Bebeklerde ek gıdaya başlarken nelere dikkat edilmelidir?
''Bebeğim ek gıdaya geçiyor'' telaşı yaşıyorsanız endişelerinizi azaltmaya geldik!
Yeni doğan bebeğin ihtiyaç duyduğu tek besin, anne sütüdür ve doğumdan sonraki ilk 6 ayda bebeğe herhangi bir gıda verilmesi tehlikeli olabilir ve ihtiyaç dahilinde değildir. Anne sütünün yetersiz gelmesi durumunda ya da anne sütü alamayan bebeklerde bu süreç, çeşitli mamalarla devam etmektedir. Bebekler, 6 aylık olduktan sonra anne sütünün yanında ek besin takviyelerine başlayabilirler. Bu süreç, her bebekte aynı seyretmese de genel olarak ek gıdaları tanıtma sıraları aynıdır.
Bu yazımızda, sizlere ek gıdaya geçiş döneminde nelere dikkat etmek gerekiyor, hangi besni ne zaman vermek daha doğru olur gibi merak edilen sorulara değindik. İşte çok merak edilen o konular:
Ek gıdaya ne zaman geçmek gerekir?
Karbonhidrat sindirimi için gerekli olan amilaz enzimi ağzımızda tükürük sıvısı içerisindedir. Bu enzim, dördüncü aydan itibaren artar ve altıncı ayda ağızda çevirme ve çiğneme hareketleri başlar. Bu sebeple, ek gıdaya geçmek için en doğru zaman altıncı aydır. Altıncı aydan itibaren bebeğinizle beraber ek gıda yolculuğuna çıkabilirsiniz. Ek gıdaya geçmeye başladığınız süreçte, bebeğinizin yeni besine olan ilgisi, o anki keyfi de sürecin gidişatını etkilemektedir. Bunların yanında dikkat etmeniz gereken unsurlar; bebeğinizin başını tutabilme, oturabilmesi, yeni yiyeceklere karşı ilgili ve istekli oluşu da oldukça önem taşır. Yeni başlanacak ek gıda süreci için, ek gıda mutlaka bebek açken verilmelidir. Vereceğiniz ek gıdayı hazırlarken blender gibi evde herkesin sık kullandığı aletlerle değil, temiz bir çatal yardımıyla ek gıdayı hazırlayıp püre haline getirmenizi öneririz. Ek gıda sürecinde, hazır konservelerden, hazır çorbalardan, bayatlamış ürünlerden uzak durmanız gerekmektedir.
Ek gıdaya erken ya da geç başlarsak ne olur?
Amilaz enzimi altıncı aydan itibaren yeterli seviyeye ulaştığından ilk altı aylık süreçte ek bir gıda bebek için gereksiz ve tehlikeli olacaktır. Yine de ek gıdaya erken başlanırsa ne olur sorusu aklınızı kurcalıyorsa, ek gıdaya erken başlamanın çeşitli zararları bulunmaktadır. Örneğin, bebeğiniz tanıtmaya çalıştığınız besine karşı alerjen üretebilir ve bebeğiniz alerjiye yatkın hale gelebilir. Bunun yanında, gelişmemiş sindirim enzimleri yüzünden bebeğinizin sindirim sistemi ve boşaltım sistemi zorlanabilir ve çeşitli hasarlara neden olabilir. Ayrıca, ilerleyen dönemlerde yeme reddine sebep olabilir ve büyüme gelişme geriliği gözlemlenebilir.
Eğer tam tersi olur, bebeğiniz için ek gıdaya geç başlarsanız da, bebeğinizde çiğneme ve ısırma olayları vaktinde gelişemediğinden daha sonrasında sorun olabilir, katı gıdayı sevmesini zorlaştırıp ilerleyen dönemlerde sıkıntı çıkarabilir ve demir eksikliğine yol açabilir.
Ek gıdada ay ay hangi besin ne zaman tanıtılır gibi soruların cevapları verilmiştir ancak unutmayınız ki süreç bebekten bebeğe değişmektedir. Bu süreçte, bebeğinizin alerjisi olmamasına dikkat edin, olası bir ters gidişatta acilen hekiminize başvurun. Alerji belirtileri aşağıdaki başlıklarda yer verilecektir.
Ek gıdaya başlarken hangi besinler ne zaman verilmelidir?
Altıncı aydan itibaren, bebeğinizin rahat ve sakin olduğu bir gün, ek gıdaya geçiş denemesi yapabilirsiniz. Altıncı ayın başları için, yoğurt, sebze ve meyve püresi harika bir seçim olacaktır. Altıncı ayın sonlarına doğru da tahıllı mamalarla ve biraz yumurta sarısıyla besin çeşitliliği sağlayabilirsiniz. Bu süreçte mevsimine uygun meyve ve sebze püreleri tüketimi en kolay olandır diyebiliriz. Havuç, kabak, patates, elma ve muz bu meyve ve sebzeler için güzel bir örnektir. Ayrıca, altıncı ayda ek gıda için öğün sayısı tek olması, bebeği yormamak açısından önemlidir.
Yedinci ay ise, et denemelerine başlamak için uygun bir aydır fakat et verilirken, etin kıyma formunda olmasına dikkat etmeniz gerekmektedir. Bu ayda, tam yumurta sarısını verebilir, yeşil yapraklı sebzelere, sebze pürelerine ya da çorbalara bebeğinizin tabağında yer açabilirsiniz. Ek olarak, yedinci aydan itibaren ek gıda için öğün sayısı ikiye çıkarılabilmektedir.
Sekizinci aydan itibaren, bebeğiniz kurubaklagillerle tanışabilir ve iyi ezilmiş ev yemeklerini baharatsız olacak şekilde tüketebilir duruma gelecektir. Kırmızı mercimek, kuru fasulye ve nohut genelde tüketimi en rahat olanlardır. Bu ayda ise bebeğinize vereceğiniz ek gıda öğün sayısı üçe çıkabilmektedir.
Sekiz ve onuncu ay itibariyle, bebeğiniz balık deneyimleyebilir. Fakat bu süreçte, deniz kabukluları, midye ve kalamar gibi deniz ürünleri tüketemez. Bebeğiniz için en uygun balık türü, somon ya da levrek gibi büyük balıklar olacaktır.
On ikinci aydan itibaren ise, bebeğiniz ev yemeklerini tadabilir ve azar azar bal tüketimine başlayabilmektedir. Dolma, kıymalı sebze yemekleri, mercimek, tarhana çorbası gibi yemeklerini aile sofrasında sizinle birlikte yiyebilir.
Ek gıda sürecinde yasaklı besin var mıdır?
Elbette ki, bebeğinizin sağlık bütünlüğünün korunması için çeşitli yiyeceklerden uzak durulması gerekmektedir. Aşağıda sıralı şekilde bebeğinizin ek gıda sürecinde uzak durması gereken yiyecekler verilmiştir:
-
Şeker
-
Tuz
-
Bal
-
Çay, kahve
-
Çikolata ve kakaolu yiyecekler
-
İnek sütü
-
Patlamış mısır, kuruyemiş
-
Pastörize edilmemiş peynirler
-
Bazı deniz ürünleri; kalamar, midye gibi
-
İşlenmiş şarküteri ürünleri; salam, sosis, sucuk gibi
-
Hazır bitki çayları
-
Konserve ürünler
-
Hazır çorbalar
-
Acı baharatlar
-
Turşu çeşitleri
-
Sakatatlar; böbrek, dalak gibi
-
Bakla
-
Patlıcan
Alerjen gıdalar nelerdir?
Bu süreçte yasaklı besinlerin yanı sıra, bebeğinizde alerjen etki yaratma ihtimali bulunan gıdalar da bulunmaktadır. Aşağıda liste şeklinde verilen gıdaları tüketirken bebeğinizi gözlemlemeniz erken teşhis için önem taşımaktadır:
-
Buğday
-
Susam
-
Kuruyemişler
-
Süt
-
Bakliyatlar
-
Deniz ürünleri
-
Yumurta akı
-
Domates
-
Kırmızı meyveler
-
Soya
-
Kereviz
-
Balık
Ek gıda sürecinde alerji belirtileri nelerdir, alerji olduğunu nasıl anlarız?
Eğer bebeğinizde aşağıda listelenmiş belirtiler varsa, uzman hekiminize ve diyetisyeninize danışmanız gerekmektedir:
-
Kızarıklık
-
Kabızlık
-
İshal
-
Göz sulanması
-
Burun akıntısı
-
Uzun süreli hıçkırık
-
Hırıltılı nefes
-
Bağırsaklarda rahatsızlık
-
Burun akıntısı
-
Mukuslu kaka
-
Zayıflık
-
Şişen göz kapakları
-
Enfeksiyon durumu
-
Büyümede gerilik
-
Ailede olan alerji öyküsü