Ayurvedik Beslenme Nedir?
Ayurvedik Beslenme terimini daha önce duydunuz mu? Nerde, nasıl ortaya çıkmış, faydaları, zararları ve daha pek çok bilinmeyenini siz değerli Diyetkolik okuyucuları için araştırdık.
Ayurvedik Beslenme terimini daha önce duydunuz mu? Nerde, nasıl ortaya çıkmış, faydaları, zararları ve daha pek çok bilinmeyenini siz değerli Diyetkolik okuyucuları için araştırdık.
Ayurvedik beslenme asıl ismini Sanskritçe bir kelime olan AyurVeda’dan alır. Ayur’ doğumdan ölüme yaşamı etkileyen unsurlar’ ve Veda ‘uzun yaşama bilimi’ kelimelerinin birleşiminden oluşan, yaşam bilimi anlamını taşıyan AyurVeda dünyanın en eski sağlık sistemi olarak kabul edilmektedir.
Ayurvedik Beslenme Ne Demek?
MÖ 5000’li yıllardan beri uygulanan AyurVeda, yaşama, sağlığa ve hastalıkların yönetilmesine bütünsel açıdan yaklaşan, tıbbi bitkileri, mineralleri kullanarak hastalıkların önlenmesine ve sağlıklı yaşamın tanımlanmasına vurgu yapan bir sistemdir. Bu felsefi yaklaşım sözel olarak ortaya çıkmış olsa da, M.Ö. 500’lü yıllarda Chakara, Sushruta ve Vagbhata tarafından yazılı hale dönüştürülmüştür. Ayurvedik Beslenme sistemine göre insan vücudu uzayda yer alan 5 elementi bünyesinde bulunduran bir yapıdan oluşmaktadır. Bu elementler eter, hava, ateş, su, topraktır. Bu 5 elementin birleşimi sonucunda vata, pitta ve kapha olarak adlandırılan doşalar meydana gelmektedir. Eter ve hava Vata dengesini, ateş ve su Pitta dengesini, toprak ve su da Kapha dengesini oluşturan birleşimlerdir. Doşalar sağlığın ve hastalığın nedenleridir. Doşaların fazlalaşması hastalığı ortaya çıkarırken denge durumunda olmaları sağlık durumunu oluşturur.
Ayurvedik Beslenmede Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?
Ayur-Veda felsefesine uygun beslenme ve diyet yapma k için öncelikle diyetisyen ve beslenme uzmanlarından bilgi alınmalı, vücut doşalarının yanı sıra metabolik yapıya uygun besinler tüketilmelidir.
Ayurvedik Beslenmenin Faydaları Nelerdir?
Ayurvedik beslenme doğru uygulandığını vücudu iyileştirecek etkiler gösterebilmektedir. Bunların bağzıları aşağıda listelenmiştir;
-
Bedenin temizlenip arınmasını, zihnin yenilenmesini sağlar.
-
Tıkanan kanalları temizleyerek vücuttaki enerji akışını kolaylaştırır, gerginliği giderir ve sağlığı iyileştirir.
-
Vücut mekanizmalarını düzenleyerek hastalıkları önler.
-
Kilo kaybına yardımcı olur.
-
Dengeli bir diyet ve yaşam tarzı benimsemeye teşvik eder.
-
Yaşlanma sürecini yavaşlatır, fiziksel gücü, dayanıklılığı artırır.
-
Bağışıklığı güçlendirir.
-
Vücut potansiyelinin farkında olunmasına yardımcı olur.
Ayurvedik Beslenmenin Zararları Nelerdir?
Ayurvedik beslenmenin bir zararı olduğuna dair henüz bir kanıt yoktur.
Nasıl Ayurvedik Beslenilir?
Ayur-Veda’ya göre beslenme; yaşamın temel yapı taşlarından biridir. İnsanların geneli günde en az üç kere yemek yediği için tükettiği gıdalar sağlıklarını doğrudan etkiler. Gıdalar sağlık ve şifa kaynağı olabilecekleri gibi, dengesizlik ve hastalıklara da yol açabilirler. Karbonhidrat, protein, ve yağlara odaklanmak yerine, Ayur-Veda; besinlerin tat ve niteliklerinin, doşaları (Vata, Pitta ve Kapha) nasıl etkilediğine odaklanır ve vücut tipine göre bir beslenme izler.
Ayurvedik Beslenme Nasıl Uygulanır?
Ayurvedik Beslenme uygulamak için öncelikle vücut tipinizin hangi doşayı oluşturduğunu öğrenmelisiniz. Bunun için bir doktor , diyetisyenden yardım almanızda fayda var. Doşa testleri ve vücut tipinizin analizi ile hangi doşayı oluşturduğunuzu öğrendikten sonra ayurvedik beslenmek için hazırsınız. Her insanın kendine has bir doşa oranı veya metabolik tipi vardır. Metabolik tipe dayanarak bazı yemekler denge ve sağlık için tüketilirken, bazılarından ise uzak durulması gerekir. Bireysel bir Ayurvedik Besin Programı hem dengesizlikleri düzenler, hem de insanların optimum sağlık, metabolizma ve kiloda kalmasına yardımcı olur.
Ayur-Veda beslenme sisteminde doşaları etkileyen 6 temel tat vardır. Bunlar; tatlı-ekşi-tuzlu-acı-keskin ve buruk tatlardır. Vata; tatlı-ekşi ve tuzlu yiyeceklerle, Pitta; tatlı, acı ve buruk tatlarla, Kapha ise; keskin, acı ve buruk tatlarla dengelenir. Ayur-Veda felsefesinde her vücudun kendine özgü bir doşa oranı vardır ve bu oran doşa testiyle belirlenir. Doşa oranı belirleme testi insanların doşa tipini belirlemek amacıyla yapılan bir testtir. Doşa testinde yer alan sorular kişilerin doşa seviyesini belirlemek amacıyla kullanılan ifadelerden oluşmaktadır. Testte yer alan ifadeler okunduktan sonra ; 5 (bu madde bana çok uyuyor), 4 (bu madde bana uyuyor), 3 (bu madde bana bazen uyuyor), 2 (bu madde bana nadiren uyar), 1 (bu madde bana uymaz) ve 0 (bu maddenin benimle hiçbir alakası yoktur) seviyelerinden birisi seçilerek işaretlenir ve test sonunda bütün sayılar toplanarak doşa oranı hesaplanır. Testin sonunda en yüksek puanı alan doşa, kişinin doşası olarak kabul edilir. Doşa testinde bazı kişilerde 2 doşa türü de aynı puana sahip olabilmektedir. Bu durum kişinin çift doşa özelliğine sahip olduğu anlamına gelmektedir. Kısacası öğrenilen doşanıza göre vücudunuza iyi gelecek besinler belirlenir.
VATA
Hava ve eter ikilisinden oluşan Vata doşası ağır basan insanlar enerjik, yaratıcı ve doğaldırlar ve risk almayı severler. Vata doşasının dengesi bozulduğunda bu doşası baskın olan kişilerde sinirlilik, korku, yorgunluk, depresyon ve saldırganlık,kabızlık, ciltte kuruluk, şişkinlik, kilo dalgalanmaları, kan dolaşımında zayıflama ve terleme gibi pek çok belirti ortaya çıkmaktadır.
Vata Vücut Yapısı: Zayıf Vücut Yapısı, Yumrulu Diz Yapısı, Kıvırcık Saç Şekli, Uzun Boy, İnce Parmaklar, Soluk Ten, Çarpık Diş Yapısı
Vata’nın yüksek olduğu dönemlerde uygulanacak en önemli diyet prensibi sıcak ve pişmiş yemekler tüketmektir. Çünkü Vata soğuk, kuru, ve pürüzlü olduğu için, hafif zeytinyağı veya sade yağda pişmiş yemekler bu bünye üzerinde yatıştırıcı bir etki yaratacaktır. Sıcak süt, bitkisel çaylar, veya sahlep bu kişileri dengelemeye yardımcı olur. Soğuk sandviçler, peynirler, salatalar, ve kuru tahıllar (örneğin sabah kahvaltısında soğuk süt ile yenen mısır gevrekleri) bu bünyeler için dengesizlikler yaratır ve genelde tercih edilmemelidir. Vata’yı dengede tutmak için insanlar tatlı, ekşi, ve tuzlu tatları tercih ederek acı, keskin, buruk tatlardan ve yemeklerden de uzak durmalıdır. Sonbahar ve kışın portakal, greyfurt, kivi, muz, avokado, ve üzüm gibi tatlı, ekşi, ve ağır meyveler, yaz aylarında ise kiraz, şeftali, kavun, böğürtlen, incir, ve erik gibi meyveler Vata’yı dengede tutar. Vata dengesi için sebzeler pişirilmeli ve çiğ salatalardan uzak durulmalıdır. Pancar, havuç, kereviz, bal kabağı gibi kök sebzelerinin yanında bamya, pırasa, kabak ve ıspanak vata için önemli seçimlerdir. Ufak miktarlarda yeşil ve yapraklı sebzeler (ufak doğranmış ve lifli kısımları kullanılmadan), brokoli, karnabahar, saf yağlı ve az baharatlı patates de Vata’yı dengeler. Bunların yanı sıra her gün mümkün olduğu kadar ılık su ve iki-üç bardak bitki çayı tüketilmesi vata dengesi için önemlidir.
PİTTA
Pitta: Ateş ve su birleşiminden oluşur. Pitta doşası ağır basan insanlar doğal liderlik ve yönetici ruhuna sahip, karar almaya odaklı kişiler olarak bilinirler. Pitta dengesi bozulduğunda vücut ısısında artış, sinirlilik, huzursuzluk, sabırsızlık ve ruh halinde dengesizlikler yaşanmaktadır. Pitta vücutta metabolizma, hazım ve değişime hükmeder. Pitta bünyesi sıcaklık ile ilişik olduğu için etkileri havanın ısındığı yaz aylarında (özellikle Temmuz ile Eylül arası) daha yoğun hissedilir. Bu dönemde vücuttaki Pitta’yı yatıştırmaya dikkat edilmelidir. Dengesini yitirmiş bir Pitta dışarıya mide ekşimesi, reflu, cilt kızarıklıkları, güneş yanıkları, sıcaklık hissi, baş ağrıları, ateş, ve asabiyet olarak kendini gösterir.
Pitta vücut yapısı: Atletik vücut yapısı, Düz saçlar, Belirgin göz yapısı, Canlı ten rengi
Pitta’yı yatıştıran bir diyet ve hayat tarzını takip etmek (soğuk yemeklerle beslenme, acı ve bol baharatlı yemeklerden kaçınma ve günün en soğuk zamanlarında egzersiz yapmak) bu doşayı dengede tutmaya yardımcı olmaktadır.
KAPHA
Kapha elementi toprak ve sudur. Kapha doşası yüksek olan bireyler toplumların önderi olarak nitelendirilirler. Duygu dalgalanmaları en az olan, görev ve sorumluluk bilinçleri çok yüksek olan bireylerde Kapha oranı yüksektir.
Kapha vücut yapısı: Kalın vücut yapısı, basık vücut yapısı, geniş kulak yapısı, geniş göz yapısı, geniş dudak yapısı, büyük dişler, kısa parmaklar, kalın-dalgalı saçlar, kalın-sert deri, kalın-sert tırnak
Kapha dengesi bozulduğunda aşırı sahiplenme, madde bağımlılığı, aşırı duyarlılık söz konusu olmaktadır. Kapha oranı yüksek olan kişiler kalın kemikli, yumuşak ciltli ve sabit bir duygusallığa sahip olurlar. Sağlıklı kalmak için bünyelerinde bulunan su ve toprağı diğer üç element (eter, hava, ve ateş) ile dengelemeleri gerekir. Bu elementleri hayatlarına katmak Kapha’ların nefes ve solunum yolları sıkıntıları, yağlı cilt, yorgunluk, zihin durgunluğu, depresyon ve kilo alma problemleri için faydalı olur. Kapha ıslak ve soğuk sezonlar ile ilişiktir ve bu yüzden kışın son ayları ile ilkbahar döneminde etkileri ağır basar. Kış mevsiminin uzun, soğuk, ve karanlık günlerinde insan vücudu Kapha enerjisini biriktirdiği için, özellikle bu dönemlerde aktif ve hareketli olmaya özen gösterilmesi bağışıklık sistemini desteklemektedir.
Ayurvedik Beslenmede Öne Çıkan Baharatlar Nelerdir?
Ayurvedik beslenmede baharatların kullanılma sebebi sindirimi kuvvetlendirmek, vücudu toksinlerden arındırmak, gaz ve şişkinlik gibi sindirim problemlerini önlemek gibi sağlık yararlarından faydalanabilmektir. En çok kullanılan baharatlar zerdeçal, kimyon, kişniş, rezene, karabiber, zencefil,nane kakule, tarçın, muskattır.
Aşağıda bazı baharatların vücut için yararlarını listeledik.
-
Tarçın sindirimi kolaylaştırır, kan şekerini olumlu yönde etkiler ve vücuttaki asitle savaşır.
-
Kakule sindirimi uyarır ve şişkinliği önler.
-
Karanfil, antibakteriyeldir ve bağırsak mikrobiyotasını destekler.
-
Sindirimi kolaylaştırıcı ve rahatlatıcı etkileriyle bilinen kişniş, kabızlıkla da savaşır.
-
Kimyon sindirimi destekler, şişkinliği azaltır ve karaciğeri detoksifikasyonunda rol oynar.
Ayurvedik Beslenmede Neler Yenir?
Ayurvedik beslenmenin türlerine göre tüketilen yiyecekler değişiklik gösterir.
-
Kapha insanları hafif, kuru, sıcak, acı, büzücü ve baharatlı yiyecekleri tercih etmelidir.
-
Sebze ağırlıklı beslenmeli, süt ve tuzdan uzak durmalıdır.
-
Marul, patates, brokoli, patlıcan, yeşilbiber, turp, elma, yaban mersini, kivi, armut, mercimek, zencefil, kuru meyve, balık, sıcak tahıl, badem yağı, hardal, kenevir, baharat, sebze suları, tarçın çayı gibi besinlere ağırlık vermelidir.
-
Süt ürünleri, aşırı işlenmiş yiyecekler, hamur işleri, şeker ve kızarmış yiyecekler gibi ağır yiyeceklerden mümkün olduğunca kaçınmalıdır.
Kapha doşası olan kişi zeytin yiyebilir, evet, ancak yeşil olması gerekir. Kapha diyetinde siyah zeytin kesinlikle yasaktır.
-
Pita insanları, doğası gereği soğuk, tatlı ve biraz acı olan yiyecekleri yemelidir.
-
Büzücü ve az baharatlı yiyecekler tüketmelidir.
-
Nohut, kabak, kuşkonmaz, brokoli, lahana, yeşil yapraklı sebzeler, kefir, soya fasulyesi, armut, elma, hindistancevizi, zeytin ve ayçiçek yağları, pirinç, yumurta akı, yonca çayları, karahindiba, ebegümeci, nane, tatlı su ve tatlı meyve suları tercih ederek diyet uygulamalıdır.
Pita diyette her şey tüketilmez, bazı gıdalar diyetten çıkarılmalıdır.
-
Meyveler: limon, greyfurt ve asidik kırmızı meyveler gibi asidik.
-
Sebzeler: acı biber, patlıcan, çiğ soğan, çiğ sarımsak, domates, turp.
-
Tahıllar: karabuğday, mısır, darı, çavdar, mayalı ekmekler.
-
Baklagiller: soya eti, soya sosu.
-
Süt ürünleri: eskitilmiş peynirler, ekşi krema, ayran, tuzlu tereyağı.
-
Yağlar: tüm kuruyemişler (çiğ badem hariç), rafine ayçiçek yağı, palmiye yağı, yerfıstığı yağı.
-
Hayvansal protein: kuzu, sığır eti, kabuklu deniz ürünleri
-
Baharatlar: Aşırı biber, sarımsak, soğan ve sıcak hardaldan kaçınırlar
-
Tatlandırıcılar: yapay tatlandırıcılar, beyaz şeker, esmer şeker, bal (ısıtılmış veya pişirilmiş).
Vata diyeti uygulayanların tüketmesi gereken ürünler son derece besleyici olmalı, çiğ olmamalı, ne sıcak ne soğuk olmalı ve az baharatlı olmalıdır.
İşte bazı örnekler:
-
Enginar, kuşkonmaz, pancar, havuç, salatalık, pişmiş soğan,
-
Tatlı patates, avokado, hurma, incir, şeftali, ananas, erik,
-
Kuskus, pirinç, pişmiş yulaf ezmesi,
-
Akçaağaç şurubu, meyve suları, çaylar, bal, süt ürünleri ürünleri,
-
Tavuk, hindi, balık, portakal, muz, kayısı, yumurta ve kişniş ve baharat olarak kekik tercih edilir.
Vata diyetinde kaçınılması gereken tatlar: Acı ve Sıkılaştırıcı
-
Meyveler: kuru meyveler, kuru üzüm, elma ve armut, karpuz
-
Sebzeler: çiğ, kurutulmuş ve soğuk: marul, domates, filiz, patlıcan, patates ve salatalar
-
Tahıllar kuru: granola, mısır, darı, çavdar
-
Baklagiller: fasulye, soya,
-
Süt süt tozu, kutulu süt, dondurma, yoğurt (süt organik olmalı)
-
Hayvansal gıdalar: kırmızı et,
-
Çeşniler: hepsi ölçülü olarak Vata için iyidir
-
Kuruyemişler: hepsi ölçülü olarak Vata için iyidir
-
Yağlar: ölçülü kullanıldığında Vata için iyidir
-
İçecekler: uyarıcılardan kaçının, alkol, kahve, alkolsüz içecekler, çikolata, siyah çay
-
Tatlandırıcı: Beyaz şeker, sakarin ve aspartam içeren tatlılardan ve ürünlerden kaçının.
Tüm bunlara ek olarak sizler için ayurbedik beslenmeye uygun birkaç tarifi sizler için derledik.
Zencefilli Havuç Çorbası
Dolaşım ve sindirime iyi gelen zencefilli havuç çorbası A vitamini açısından oldukça zengin bir bileşene sahiptir. Düşük Pitta seviyesini yükselten, yüksek Kapha ve Vata seviyesini de dengeye getiren bu çorba rahatlıkla hazırlanıp tüketilebilmektedir. Pitta seviyesini düşürmek için 10 bütün karabiber yarıya indirilebilmektedir.
Gerekli Malzemeler
● Yarım yemek kaşığı zeytinyağı,
● 1 su bardağı doğranmış soğan,
● 1 tatlı kaşığı kıyılmış zencefil,
● 3 su bardağı rendelenmiş havuç,
● 5 su bardağı su,
● 1 tatlı kaşığı tuz,
● 1 adet tarçın çubuğu,
● Doğranmış 2 yemek kaşığı taze maydanoz,
● 10 adet tane karabiber
Hazırlanışı : Orta boy bir tavaya zencefil ve soğan eklenir, soğan karamelize olana kadar 5-8 dk sotelenir. Havuç, su tuz, çubuk tarçın, tane karabiber karıştırılır ve su kaynatılır. Su kaynadıktan sonra kısık ateşte 15-20 dk pişirme işlemi gerçekleştirilir. Pişme işlemi tamamlandıktan sonra çubuk tarçınlar ve tane karabiberler karışımdan çıkarılır. Geri kalan malzemeler püre haline getirilir ve maydanoz ile süslenerek servis edilir.
Ayurvedik Makarna
Protein alımı açısından son derece önemli bir makarna menüsüdür. Kahvaltıda ve aperatif olarak tüketilebilmektedir. Kapha ve Pitta doşalarını artıran, Vata doşasını ise dengede tutan bir özelliğe sahiptir. Hazırlanırken 2 yumurta yerine 1 yumurta sarısı ve 2 yumurta beyazı kullanılırsa yüksek olan Kapha ve Pitta doşalarını düşürerek vücut dengesini sağlamaktadır.
Gerekli Malzemeler
● Yarım paket tam buğday unundan üretilmiş makarna (250 gr),
● 1 yemek kaşığı tereyağı, 2 yemek kaşığı doğranmış soğan,
● 2 yemek kaşığı dilimlenmiş mantar,
● 1 çay kaşığı İtalyan çeşnisi (rezene, domates, karabiber, fesleğen, maydonoz, kimyon, mercanköşk, biberiye, kekik, zeytin tozu, kırmızı biber),
● Worcester sos (domates ve baharatlarla hazırlanan sos),
● Tatlandırmak için tuz ve taze çekilmiş karabiber
Krema İçin Gerekli Malzemeler
● 2 adet yumurta,
● Yarım çay bardağı süt,
● 1 yemek kaşığı sebze suyu,
● Yarım çay bardağı sebze suyu veya sebze çeşnisi,
● Rendelenmiş parmesan peyniri,
Hazırlanışı: Tencerede su kaynatılır, kaynayan suya makarna ve tuz eklenerek pişirilir. Başka bir tavada ise tereyağı eritilir, 4-5 dk boyunca eriyen tereyağı içerisinde soğan ve mantarlar sotelenir. Başka bir kap içerisinde yumurta, süt, sebze suyu, İtalyan çeşnisi, karabiber, worcester sos ve tuz karıştırılır. Makarna piştiğinde süzülür, krema yapılan tereyağı ve yumurtadan elde edilen sos tencereye eklenerek yumurtalar makarnada fark edilmeyecek şekilde karıştırılır. Parmesan peyniri ve karabiber ile servis edilir.
Ayurvedik Yeşil Salata
Ayurvedik yeşil salata yüksek olan Kapha, Pitta ve Vata seviyelerini düşürerek dengeye ulaşmasını sağlayan lezzetli bir Ayurvedik salata türüdür.
Malzemeler
● 1 kase yeşil salata malzemesi (marul, maydanoz v.b),
● Doğranmış yarım avakado,
● 1 adet dilimlenmiş salatalık,
● 1 adet kıyılmış brokoli,
● 2 yemek kaşığı alfalfa bitkisi Yeterli miktarda balzemik sirke,
● Yeterli miktarda zeytinyağı,
● Yeterli miktarda tuz ve kullanılmak istenen diğer baharatlar.
Hazırlanışı : Derin bir kabın içinde salata malzemeleri karıştırılır. Karışımın üzerine zeytinyağı ve balzemik sirke eklenir. İsteğe göre tuz ve diğer baharatlar eklenerek servise hazır hale getirilir.
Ayurvedik Beslenme Kilo Aldırır mı?
Kilo alıp verme kalori fazlalığı ile ortaya çıkan bir durumdur. Ayurvedik beslenmede porsiyon kontrolüne uyulmadığı takdirde kilo aldırabilir. Eğer besinlerin kilo aldırıcı etkilerini merak ediyorsanız '' Kilo aldıran besinler nelerdir? '' içeriğimize göz atabilirsiniz.
Ayurvedik Beslenme Kilo Verdirir mi?
Evet, Ayurvedik diyet kilo vermek için de uygulanabilir. Vücutta kaybolan dengeyi geri yükleme ve vücudumuzda gıda yoluyla, hem fiziksel hem de zihinsel hastalıkları tedavi etmek için kullanılır. Ayrıca, duygusal stres dönemlerini azaltmaya yardımcı olduklarından, yoga ve meditasyon bu tür diyetle birlikte yürütülür.