Asitli içecekler: Şekerlisi de şekersizi de zararlı mı?
Asitli içecekler vücuda ne yapıyor? Diyet seçenekleri alternatif olabilir mi?

Birçok sağlıksız besini düşününce asitli içecekler gözünüze o kadar da tehlikeli gelmiyor olabilir. Her şeyden önce bu içecekler ucuzlar, her yerdeler ve tıpkı kahve gibi hızlı bir şekilde enerjiyi yükseltiyorlar. Uyuşturucu maddeler ya da sigara kadar da kötü olamazlar, öyle değil mi? Kötü haber vermek istemezdik, fakat asitli içecekler gerçekten sağlık üzerinde ciddi tehlike barındırıyorlar.
Sağlığınız için atacağınız en doğru adımlardan biri beslenme düzeninizden asitli içecekleri tamamen çıkarmak. Bu yazımızda neden asitli içecekleri bırakmanız gerektiğinden ve yerlerine koyabileceğiniz alternatiflerden bahsedeceğiz.
Asitli içecekler neden bu kadar tehlikeli?
8 çay kaşığı eklenmiş şekeri bir anda yutabilir misiniz? Muhtemelen hayır. Fakat bir kutu asitli içecek içtiğinizde 39 gram eklenmiş şeker alarak tam olarak bunu yapmış oluyorsunuz aslında.
Amerikan Kalp Derneği, günlük tüketilmesi gereken eklenmiş şeker miktarının kadınlarda en fazla 6 çay kaşığı, erkeklerde ise 9 çay kaşığı olması gerektiğini söylüyor. Bu rakamlar göz önüne alındığında bir kutu kolanın bile bu miktarı aştığı görülüyor. Bu durum asitli içeceklerin neden her doktorun yasak listesinde yer aldığını da açıklıyor.
Şeker, obezite ve diğer metabolik hastalıkları tetikleyen bağırsak semptomlarıyla doğrudan ilişkili. Aynı zamanda bağırsaklardaki kötü bakterileri ve mayaları da besliyor. Asitli içeceklerde bulunan eklenmiş şekerin kalp ve damar hastalıkları, obezite ve bazı kanser türlerine yakalanma riskini artırdığı da biliniyor. Bu içeceklerin yüksek miktardaki şeker ve asit içeriği dişlere de çok fazla zarar veriyor. Asit diş minesini aşındırdığı gibi plak oluşumunu, oyuk ve diş çürüklerini de artırıyor.
Diyet alternatifler de en az diğerleri kadar zararlı
Asitli içeceklerin olumsuz etkilerinin çoğunun yüksek eklenmiş şeker içeriğinden kaynaklandığı düşünülürse şekersiz ya da diyet versiyonlarının daha sağlıklı seçimler olduğu varsayılabilir. Ancak ne yazık ki öyle değil.
Aspartam asitli diyet içeceklerin yapımında sıklıkla kullanılan yapay bir tatlandırıcı ve üç kimyasal bileşiğe ayrılıyor: fenilalanin, aspartik asit ve metanol. Bu bileşiklerin ilk ikisi doğrudan kan dolaşımına giren ve nöronal süreçleri etkileyebilen amino asitler. Ancak sonuncu bileşik, yani metanol daha sinsi ve tehlikeli. Bu bileşik kan-beyin bariyerini geçebilen zararlı bir kimyasal ve kanserojen olan formaldehite dönüşüyor. Hayvanlar formaldehiti zararsız bir maddeye dönüştürmeyi başarsa da insanlar bu değişiklik için gerekli olan enzime ne yazık ki sahip değil. Tatlandırıcılara ilişkin çalışmalar ve tartışmalar devam ediyor olsa da, aspartam son dönemlerde karaciğer, akciğer, beyin ve meme dahil olmak üzere çeşitli kanser türleriyle ilişkilendiriliyor.
Diyet asitli içecekler hastalık riskini artırıyor
Tedavi sürecinde olanların ya da Tip-2 diyabet riskini azaltmak isteyenlerin, bu içeceklerin diyet alternatiflerinin hastalığa neden olan ya da daha kötü hale getiren etkisini bilmelerinde yarar var. Üstelik diyet asitli içecekler Tip-2 diyabet riskini artırmanın yanı sıra kalp hastalığı riskini de artırabiliyor.
Genel olarak kimyasal tatlandırıcıların normal şekerden daha yoğun bir tada sahip olduğunu söylemek mümkün. Bu durum tat alma duyularının körelmesine ve meyve gibi sağlıklı ve doğal tatlıların tadını almayı zorlaştırıyor. Bu durum ise daha tatlı, daha sağlıksız ve daha yüksek kalorili yiyecek ve içeceklere yönelinmesine sebep olacak, kilo kontrolünün sağlanmasında da olumsuz etki gösterecektir.
Şunu bilmelisiniz ki diyet ya da normal çeşitleri olsun, asitli içecekler vücudunuzun ihtiyacı olan hiçbir besin öğesini size vermiyor. Bu içecekleri içtiğinizde tamamen boş ve zararlı kalori almış oluyorsunuz. Kendinize bunu yapmak istemiyorsanız beslenmenizde yer verdiğiniz içecekleri gözden geçirmeniz çok iyi olur.