Candida diyeti nedir?
Candida diyeti nasıl uygulanır? Candida diyeti kilo vermek için iyi bir yöntem midir? Bağırsaklarınızı yenileyen bir yaklaşım olabilir mi?
Candida diyeti, bağırsak fonksiyonunu iyileştiren ve aşırı Candida büyümesini sağlayan şekerleri ortadan kaldırmayı sağlayan düşük şekerli, anti-inflamatuar bir diyet türüdür. Bu diyet, glutensiz tahıllar, bazı düşük şekerli meyveler, nişastalı olmayan sebzeler, bazı süt ürünleri ve fermente gıdalardan oluşmaktadır.
Bağırsak sağlığı güçlendirerek ve vücutta yaşayan bakteri ve maya dengesini sağlayarak şişkinlik, hazımsızlık, maya enfeksiyonları, uyuşukluk, mide bulantısı, ishal ve gaz gibi Candida semptomlarından kurturulabilir.
Bağırsak disbiyozunun ve mantarın en önemli nedenlerinden biri işlenmiş ve aşırı şekerli abur cuburların tüketimidir. Bu gıdalar, bağırsağa zarar veren ve iltihaplanmayı tüm vücuda yayan proinflamatuar maddelerle ve ayrıca Candida aşırı büyümesini besleyen yüksek seviyelerde şekerle yüklüdür.
Candida diyeti bağışıklığı güçlendirmeyi, iltihabı azaltmayı ve bağırsak sağlığını iyileştirmeyi amaçlar. İlave şekerler, fermente gıdalar, gluten ve işlenmiş gıdaların tüketimini bırakmak, bu diyetin temel ilkelerindendir.
Candida Diyeti Nasıl Yapılır?
Candida tedavi programına başlamadan önce Candida mayasını ve toksik yan ürünlerini ortadan kaldırmak için başlamadan önce 3-7 gün detoks yapılması tavsiye edilir. Bu sayede sindirim sistemi daha az stres altında kalır. Bu detoks süreci isteğe bağlı uygulanabilir.
Candida diyetini uygularken uzak durulması gereken belirli yiyecekler bulunmaktadır. Bunların başında ise şeker gelmektedir. Araştırmalara göre, Candida maya hücrelerindeki kolin, hücrelerin duvarlarını oluşturmak için de kullanılan şeker tarafından genişletilir. Bu sebeple de bu diyette şeker alımının minimumda tutulması gerekir. Candida diyeti 3 aşaması şu şekildedir.
1. Aşama: Bu aşamanın amacı diyetten Candida mayalarının oluşumunu destekleyen besinleri çıkartmaktır. Başlangıçta şeker, beyaz un, maya ve alkol tüketimi yasaklanır. Bununla birlikte işlenmiş gıdaların tüketimi de sınırlandırılır. Meyve vücutta şeker haline geldiği düşünüldüğünden bu aşamada tüketimi kısıtlanır. Birinci aşamada diyetin çoğunluğu sebzelerden ve yüksek kaliteli protein kaynaklarından meydana gelir. Sebzelerden nişasta içeriği yüksek olan bezelye, havuç, patates ve tatlı patates tercih tüketilmemelidir. Glutensiz besinler arasında yer alan kahverengi pirinç ve darı ise diyet listesine eklenebilir.
2. Aşama: Diyetin bu adımı vücuda zarar verebilecek gıdaların diyetten çıkarılmasını takip eden bir sonraki süreçtir. Yoğurt, elma sirkesi, lahana turşusu, kefir, hindistan cevizi yağı, zeytinyağı, tarçın, keten tohumu, sarımsak, şekersiz süt ve yer fıstığı gibi fermente gıdalar ve probiyotik kaynakları diyete eklenir. Bu tür bir diyet, diyete başlamadan önce var olan semptomlar giderilene kadar devam ettirilebilir.
3. Aşama: Son aşama olan bu süreç boyunca önceden yasaklanmış gıdalar diyet planına dahil edilebilir. Bununla birlikte, bu besinlerin tüketimi Candida'da yeniden artışa neden olabileceğinden, bunları yavaş yavaş diyete eklemek önemlidir. Bu süreç boyunca meyveler de tüketilebilir.
Candida Diyetini Kimler Yapabilir?
Candida diyeti oluşan enfeksiyonların semptomları hafifletmeyi sağlar. Ancak bu diyet katı kurallara sahip olduğundan herkes için uygun olmayabilir. Bu nedenle de doktora danışılarak uygulanması gerekmektedir.
Candida diyeti ile vücudun enfeksiyon seviyesi azalır ve bağırsaklar normal şekilde çalışabilir.
Candida diyeti vücudunda iltihap olanlar için uygundur. Aynı zamanda aşırı kilo kaybını azaltmak bir faydadır.
Candida diyetinin kardiyovasküler hastalıkları olan insanlar üzerinde olumlu bir etkiye sahip olabilir.
Candida diyeti, obezite, diyabet veya metabolik sendrom ile mücadele eden kişiler tarafından da uygulanabilir.
Hızlı tempolu ve stresli bir işte çalışan kişilerde candida mantarı artabilir. Çok fazla rafine şeker ve karbonhidrat kullanmak candidanın aşırı büyümesine sebep olabilir. Candida mantarı tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonlarının bir nedeni olabilir. Bununla birlikte Candida semptomları arasında ruh hali değişimleri, üzüntü ve sinirlilik bulunabilir. Bu durumlarda sağlık kontrolünden geçerek candida diyetine başlanabilir.
Candida Diyetinde Ne Yemelisiniz?
Candida diyetinde tüketilebilecek besinler aşağıda verilmiştir.
-
Az şekerli meyveler: Limon ve avokado
-
Sebzeler: Enginar, kuşkonmaz, brokoli , Ispanak, domates, patlıcan, salatalık, kereviz , Soğan, lahana, kabak, patlıcan, sarımsak ve brüksel lahanası
-
Yüksek kaliteli protein: Yumurta, hindi, tavuk, sardalya ve somon
-
Sağlıklı yağlar: Avokado, hindistan cevizi yağı , zeytin, sızma zeytinyağı ve susam yağı
-
Şekersiz tatlandırıcılar: Stevia, erythritol ve ksilitol
-
Bazı süt ürünleri: Tereyağı , sade yoğurt, organik kefir ve ghee yağı
-
Yağlı tohumlar: Badem, keten tohumu ve ayçiçeği tohum
-
Baharatlar: Karabiber, kırmızı biber, tarçın , biberiye, dereotu, sarımsak, tuz, zencefil, zerdeçal ve kekik
-
Tahıllar: Chia tohumu, keten tohumu , karabuğday, yulaf kepeği ve kinoa
Candida Diyetinde Ne Yememelisiniz?
Candida diyetinde yasaklı olan besinlerin listesi aşağıda verilmiştir.
-
Meyve çeşitleri; avokado ve limon hariç tüm meyveler
-
Tahıl grubu: Arpa, buğday, beyaz un ve pirinç gibi gluten içeren tüm tahıllar
-
Süt ürünleri; Krema, peynir altı suyu, süt ve peynir
-
Et grubu; Sucuk, salam, sosis, kılıç balığı ve kabuklu deniz balıkları ve domuz eti
-
Yağ grubu: Margarin, soya yağı, fıstık, kaju, antep fıstığı, kanola yağı ve ayçiçek yağı
-
Soslar: Ketçap, mayonez, barbekü sosu, soya sosu
-
Şekerli yiyecekler ve tatlandırıcılar: Şeker, bal, mısır şurubu ve pekmez
-
İçecekler: Kahve, gazlı içecekler, siyah çay, enerji içecekleri, meyve suları ve tüm alkollü içecekler
Bir günlük Candida Diyeti Listesi Nasıl Olmalıdır?
Bir günlük candida diyet listesi aşağıda verilmiştir.
Kahvaltı
-
6-7 adet yeşil veya siyah zeytin
-
2 adet haşlanmış yumurta
-
Domates ve salatalık
Ara Öğün
-
Yeşil çay
-
5 adet badem
-
10 adet fındık
Öğlen
-
100-120 gr Kırmızı et, tavuk eti veya balık
-
Haşlanmış brokoli, kuşkonmaz veya karnabahar (Üzerine zeytinyağlı, limonlu ve sarımsaklı sos eklenebilir)
-
1 kase yoğurt
Ara Öğün
-
1 bardak kefir
-
2 adet ceviz içi
Akşam
-
Zeytinyağlı sebze yemeği (Havuç, patates, bezelye hariç)
-
1 kase yoğurt
-
Salata (Çeyrek avokado veya 1 tatlı kaşığı hindistan cevizi yağı)
-
3 kaşık haşlanmış kinoa veya karabuğday
Ara Öğün
-
1 kase yoğurt
-
1 tatlı kaşığı keten tohumu
Candida Diyetinin Faydaları Nedir?
Candida diyetinin faydaları aşağıda listelenmiştir.
-
Bağışıklık Fonksiyonunu Yenilemeyi sağlar: Candida aşırı büyümesi gibi dengesizliklerin bağışıklık sistemi üzerindeki etkileridir. Bu durum sık olarak soğuk algınlığına ve öksürüğe yakalanmaya veya çeşitli cilt sorunları geliştirmeye neden olabilir. Bu durum bağışıklık sistemi hücrelerinin yaklaşık yüzde 70'inin bağırsaklarda bulunması ile ilişkilidir.
Bağırsaklar zararlı bakteriler tarafından yenildiğinde bu bağışıklık hücreleri ciddi şekilde tehlikeye girer. T hücreleri işlevsiz olduğunda vücudun enfeksiyonlarla savaşma kapasitesi azalır. Ayrıca antikorlar gibi daha yavaş çalışan ve vücudu enfeksiyonlara karşı daha savunmasız hale getiren bağışıklık sistemi bileşenlerine sahip olunabilir.
Tüm ilave şeker tüketiminden kaçınmak, Candida Diyetinin temel ilkelerinden biridir. Bu, daha güçlü bağışıklık sistemi sağlığını desteklemeyi sağlar.
Candida Diyeti, işlenmiş gıdalar yerine kaliteli protein kaynakları, sağlıklı yağlar, kompleks karbonhidratlar ve taze sebzelerin günlük beslenme planına dahil edilmesini önerir.
Bu, yapraklı yeşillikler, soğan, enginar ve kuşkonmaz gibi nişastalı olmayan sebzelerin yanı sıra yağsız et, yumurta ve balık içerebilir. Buna ek olarak, düşük şekerli meyveler ve çeşitli otlar ve baharatlar tüketilebilir. Bunların tümü vücudun günlük olarak çalışması için ihtiyaç duyduğu vitamin, mineral ve lifleri karşılar.
Sarımsak, zencefil, hindistan cevizi yağı, karanfil ve tarçın gibi mantar önleyici özelliklere sahip çeşitli tıbbi gıdalarda diyete dahil edilir. Bunlar ayrıca aşırı maya büyümesine karşı savaşta yardımcı olabilecek terapötik faydalara sahiptir.
-
Sindirimi destekler: Candida enfeksiyonunun ilk belirtisi sıklıkla zayıf sindirimdir. Birçok devam eden şişkinlik, gaz, ishal veya kabızlık gibi semptomlar yaşayabilir.
Bu durum genellikle diyetle ilgilidir. Araştırmaya göre, çok fazla şeker tüketmek bağırsak geçiş süresinin yavaşlamasına sebep olabilir.
Karın şişkinliği ve gaz sürecinin süresi, yavaş bir bağırsak geçiş süresinden kaynaklanabilir. Atıklardaki tehlikeli kimyasallar, mide-bağırsak sisteminde daha uzun süre harcadıkları için kan dolaşımında yeniden emilme olasılığı daha yüksektir.
Bağırsakların mukoza zarındaki hasar, bu uzun geçiş süresinin bir başka nedenidir. Candida aşırı büyümesinin neden olduğu disbiyoz, hassas bağırsak astarına zarar veren ve vücutta proinflamatuar süreçleri başlatan endotoksin oluşumunda bir artışa yol açabilir.
Bağırsak zarı, bağırsakları çevreleyen koruyucu bariyerin önemli bir bileşenidir. Bariyeri oluşturan sıkı bağlantılar, astar içindeki hücreler zarar gördüğünde gevşeyebilir veya gözenekli hale gelebilir. Sızdıran Bağırsak Sendromu olarak bilinen bu durum, Çölyak Hastalığı da dahil olmak üzere gıda alerjilerine veya intoleranslarına katkıda bulunabilir.
Candida Diyetinde tüketilen gıdalar, bağırsakların iyileşmesini teşvik etmeyi ve normal bağırsak fonksiyonunu eski haline getirmeyi sağlar. Bunlara sindirim sağlığını iyileştirmede etkili olan probiyotikler ve lahana turşusu gibi fermente gıdalar dahil edilir.
-
Enflamasyonu Azaltabilir: Candida aşırı büyümesi ve dengesiz bir bağırsak sistemi, vücudun iltihapla savaşmasına yol açabilir.
Asetaldehit, Candida albicans tarafından üretilen toksinlerden biridir. Bu, ürettiği birkaç metabolik yan üründen yalnızca biridir. Asetaldehit, kronik baş ağrıları ile ilişkili bir nörotoksiktir. Vücutta inflamatuar reaksiyonları başlatan oksidatif stres ile sonuçlanmaktadır.
Bağışıklık sistemi patojenik bakteri, maya veya toksinler bulduğunda inflamatuar bir yanıt başlatır. İnflamasyon, tehlikeli mikroplarla savaşmayı amaçlar, ancak zamanla devam ederse vücudun hassas dokularına ve hatta DNA'ya zarar verebilir. Sonuçta, zamanla çeşitli hastalıklar geliştirme riski artabilir.
Kronik inflamasyon, Candida aşırı büyümesi gibi bir bağırsak dengesizliğinden kaynaklanabilir. Candida Diyeti ise bu iltihaplanmayı azaltmayı sağlar. Diyette tüketilen besinler ile midedeki Candida albicans kolonileri azaltılır. Daha sonra, iltihap önleyici yiyecekler ve detoksifikasyona yardımcı olan bitkileri tüketerek iltihabı da azaltmaya yardımcı olabilir.
Candida diyetinde işlenmiş gıdalardan, katkı maddelerinden, buğdaydan, glütenden ve diğer iltihap önleyici gıdalardan kaçınılmalıdır.
-
Genel sağlığı destekler: Çeşitli araştırmalarda, rafine şeker içeriği yüksek bir diyet ile obezite, diyabet ve Candida gibi kronik hastalıklar arasında bir ilişki bulunduğu gösterilmiştir.
Candida Diyetinde besin açısından yoğun gıdalar bu durumu tersine çevirmeye yardımcı olabilir. Daha enerjik, zihinsel açıdan sağlıklı ve enfeksiyonlara daha az duyarlı olunur. Beslenme düzeni, gelişmiş sindirimin bir sonucu olarak iyileşir. Vücutta normal nörotransmitter işlevi için gereken amino asitleri üretildiğinden, ruh halinin yükseldiği fark edilir.
Candida Diyeti, kilo verme diyetlerinden biri değildir. Bunun yerine diyette, genel sağlığı yeniden kazanmaya odaklanılır. Diyet süresince vücuda ihtiyacı olan besinler sağlanmış olur.
Taze ürünler, sağlıklı yağlar, probiyotikler ve yağlar içeren gıdalar ve kümes hayvanları, balık, fındık ve yumurta gibi protein açısından zengin gıdalar bu besinlerden bazılarıdır. Candida Diyeti, aynı zamanda daha tok hissetmeyi ve atıştırmaya daha az eğilim göstermeyi sağlayan yüksek lifli öğün içermektedir.
-
Sağlıklı mikrobiyal dengeyi iyileştirir: Dengesiz bir bağırsak mikrobiyomu çok sayıda Candida semptomuna sebep olur. Birçok yararlı bakteri türü, ince bağırsakta ve kolonda yaşar. Bu türlerin her biri, vücut işlevlerini düzenli şekilde gerçekleştirmesine katkı sağlar.
Bu bakteriler, her biri enerji seviyeleri, zindelik, bilişsel yetenek ve bağışıklık sağlığını üzerinde önemli bir etkisi olan on binlerce farklı metabolit üretir. Bunlar da sindirim, vitamin emilimi, ruh hali ve bilişsel işlev, cilt sağlığı gibi bir dizi faktörden etkilenir.
Bu hassas iyi bakteri dengesi, Candida albicans gibi bir patojen bağırsakta aşırı büyümeye başladığında ilk zarar görür.
Şeker, bu sindirim sistemi anormalliklerini tetikleyen en önemli nedenlerden biridir. Bağırsaklardaki kötü bakteri ve mayalar için besin görevi görür.
Yakıt olarak şeker kullanmak, Candida gibi patojenlerin ve fırsatçı mayaların gelişmesine yol açar. Düzenli olarak şekerli yiyecekler tüketmek, bağırsaklardaki iyi bakterilerin zararlı bakteriler tarafından etkisiz hale getirilebilir.
Bu bir dengesizlik durumu olan disbiyoza sebep olur. Disbiyoz, vücudun gıdalardan besinleri parçalama ve emme kapasitesini bozarak temel vitamin ve minerallerin kaybına yol açabilir.
Candida Diyetini kullanarak bağırsak sağlığı iyileştirebilir. Şekeri beslenme düzeninden çıkararak, patojenik bakteri ve maya için başlıca enerji kaynağını ortadan kaldırılmış olunur.
-
Ruh Halinizi İyileştirebilir: Aşırı candida büyümesi ruh halini önemli ölçüde etkilenebilir. Bağırsak ve beyin arasındaki karmaşık 'bağırsak-beyin ekseni' bağlantısı bunun büyük bir bölümünden sorumludur.
Araştırmalar, anksiyete ve depresyon gibi zihinsel hastalıkların ortaya çıkması ile Candida aşırı büyümesinin yol açtığı gibi bağırsaktaki disbiyoz ve iltihaplanma arasında bir ilişki olduğunu belirtmiştir.
Bu, dengesiz bir bağırsak mikrobiyomu sebebiyle merkezi sinir sistemini zarar gördüğünde ortaya çıkabilir.
Bağırsaklardan salgılanan hormonların, nörotransmitterlerin ve diğer kimyasal bileşenlerin beyinle iletişim kurduğu gösterilmiştir. Bu sinyaller, zihinsel durum ve yetenekler üzerinde doğrudan bir etkiye sahiptir.
Bu sinyaller, iltihaplanma ve sağlıklı bakteri dengesizliği nedeniyle bağırsak mikrobiyotası dengesiz olduğunda olumsuz etkilenir.
Yapılan çalışmalar, probiyotiklerin ve fermente gıdaların bu bağırsak-beyin dengesizliği için etkili bir tedavi olabileceğini belirtmiştir.
Candida Diyeti, hem fermente gıdaların hem de kaliteli probiyotik kaynaklarının tüketilmesini gerektirir. Günlük öğünlerin her birine yoğurt, lahana turşusu ve kefir gibi yiyecekleri eklemek, midedeki mikrobiyal dengeyi yeniden kurmayı sağlar. Bu durum vücudun bir kez daha olumlu bir ruh hali ve normal beyin işlevi için gerekli nörotransmitterleri ve hormonları oluşturabilmesi için, bağırsak bakterilerini iyileştirmeye yardımcı olur.
Candida Diyeti ile Kaç Kilo Verilebilir?
Candida Diyeti karbonhidrat kaynakları daha az içeren bir diyet türüdür. Bu nedenle de düşük kalorili diyetler arasında yer almaktadır. Bu diyette günlük kalori alımı 1200 kalori civarındadır. Dünya Sağlık Örgütü tarafından sağlıklı bir insan için haftalık verilmesi önerilen kilo miktarı 0,5-1 kg’dır. Bu miktarın fazlası ise kas kaybına sebep olabilir. Candida diyeti daha çok mantar oluşumuna karşı uygulanan bir beslenme şeklidir. Kilo verme amacıyla sık olarak tercih edilmemektedir. Ancak bazı besinler kısıtlandığından kilo kaybı da gözlemlenebilir.
Candida Diyeti ile İlgili Makaleler Nelerdir?
Candida diyeti ile ilgili makaleler şunlardır.
-
Otizm Spektrum Bozukluğu Tedavisinde Beslenme Yaklaşımları (Seda Önal, Aslı Uçar)
-
Otizm spektrum bozukluğunda beslenme (Selda Fatma Bülbül, Ali Emrecan Ata, Nil Koç Gökşen, Aliye Gülbahçe)
-
Candida Özofajiti İle Prezente Olan Eozinofilik Özofajitli Bir Çocuk Hasta: Olgu Sunumu (Melike Arslan, Necati Balamtekin, Armağan Günal)
Candida Diyeti ile İlgili Kitaplar Nelerdir?
Candida diyeti ile ilgili kitaplar şunlardır.
-
Anti-candida: Conseils et recettes gourmandes pour s'en libérer (Alice Greetham)
-
The Natural Candida Cleanse (Molly Devine)
-
Çağın Hastalığı Kandida (Nizamettin Sırrı Kazancı)