Bir içecekten daha fazlası: Dünya Türk Kahvesi Günü
O ki sohbet masalarının aranan ismi, o ki yemekten sonra gelen kahve perilerinin ilk tercihi, o ki diyetlerin aranan içeceği, o ki nam-ı Dünya’ya ulaşmış anlı şanlı Türk kahvesi…
Bir kahvenin çözemeyeceği hiçbir şey yok. Yorgunluğunuzu alacak, derdinizi unutturacak, sohbetlerinize eşlik edecek ve kokusuyla başınızı döndürecek...Bağımlılıkların en büyüğü Türk kahvesi demişler. Siz de bir kahve bağımlısıysanız doğru yerdesiniz.
Dünya Türk kahvesi gününe özel, Türk kahvesini derinlemesine araştırdık, merak edilen her şey hemen aşağıda, keyifli okumalar.
Türk kahvesinin tarihi nedir?
Osmanlı’nın Yemen valisi Özdemir Paşa Yemen’de tattığı bu kahveyi çok beğenmiş ve Osmanlı’ya getirmiştir. Böylelikle 1517 yılında Türk kahvesi ilk kez İstanbul’a getirilmiştir.
Bu kahve İstanbul’da sarayda güğüm ve cezvelerde kaynatılarak pişirilir, böylece ortaya yeni bir pişirme usulü ile birlikte Türk kahvesi çıkar, bundan 30 yıl sonra Tahtakale’de ilk kahvehane açılır.
Bu zamandan sonra kahvehaneler Osmanlı kültüründe önemli bir yer edinmeye başlar, bu mekanlarda insanlar kaynaşır, sosyalleşir, kitap okur, sohbet eder.
17. yüzyılın başlarında seyahat eden Venedikli tüccarlar, Türk kahvesini Avrupa’ya götürür, anlatır ve Türk kahvesi olarak tanıtır. Yani Türk kahvesi Osmanlı’ya gelmemiş, Osmanlı’dan dünyaya yayılmıştır.
1670’li yıllarda Fransa başta olmak üzere Avrupa ülkelerinde de Türk kahvesi sevilmeye ve tüketilmeye başlanır.
Bir ritüel şeklinde hazırlanan ve sürdürülen Türk kahvesi kültürü ve geleneği, 2013 yılında UNESCO’nun Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ne girmiştir.
Bugün tüm dünyada en çok tüketilen kahve türlerinden biri haline gelen Türk kahvesi özel hazırlama teknikleri, çeşit çeşit cezveler, fincanlar ve takımlarla severek içilen bir içecektir.
Türk kahvesi nasıl üretilir?
Orta Amerika ve Brezilya’da üretilen Arabica türü yüksek kaliteli kavrulmuş kahve çekirdeklerinin harmanlanması ile Türk kahvesi elde edilir ve bu çekirdekler ekstra ince olarak öğütülüp direkt ateş üzerinde pişirilir.
Birçok kahve türüne nazaran daha yumuşak içimli, aromalı ve yoğun bir kahvedir. Kendine özgü olarak telvesi ve dillere destan köpüğüyle farklılaşır. Telvesi ile sunulan tek kahve çeşididir.
Türk kahvesinin lezzet profilini sağlayan, hafif ve orta derecede kavrulmuş diğer kahvelere göre çok daha fazla türde farklı koku ve tat maddesi içermesidir, bu akademik çalışmalarla kanıtlanmıştır.
Türk kahvesinin faydaları nelerdir?
Türk kahvesinin pek çok araştırmaya konu olmuş birçok faydası bulunur. Türk kahvesinin yararlarını sizin için listeledik:
●Enerji artırmada etkilidir
Kahve içerisinde ye alan kafein, kana karışarak beyne ulaşır ve burada uyku nöronlarını bloke ederek uyanıklık sağlar, enerjiyi artırır, gün içerisinde hissedilen yorgunluğun azalmasına yardımcı olur, zihnin açılmasını sağlar.
●Ruh sağlığını olumlu etkiler
Türk kahvesinin Parkinson, Alzheimer, depresyon gibi ruhsal hastalıklara karşı etkili olduğu, hafızayı güçlendirdiği bilinmektedir. Bunların yanında Türk kahvesi migren gibi baş ağrılarının azalmasına yardımcı olur, ağrı kesicilerin etkisinin önemli düzeyde artmasını sağlar.
●Metabolizmayı hızlandırır
Türk kahvesi sindirim sisteminin çalışmasında etkilidir. İçerisindeki kafeinden dolayı adrenalin hormonu salgılayarak kalp ve dolaşımı uyarır. Bunun yanında metabolizma hızını artırır, vücutta yağ yakımına yardımcı olur.
●Cilt ve saç sağlığına destek olur
İçerdiği antioksidanlar sayesinde cildi ve vücudu hastalıklardan korur, yaşlanmayı geciktirir, selülit problemlerini azaltır, aynı zamanda duş alırken Hindistan cevizi yağı ile kahve telvesini karıştırıp kullanırsanız cildinizde peeling etkisi yaratabilirsiniz.
Türk kahvesinin yan etkileri nelerdir?
Fazla tüketilmesi içerdiği kafeinden ötürü istenmeyen etkiler yaratabilir:
●Anksiyete
●Kolesterol sorunları
●Susuzluk (Diüretik etkisinden dolayı vücuttan su atılımını artırır, bu nedenle susuzluğa neden olabilir.)
Ayrıca hamile, emziren anneler, çocuklar ve çarpıntı problemi yaşayanlar için Türk kahvesi daha fazla ve güçlü yan etkilere neden olabilir, bu gruplar tüketiminde dikkatli olmalı ve mutlaka bir uzmana danışmalıdır.
Türk kahvesi çeşitleri nelerdir?
Dillere destan Türk kahvesinin pişirme, kavrulma veya sunum sırasında uğradığı farklılıklar ile ortaya değişik kahve çeşitleri çıkmıştır:
Sütlü Türk kahvesi: Türk kahvesi çeşitleri arasında en çok tercih edilenler arasındadır, genellikle daha yumuşak içim seven kişiler tarafından tercih edilir, ayrıca içerdiği süt sayesinde kahve daha besleyici bir hale gelmiş olur.
Klasik türk kahvesiyle aynı şekilde yapılır, tek farkı su yerine süt koymaktır.
Menengiç kahvesi: Bir çeşit yabani Antep fıstığı ağacı olan Menengiç ağacı meyvelerinden elde edilmektedir. Kafein içermeyen bu kahve çeşidi isteğe göre su veya süt ile hazırlanabilir.
Dibek kahvesi: Diğer ismiyle Osmanlı kahvesi tadı ve aroması ile diğerlerinden kolayca ayrılır, daha baharatlı, daha yoğun bir tadı vardır. Klasik öğütme şekillerinden farklı olarak kahve çekirdeklerinin taş veya tahtadan yapılmış dibek denilen havanlarda dövülerek öğütülen halidir.
Mırra: Arapça’da acı anlamına gelen mırra, Güneydoğu Anadolu bölgesinde oldukça popülerdir. Klasik Türk kahvesinden farkı kahvenin birkaç kez demlenmesi ile yapılmasıdır, bu nedenle daha sert bir tadı vardır. Küçük ve kulpsuz fincanlar ile servis edilen bu kahveye hazırlanışı sırasında şeker eklenmez. Fakat arzu edildiği takdirde tat vermek için kakule atılabilir.
Damla sakızlı Türk kahvesi: Kendine has kokusu ve damla sakızı aromasıyla oldukça farklı bir lezzet sunar. Yapılış olarak klasik Türk kahvesinden bir farkı yoktur.
Tatar kahvesi: Klasik türk kahvesinin yemekten önce ve üzerine iki tatlı kaşığı kaymak eklenerek tüketildiği kahvedir.
Tostakay denilen fincanla kupa arasında bir büyüklüğe sahip olan bardaklarda içilir, daha yumuşak bir içime sahiptir.
Hatay kahvesi: Çifte kavrulmuş kahve çekirdeği kullanılarak hazırlanan Hatay kahvesi, klasik Türk kahvesine göre çok daha sert ve koyu renklidir. İki kere kavrulmuş olması nedeniyle kokusu da tadı gibi sert ve keskindir.
Cilveli kahve: Manisa yöresine ait bu kahve, sunumu ve tüketimi ile klasik Türk kahvesinden ayrılır. Üzerine çifte kavrulmuş ve öğütülmüş badem eklenerek sunulan bu kahvenin aynı zamanda geleneksel bir anlamı vardır. Osmanlı’da kız isteme törenlerinde kızların cilveli kahve ikram etmesi evliliği istediğini, rızasının olduğunu gösterirmiş.
Devebatmaz kahvesi : Türk kahvesi pişirilirken ortaya çıkan köpüğün her defasında fincana boşaltılmasıyla elde edilen bu kahve, cezve boşalana kadar devam eden bu işlem sonucunda hazır olur. Yani bol bol köpük içermesi bu kahveyi diğerlerinden ayırır. İsminin ‘o kadar köpüklü ki bu köpükte deve bile batmaz’ metaforundan geldiği belirtilir.
Süvari kahve: Diğer ismiyle tarsusi kahve; Türk kahvesinin sunumu farklı halidir. Sunumu fincanlarda değil ince belli çay bardaklarında yapılır, klasik Türk kahvesine göre daha az köpüklü olan süvari kahvesi, Ege yöresinde özellikle efeler tarafından tercih edilmektedir.
Adana gar kahvesi: Oldukça sert içimli bu kahve, Türk usulü espresso olarak bilinir.
Kül kahvesi: Klasik Türk kahvesinin bakır cezvelerde mangalda veya köz üzerinde ısıtılması ile elde edilen halidir. Küller üzerinde ağır ağır pişmesinin kahvenin lezzetini artıran bir faktör olduğu belirtilmektedir.
Bol köpüklü Türk kahvesi yapmanın püf noktaları nelerdir?
Türk kahvesi yapmak her ne kadar basit gibi görünse de birkaç püf noktaya uymak kahvenizin lezzetini ve görüntüsünü arşa çıkarabilir:
●Bakır cezve tercih etmek kahvenin lezzetini artırır.
●Fincan başına ölçü iyi ayarlanmalıdır. Bir fincan için 2 çay kaşığı kahve, bir fincan dolusu soğuk su ve isteğe göre şeker ilavesi yapılmalıdır.
●Kısık ateşte ağır ağır pişirilmelidir. Bu süre hafif ateşte pişen klasik bir Türk kahvesi için 6-7 dakikadır.
●Kabarmaya başladığında kaynatmadan ocaktan alınmalıdır.
●Türk kahvesi yapılırken içine sonradan şeker eklenmez, bu yüzden sade Türk kahvesi yapıldıktan sonra içerisine şeker koyup bir taşım kaynatıp şekerli olarak ikram etmek gibi bir yöntem olamaz. Sade, az, orta veya bol şekerli gibi seçenekler ayrı ayrı pişirilmelidir.
Türk kahvesi nasıl ikram edilmelidir?
Türk kahvesinin geleneksel sunumuna göre; su kahveden sonra değil, kahve ile birlikte gelir, kahveden önce bir yudum su içilir. Misafire su isteyip istemediği asla sorulmaz, kahvenin yanında suyun mutlaka istenmeden getirilmesi gerekir. Önce sudan bir yudum alınması damağı diğer tatlardan arındırır ve sonrasında kahvenin tadının doğru biçimde alınmasını sağlar. Suyun kahveden sonraya bırakılması ya da kahve bittikten sonra içilmesi kahvenin beğenilmediği anlamına gelir.
Sunumlarda yer alan tatlı atıştırmalıklar ise tercihe göre kahve içimi esnasında ya da kahve sonrasında tüketilebilir.
Türk kahvesine özel cezveleri ve zarif fincanları kullanmak, kahve takımlarında yer alan su bardaklarını tercih etmek gerekir.
Lokum, çikolata, çerez gibi atıştırmalıklar da sunumların ayrılmaz bir parçasını oluşturur. Estetik açıdan ise kişisel beğenilere ve tercihlere göre sonsuz sunum seçeneği oluşturulabilir.
Diyette Türk kahvesi içilir mi?
Diyette Türk kahvesi içmek kilo kaybını kolaylaştırabilir fakat tek başına Türk kahvesinden mucize bir etki beklenmemesi gerekir. Diyetteyken özellikle sabah aç karnına içilecek şekersiz sade bir Türk kahvesi metabolizmanın daha iyi çalışmasına yardımcı olur, böylelikle vücut yağ yakımına daha iyi odaklanır. Ancak kahve söz konusu olduğunda çoğu insan aç karnına kahve tüketmenin bazı mide ve bağırsak sorunlarına yol açabileceğini düşünmektedir ancak aç karnına tüketilen kahvenin sindirimi doğrudan olumsuz etkileyebileceğine dair bir kanıt bulunmamıştır. Kişiden kişiye göre değişmekle birlikte mide hassasiyetiniz yoksa diyette yağ yakımına destek için tercih edebileceğiniz bir içecektir.
Buna ek olarak diyetteyken istenilen zamanda sütsüz ve şekersiz olmak şartıyla Türk kahvesi tercih edilebilir. Diyetle bir alakası olmamakla birlikte akşam saatlerinde alınan kafein gece uyku kalitenizi etkileyebilir, bu hususa dikkat etmeniz uyku düzeniniz için önemlidir.
Türk kahvesi sade mi sütlü mü içilmeli?
Eğer kilo vermek gibi bir amacınız yoksa Türk kahvesinin sütlü içilmesinde hiçbir sakınca yoktur, aksine süt içmeyi sevmeyen biriyseniz kahvenin içinde de olsa süt tüketmek içerisindeki yararlı bileşenlerden faydalanmanızı sağlar. Bununla birlikte diyet sürecinde sütlü kahve içmek isterseniz yarım yağlı ya da light sütlerle içmeniz, eğer çok kısıtlı bir diyetteyseniz de sütsüz içmeniz tavsiye edilir.
Türk kahvesi ne kadar kafein içerir?
1 fincan (70 ml) Türk kahvesinde 65 mg kafein bulunur.
Her gün Türk kahvesi içmek zararlı mıdır?
Çarpıntı probleminiz yoksa ya da doktorunuz tarafından aksi önerilmedikçe her gün Türk kahvesi içmenin hiçbir zararı yoktur. Aksine Türk kahvesinin faydalarından yararlanmış olursunuz.
Günde kaç fincan Türk kahvesi içilebilir?
Sağlıklı yetişkin bireyler için günlük alınması gereken kafein miktarı 300 mg’dır. Bir fincan Türk kahvesinde 65 mg kafein bulunduğuna göre bu sınırı aşmamak için günde 4-5 fincan Türk kahvesini geçmemek önerilir.
Bu genel bilgiye ek olarak her bireyin kafein toleransının aynı olmayacağı, bazı bireylerin 1 fincan Türk kahvesi sonrası bile kalp çarpıntısı ya da uykusuzluk vb. sorunlar yaşayabileceği belirlenmiştir.
Türk Kahvesi cilde sürülür mü?
Evet, Türk kahvesini içtikten sonra fincanın veya cezvenin dibinde kalan telveden faydalanabilirsiniz. Maske, peeling olarak uygulayabilirsiniz. Ancak öncesinde uygulama bölgesini mutlaka temizleyin ve küçük bir yerde deneyip cildinizde hassasiyet geliştirip geliştirmediğini test edin. Unutmayın her cilt tipi kendine özgüdür, birine iyi gelen bir içerik sizde hassasiyet, irritasyon yaratabilir.
Buna ek olarak yapılan yanlış uygulamalar cildiniz hassas olmasa bile tahrişe neden olabilir. Bu yüzden aşağıdaki birkaç öneriyi dikkate alabilirsiniz.
●Kullandığınız telvenin taze olduğundan emin olun. Mümkünse yeni içilmiş bir fincandan 1 yemek kaşığı kadar almak yeterli gelecektir.
●İşlem sırasında göze temas ettirmediğinizden emin olun.
●Telveyi uygulayacağınız bölgeye yaydıktan sonra dairesel hareketlerle fazla bastırmadan masaj yaparak peeling etkisi yaratın.
●Masajınız bittikten sonra biraz bekleyerek telvenin bölgede kurumasına izin verin ve sonra su ile telveyi temizleyin. Soğuk ya da sıcak su değil, ılık su kullandığınızdan emin olun.
●Peeling sonrası cildinizi nemlendirin.
●Her gün uygulamak cildinizi tahriş edebilir. Kuru cilt tiplerinin haftada 1 kez, yağlı/karma cilt tiplerinin ise haftada 2 kez uygulaması yeterlidir.
Dünya Türk kahvesi gününüzü kutlar, keyifli günler dileriz.