüm meyve ve sebzeleri çeşitlice tüketmek hepsindeki farklı bileşenleri alarak sağlığınızı desteklemenizi sağlar fakat antioksidanca en zenginleri arasında domates, bal kabağı, acı biber sayılabilir fakat bunlar tüketilirken kişinin acı, ekşi toleransı göz önünde bulundurularak seçim yapılmalıdır.
Tam buğdaylı besinler
Tam buğdaylı besinler rafine edilmemiş tahıllardan yapılır, bu da tahıldaki tüm yararlı bileşenlerden faydalanmanızı sağlar. Özellikle rafine edilmiş beyaz undan yapılmış yiyeceklerin tüketilmesi daha az vitamin mineral içerdiğinden dolayı önerilmez. Beyaz ekmeği tam buğday ekmek ile değiştirmek, normal alışılagelmiş beyaz pirinç yerine de esmer pirinç tüketmek daha yararlı olacaktır.
Proteinden zengin besinler
Proteince zengin beslenmek kanser tedavisinin en önemli basamaklarındandır, hastayı kaşeksiden korur. Organik yumurta, et ve süt ürünleri gibi proteince zengin gıdalar tüketerek kanser tedavisini destekleyebilirsiniz. Yağlı biftek ve kızarmış tavuk gibi yüksek miktarda doymuş yağ içeren ve inflamasyona neden olan protein kaynaklarının tüketimini sınırlamak ve bunun yerine somon balığı gibi omega-3 açısından zengin gıdaları koyarak inflamasyonu azaltmak hedeflenmelidir. Bunlara ek olarak tüketilebilecek proteince zengin diğer besin kaynakları ise yoğurt, fasulye ve mercimektir.
Sağlıklı yağlar
Kuruyemiş, avokado, zeytinyağı gibi sağlıklı yağlar önemli ölçüde esansiyel besin değeri sağlar. Eğer iştahınız akciğer kanseri sonrasında kapandıysa bu besinler kalori açısından yoğun oldukları için iyi birer alternatiftir olacaktır. Sandviçlerinizde fıstık ezmesi kullanabilir ve sebzelerinizi yağlı soslar ile soslayabilirsiniz.
İştahı azalan bir kanser hastasının beslenmesi nasıl olmalıdır?
●Tek seferde çok fazla besin grubu tüketmeyin, zaten iştahı olmayan biriyseniz çeşit çeşit yiyecekleri tüketirken zorlanabilirsiniz, bu sizde psikolojik olarak bile yememe isteği doğurabilir. Az az ama sık periyotlarla beslenin, bu beslenmenizi yayarak daha rahat besin almanızı sağlar.
●Beslenmenize sevdiğiniz gıdaları mutlaka ekleyin, tavsiye edilen sağlıklı yiyeceklerin beslenmenizde olması önemli fakat sevdiğiniz yiyecekleri de eklemeniz yemekle olan ilişkinizi daha olumlu etkileyerek yeme isteği doğurabilir.
●Çoğunlukla sabahları iştah daha iyi durumda olur, bu nedenle mutlaka kahvaltıda enerji değeri yüksek yumurta, peynir, süt gibi besinler tüketin.
●Eğer öğünde hiçbir şey yiyemeyecek kadar kötü bir durumdaysanız sıvılara yönelebilirsiniz. Bunun için taze sıktığınız meyve suları, çorbalar, ayran ya da süt iyi bir alternatif olacaktır.
●İştahsız bireylerin soğuk besinleri sıcaklara göre daha rahat tolere ettikleri gözlenir, bu durumda yoğurt, sütlü tatlılar, dondurma gibi yiyecekleri tercih edin.
●Tercihiniz kalorisi yüksek, besleyici besinlerden yana olsun veya yediğiniz şeylerin kalorilerini siz artırın, meyvelerinizin veya tatlılarınızın üzerine bal, fındık, ceviz, badem; makarnalarınıza ceviz, peynir, yoğurt ekleyebilirsiniz.
●Yiyeceklerin sunumunu değiştirerek onları daha iştah açıcı hale getirebilirsiniz. Örneğin meyveyi bütün olarak tüketmekte zorlanıyorsanız meyve suyu, komposto, hoşaf veya meyveli tatlı olarak tüketebilirsiniz.
●Bir bardak sütün içine ceviz, bal, muz, fındık, fıstık ezmesi koyup rondodan geçirip sağlıklı bir ara öğün hazırlayabilirsiniz.
●Yemek sırasında çok fazla sıvı tüketmek çok daha hızlı bir doygunluk hissi yaratır, bu yüzden suyu öğün aralarında tüketerek öğünde daha fazla besin alımı sağlamaya çalışın.
●Öğün saatiniz olmasa bile eğer açlık hissediyorsanız hemen bir şeyler tüketin.
●Yanınızda tuzlu bisküvi, kraker, kek, kuru meyveler, leblebi gibi besinler bulundurun, sık sık atıştırın fakat kendinizi ana öğünde bir şey yiyemeyecek kadar doldurmayın.
●Çok baharatlı, acılı, yağlı gıdalar mide bulantısı ve mide yanmasına neden olabilir, rahatsızlık duyduğunuz besinleri diyetinizden çıkarın.
●Yatmadan önce bir şeyler tüketmeye çalışın, böylece bir sonraki öğünde iştahınızın biraz daha iyi hale geldiğini göreceksiniz.
Kanser hastaları için genel beslenme önerileri nelerdir?
Ana öğünde yağsız et, derisiz tavuk, hindi, balık gibi hayvansal kaynaklı, kaliteli proteinleri tercih edin. Bunları pişirirken ızgara, haşlama veya fırınlama gibi sağlıklı yöntemleri kullanın.
Ana öğünde kullanılacak olan yoğurt, ayran, kefir gibi gıdalar protein kaynağıdır. Sebze tükettiğiniz öğünlerde bunlardan birini mutlaka beslenmenize dahil edin.
Gün içerisinde yaptığınız ara öğünlere de protein ekleyin. Örneğin galeta ya da çubuk kraker tarzı bir şeylerin yanına mutlaka peynir, yoğurt, ayran gibi bir protein kaynağı ekleyin.
Yumurta çok kaliteli bir protein kaynağıdır, eğer kahvaltıda haşlanmış olarak tüketemiyorsanız peynirli omlet veya menemen gibi değişik versiyonlara şans verin.
Peynir iyi bir alternatiftir, sadece kahvaltılarda değil, aynı zamanda makarnalara, salatalara, çorbalara da ekleyin.
Sebze yemekleri ve çorbaları pişirirken içerisine kıyma veya tavuk gibi hayvansal protein kaynağı ya da nohut, mercimek gibi bitkisel protein kaynağı ekleyerek besleyiciliğini artırın.
Ekmek tercihinizi çok tahıllı ekmeklerden yana kullanmak daha sağlıklı olacaktır.
Öğünlerde kullanacağınız salatalara ceviz, badem, peynir gibi besinler ekleyin, bu sayede hem öğünün kalorisini artırıp hem de sağlıklı yağ kaynakları eklemiş olacaksınız.
Kuru meyve, ceviz, fındık, badem eklenmiş kekler, kurabiyeler, aşureler, sütlü tatlılar hem protein hem de enerjisi yüksek gıdaları ara öğünde de tercih edin.
Günlük enerji ihtiyacınızı karşılamak için bal, reçel, pekmez gibi kaynaklardan yardım alın.