Bitki çayı seçerken nelere dikkat etmeliyiz?
Sağlıklı beslenme sürecinde birçoğumuz bitki çaylarına sarılıyor olabiliriz. Ancak bitki çaylarını ne kadar doğru seçiyoruz?
Gerek kokularıyla gerekse renkleriyle bizleri büyüleyen bitki çaylarına, mevsim geçişleriyle beraber ilgi oldukça artmakta. Doğru seçilmiş bir bitki çayının sağlık üzerinde etkisi oldukça fazlayken, yanlış seçim yapılmış bir bitki çayının sağlığımız üzerinde etkisi bir o kadar kötüdür. Bitki çayının zararlısı mı olur demeyin, bitki çayları yanlış kullanım ve seçimlerde sağlık üzerinde ciddi sorunlara yol açabiliyor.
Faydaları göz ardı edilemeyecek kadar fazla olsa da, bitki çayının ne amaçla tüketildiği faydalarını çoğaltıp azaltabiliyor. Örneğin, hazımsızlık, şişkinlik ya da aşırı gaz şikayeti gibi çeşitli mide rahatsızlığınız varsa nane çayı, içinizi açacak kokusuyla ve etkisiyle hazımsızlığınıza iyi gelecektir ve şikayetinizi hafifletecektir. Fakat saydığımızdan da çok etkisi bulunan nane çayı, düşük riskini de arttıracağından hamilelerin tüketmesinde sakınca barındırır. Bu sebeple bitki çayı seçimi oldukça önemlidir.
İşte bitki çayı seçerken dikkat etmeniz gereken unsurlar:
Tüketmek istediğiniz bitki çayının özelliklerini önceden araştırın
Bitkilerden şifa bulmanın tarihçesi çok eskilere dayanması sebebiyle, şifalı bitkiler hakkında günümüzde birçok kaynak bulunmaktadır. Bitki çayı tüketmek istediğiniz zaman, kendinizi rahatsız hissettiğinizde ya da çeşitli kullanma talebinize göre doğru bitkiyi seçin. Seçeceğiniz bitkinin yararlarını doğru kaynaktan araştırın ve alerjinizi göz önünde tutarak bir seçim yapın.
Unutmayın ki, bitki çayları medikal bir tedavi değildir. Rahatsızlığınızda sadece bitki çaylarına güvenirseniz, hastalığınız ilerleyebilir ya da yan etkilerine maruz kalabilirsiniz. Bu sebeple, önce hekiminize başvurun ve önerilen tüketim miktarını aşmamaya özen gösterin.
Bitki çaylarının yan etkilerini de araştırın
Yukarıdaki başlıkta da bahsettiğimiz gibi, bazı bitki çaylarının tüketimi sizin için doğru bir seçim olarak gelse de yan etkilerini göz ardı etmemek gerekir. Örneğin, mate bitki çayı Güney Amerikalılar tarafından oldukça fazla tüketilen bir çay olup özellikle sporcuların vazgeçilmez içeceğidir. Yorgunluğa karşı vücutla beraber çalışıp vücudu zinde tutar ve terletici etki gösterir. Fakat yapılan araştırmalara göre çok fazla mate bitki çayını tüketmek, mide asidinin artmasına, tansiyonun yükselmesine ve kalp ritminde bozulmaya kadar birçok sorun teşkil eder. Bu sebeple, şifa bulmaya çalışırken sağlığınızdan olmamak için yan etkilerini de iyice araştırmak gerekir.
Farklı bitki çaylarını birlikte tüketirken dikkat edin
Bitki çaylarını karıştırdığınızda etken maddenin artacağını ve sizlere daha iyi geleceğini düşünebilirsiniz fakat bu oldukça yanlış bir düşünce tarzıdır. Vücutta aynı etkiyi gösterecek bitki çaylarını karıştırıp beraber tüketmektense bir gün arayla ya da sabah birini akşam birini tüketebilirsiniz. Bunun yanında, aklınıza bitki çayının etkisini nasıl arttırabilirim gibi çeşitli sorular gelebilir. Bunun cevabı ise, bitki çayınızın içine atacağınız limon dilimleri, bal ya da tarçın gibi besinlerle bitki çayınızdan maksimum verimi elde edebilirsiniz.
Bitki çaylarını demleyerek tüketin
Bitki çayı seçiminden sonra dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli unsur ise çayı nasıl hazırladığınızdır. Bitki çayınızı hazırlarken demleme yöntemi ile hazırlarsanız, bitki çayınızdan maksimum verimi almış olursunuz. Eğer bitki çayınızı kaynatma yöntemi ile hazırlamak isterseniz, bu süreçte sizleri istenmeyen birçok toksik madde karşılar. Kaynama sürecinde bitki çayı birçok toksik madde üretebilir ve etken maddeler işlevlerini kaybedebilir. Demleme süresinde tedirginlik yaşıyorsanız, bitki çayından bitki çayına demleme süresi değişse de ortalama 5-8 dakika yeterli olabiliyor. Bunun için bitki çayınızın demleme süresini araştırmanızı önerebiliriz.
Bitki çayını tüketim sıklığına dikkat edin
Bu başlığa kadar her şey yolundaysa dikkat etmeniz gereken son madde, tüketim sıklığı. Tüketmek istediğiniz bitki çayı vücudunuzda toksik madde yaratmaması ve yan etkilerine maruz kalmamak için tüketmeden önce hekiminize ya da diyetisyeninize danışmanız gerekir. Genele bakıldığında önerilen miktar, günde 2 bardak ile sınırlıdır ama bir uzmana danışmakta fayda vardır.
Hamile bireyler için dikkat!
Hamilelik döneminde bazı bitki çaylarının; kanama, düşük, kasılma gibi istenmeyen durumlara yol açarak gebelik durumunu tehlikeye atma hatta gebeliği sonlandırmaya kadar giden ciddi sorunlara sebebiyet vermektedir. Gebelik durumu olan kişilerin, adaçayı, kekik çayı, rezene çayı, papatya çayı, maydanoz suyu, sinameki, aloe vera, çemen otu, sedef otu, karayılan otu, sarı kantaron tüketilmesi istenmez.
Adaçayı, düşüğe sebebiyet vereceğinden tüketimi gebelik için uygun değildir.
Kekik çayı, rezene çayı gibi bitki çaylarının rahmi uyararak erken doğum, kanama ya da düşük gibi olumsuz tablolara neden olabileceği bilinmektedir.
Papatya çayı ise, sakinleştirici etkisi ile bilinen ve çok sevilen bir bitki çayı olsa da papatya çayının kas gevşetici özelliğinden sebep tüketimi gebelik için sakıncalıdır.