Daha Az Et Yemenin 7 Basit Yolu

Bitki ağırlıklı beslenmenin sağlık için önemi vurgulanmaya başlandığından beri daha az et yemek birçoğumuz için cazip hale gelmeye başladı. Yine de et tüketiminizi ne kadar azaltmak istiyor olsanız da yıllardır takip ettiğiniz bir yeme şeklini değiştirmek zor olabilir ve bazen nereden başlayacağınızı kestiremiyor olabilirsiniz. Biz bunu sizin için kolaylaştıracağız

Bitki bazlı beslenmenin önemi nedir?

İlk olarak et tüketimini sınırlandırmak için sebeplerden bahsedelim ne dersiniz? Hipertansiyona ve kalp hastalıklarına karşı 1-0 öne geçeceğinizi muhtemelen tahmin edebiliyorsunuzdur. Bununla birlikte sebze tüketimini artırdığınızda bağırsaklarınızdaki iyi bakterilerle daha çeşitli bir mikrobiyoma sahip olacaksınız. Lif tüketiminizin artmasına bağlı olarak sindirim sisteminiz hareketlenecek ve metabolizmanızın sizi desteklediğini hissedeceksiniz.

Bununla birlikte et tüketimini azaltmanın çevreye de yararlı olduğunu unutmayın. Yaygın olarak azaltılmış et tüketimi, doğrudan daha düşük sera gazı emisyonu oranlarına bağlıdır ve iklim değişikliğinin etkilerini azaltmaya yardımcı olur. Tamamen etsiz bir yaşama geçmek elbette kolay olmayacak. Ancak bu küçük adımları izleyerek büyük gelişmeler kaydedebilirsiniz! Haydi yazımızın devamını okuyarak ilk adımınızı atın.

1.Öğünlerinizi önceden planlayın

Çalışma halindeyken dengeli, besleyici menüler hazırlamak zor olabilir ve yemeğe karar verdiğinizde akıllıca olmayan seçimlere yönelmeniz muhtemel hale gelir. Örneğin marketten pişirmeye hazır alınan et ve tavuk ürünleri. Önceden plan yapmak bitki bazlı yemekleri daha kolay hale getirmeye yardımcı olabilir. Malzemeleriniz hazır olacak ve ne yapacağınızı bilerek kolay hazırlanan et ürünlerine yönelmeyeceksiniz. Burada bir kase brokoli ve pirinçten bahsetmiyoruz. Öğünlerinizi hem doyurucu hem de keyifli hale getirmek için bir protein kaynağı, lif bakımından zengin karbonhidrat ve sağlıklı yağ eklediğinizden emin olun. Üzerine peynir ufalanmış, ezilmiş limonlu avokado eklenmiş mercimek salatalarının keyfini çıkarın. Dilimlenmiş domatesli tam tahıllı ekmekleri, lahana-cevizli pesto soslarıyla porsiyon kontrolünü sağladığınız tam tahıllı makarnaları denemekten kaçmayın!

Hazır mutfaktayken ertesi gün için ve hatta sonrası için yemek pişirebilirsiniz. Kavanozlara sıcak koyduğunuz yemeklerin o hafta sizi kurtarabileceğini aklınızdan çıkartmayın. Her gece yemek pişirme düşüncesi korkutucu olabilir ancak neyse ki elinizdeki malzemeleri aynı gün değerlendirerek bu sorunu ortadan kaldırmak kolaylaşacak. Öğünlerinizi önceden planladığınızda etsiz bir akşam yemeği sizin için daha az göz korkutucu olacak.

2. Haftada sadece bir etsiz gün ile başlayın

Bir gecede vejetaryen ya da vegan olmak tabii ki oldukça zor. Öyleyse neden yavaş almıyoruz? Haftada en az bir gün etsiz geçirmeye başlayın. Mesela 'etsiz pazartesi' akımına siz de uyun! Sonra her iki haftada bir, etsiz bir gün daha ekleyin. Bu hız alışkanlıklarınızı bir anda değiştirmediğiniz için sizi zorlamadan ve fazla stres yaratmadan yol almanızı sağlayabilir. Bu sürede sindirim sisteminizin hareketleneceğine emin olabilirsiniz çünkü daha fazla sebze, meyve ve kurubaklagil yemek daha fazla lif anlamına gelir. Aynı zamanda etten arınıp direkt yüksek life geçmek sindirim sistemimizi başta biraz yoracağından yavaş gitmeyi deneyebilirsiniz. Alımınızı yavaş yavaş artırmak, vücudunuzun daha kolay uyum sağlamasına yardımcı olur.

3.Kahvaltıdan yararlanın

Günün ilk öğünü; etsiz, hatta tamamen bitki bazlı yapmak için en kolay öğündür. Dahası sabah ilk olarak sebzelerden yararlanmak günün geri kalanında bitkisel beslenmeye bağlı kalmanız için motive edebilir. Meyve, yağlı tohumlar ve sütle hazırladığınız yulaf kasesi, ceviz ve peynir ile doldurduğunuz tam tahıllı krepler, yumurtayla hazırladığınız yeşil salatalar güne güzel başlamanıza yardımcı olacak. Kahvaltıda sucuk, salam, sosis gibi besinlerden ya da kavurmadan uzak bir şekilde etsiz bir öğünle başladığınızı bilmek, çizginizde devam etmenize ve öğle akşam yemeklerinde daha fazla bitki dolu seçeneklere yönelmenize yardımcı olabilir.

4.Çıkarmayı değil, toplamayı düşünün

Neyi bıraktığınızı veya değiştirmeye çalıştığınızı düşünmek yerine tabağınıza daha fazla sebze koymaya odaklanın. Meyve ve sebze tüketiminizi arttırdığınızda et tüketiminizin yavaşça düştüğünü otomatik olarak fark edeceksiniz. Evde yaptığınız pizzaların üzerini artık brokoli veya ıspanaklarla süsleyin, çorbalarınızı renkli sebzelerden oluşturarak kendi tariflerinizi geliştirin. Diyetinizden eksilttiklerinizle değil eklediklerinizle yola devam etmenin mutluluğunu yaşayın.

5.Yemek formatınızı gözden geçirin

Çok sayıda bitki bazlı atıştırmalık, çok az çabayla öğle veya akşam yemeğine dönüşebilir. Dahası yeni bir yemek formatında ilerlemek geleneksel tabağınızdan bir şeyin eksik olduğu hissini hafifletmeye yardımcı olabilir. Zeytin, ceviz, istediğiniz kadar sebze ve renklendirmek için biraz nar, sizce de harika bir yemek gibi görünmüyor mu? Alışık olduğunuz yemeklerden sadece eti çıkartmak sizin için yokluğun bir hatırlatıcı olabilir. Ancak daha önce denemediğiniz öğün çeşitleriyle beslenmenizi şekillendirmek azaltmaya çalıştıklarınızı unutmanızı sağlayacak. Kendinizi yeni düzenin heyecanına bırakın.

6.Mercimeğe kıyma gibi davranın

Acı biber, lazanya, biber dolması gibi tariflerde kıymanın yerini yeşil mercimekle değiştirerek başlayın. Hızlı pişen bakliyat kıymanın yerine koymak için iyi bir alternatif olacak. Başlangıçta görseli değişmeyen yemeklerinizle kendinizi motive edecek ve bununla birlikte protein ve demir içeriğinden de faydalanıyor olacaksınız. Hatta bizden size bir ipucu; daha fazla lezzet için mercimeği su yerine düşük sodyumlu sebze suyunda pişirmeyi deneyin. Ek olarak dondurucuda saklamak için fazladan yapın ve ihtiyaç duyduğunuzda sadece onları çözdürerek pratik öğünler oluşturun.

7.Daha az et yemek isteyen arkadaşlarınızla vakit geçirin

Benzer düşünen bir arkadaşla ortaklık kurmak motivasyonunuzu ayakta tutabilir. Zaten sebze bazlı beslenmeye alışık bir arkadaşınız bu konuda destekçiniz olarak size kendi sırlarından bahsedebilir ve anlamaya çalıştığınız şeyler hakkında tavsiyelerde bulunabilir. Arkadaşlarınızla yediğiniz hamburgerleri, etli pizzaları bir kenara atın. Sizinle aynı seçimleri yapan farklı arkadaşlarınızla yemeğin tadını çıkartın. Sizin hayatınızdan çıkartmaya çalıştıklarınızı yanınızda tüketebilecek insanlarla yemek yememek kararlarınızın etkilenmesinin önüne geçecek. Bu yüzden yemek arkadaşlarınızı gözden geçirin.

En önemlisi bunun bir süreç olduğunu unutmayın! Küçük adımlarla istediğiniz sonuca ulaşmak mümkün. Etin hayatınızdaki yerini azaltmayı düşünüyorsanız ilk adımınızı atabilirsiniz.