Etsiz pazartesi!
Bizimle hayatınızda küçük bir değişiklik yapmaya ne dersiniz? Unutmayın küçük değişiklikler bize büyük yararlarla geri dönebilir!
Gündelik yaşamınızda basit ve küçük bir değişiklik yaparak insan sağlığının, hayvan haklarının, sürdürülebilir yaşam alışkanlıklarının ve gezegenimizin geleceğinin korunmasına katkı sağlamak ister misiniz? Yapmanız gereken tek şey, Etsiz Pazartesi hareketine katılmak ve pazartesi günleri et tüketmemek! Peki, haftanın yalnızca bir gününde et tüketmeden doğaya, çevreye ve insana nasıl katkılarda bulunabilirsiniz? Gelin, Etsiz Pazartesi akımının amacı, uygulanış şekli ve ortaya çıkış öyküsü hakkında kısa bir yolculuğa çıkalım.
Etsiz Pazartesi Nedir?
Meatless Monday, Türkçe ismiyle Etsiz Pazartesi, 2003 yılında Sid Lerner tarafından başlatılan bir akım. Günümüzde 23 ülkede örgütlü hale gelen bu kapsamlı organizasyonun adı, ilk olarak 2. Dünya Savaşı’nda Amerika’nın gıda tasarrufu yapmak adına başlattığı kısıtlamayı tanımlamak için kullanılmış. Takvim 2003 yılını gösterdiğinde ise Sid Lerner öncülüğünde ABD’de sürdürülebilir yaşam alışkanlıklarının aşılanması ve hayvan haklarının korunması amacıyla başlatılan uluslararası hareket de Etsiz Pazartesi başlığıyla adlandırılmış.
Etsiz Pazartesi’nin temel amaçları insan sağlığını, hayvanları, doğayı ve geleceği korumak. Bu hareketin uygulanması için pazartesi gününün tercih edilmesinin nedeni ise hafta başında edinilen alışkanlıkların sürdürülme eğiliminin daha yüksek olması. “Pazartesi günleri et yememenin sağlık ve sürdürülebilir yaşam açısından nasıl katkıları olabilir?” diyorsanız, yapılan araştırmaların sonuçları sizi oldukça şaşırtabilir.
Neden Etsiz Pazartesi?
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’ne göre, atmosfere salınan sera gazı emülsiyonlarının yaklaşık %15’i hayvancılık sektöründen kaynaklanır. Birleşmiş Milletler tarafından düzenlenen İklim Değişikliği Paneli’nde de belirtildiği üzere, küresel ısınma ve iklim değişikliği sorunlarını önlemek için 2050 yılına gelmeden atmosferdeki sera gazı düzeyini %80 oranında azaltmamız gerekir. Bu sebeple dünyadaki tüm insanların haftanın yalnızca bir gününde bile et tüketmekten vazgeçmesi, gezegen sağlığı açısından büyük önem taşır. Öte yandan, Etsiz Pazartesi hareketi, hayvansal protein üretiminde kullanılan su ve enerji kaynaklarının korunması açısından da önemli bir rol üstlenir.
Hayvancılık sektöründeki kontrolsüzlük ve bireysel yapılan avlanmalar, tür çeşitliliği kaybına yol açan en önemli etkenler arasında. Söz konusu eğilimler aynı şekilde devam ettiği takdirde, yaklaşık 100 yıl içinde dünyadaki birçok canlı türünün kitlesel olarak yok olacağı öngörülür. Kontrolsüz hayvancılığın doğal kaynaklara verdiği zarar, tahminlerinizin çok üstünde. Örneğin bir hamburger yapımında uygulanan tüm işlemler için harcanan su yaklaşık 1600 litre. Aynı süreçte harcanan enerji ise, bir akıllı telefonu yaklaşık 6 ay boyunca şarj etmek için kullanılan enerjiye eşdeğer.
Dünyanın önde gelen sağlık kuruluşları, insan sağlığının korunması açısından da Etsiz Pazartesi akımını destekliyor. 2010 yılında Oxford Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırmada haftalık et tüketimini üç öğünle sınırlandırmanın; kanserden kaynaklı 9 bin, felçten kaynaklı 5 bin, kalp hastalığından kaynaklı 31 bin ölümü önleyebileceği vurgulanıyor. Elbette Etsiz Pazartesi’nin savunduğu eylem, pazartesi günleri protein tüketmemek değil. Bu hareket yalnızca insanları pazartesi günü hayvansal proteinler tüketmek yerine bitkisel proteinleri tüketmeye teşvik etmeyi amaçlıyor.
Sürdürülebilir ve Sağlıklı Bir Yaşam İçin Adım Atın
Pazartesi günleri yalnızca bitkisel protein kaynaklarını tüketerek geçirmek, sandığınızdan çok daha kolay olabilir. Üstelik bu esnada sağlığınızı riske atmanız da söz konusu değil. 100 gr tavuk etinde yaklaşık 22,5 gram protein bulunur. Bir su bardağı mercimek ise ortalama 18 gram protein içerir. Kısacası, vücudunuzun ihtiyaç duyduğu proteini bitkisel kaynaklı besinlerden karşılamak da oldukça basittir. Tahıllar, baklagiller, kuruyemişler, sebzeler ve meyveler de protein ihtiyacınızı yeterli ölçüde karşılayabilir.
Dünyayı değiştirmenin, gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmanın ve çevreyi korumanın yolu, öncelikle kendimizi değiştirmekten geçer. Üstelik bu akıma katılmak için fazla zaman ya da efor harcamanıza, gündelik yaşamınızda sizi zorlayabilecek radikal değişiklikler yapmanıza da gerek yok. Birbirinden lezzetli salataların, baklagil ve sebze yemeklerinin, mezelerin ve tahılların eşlik ettiği enfes öğünler hazırlamanız yeterli. Etsiz Pazartesi akımına katılmak size hiçbir şey kaybettirmeyeceği gibi sağlığınız açısından da önemli katkılar vadeder.
Haydi, siz de bir sonraki pazartesi gününü etsiz geçirerek doğayı, çevreyi, geleceği ve sağlığınızı korumak için önemli bir adım atın! Bir sonraki aşamada bundan sonraki tüm pazartesi günlerinde et tüketmeyi bırakın ve sürdürülebilir yaşama katkı sağlamanın tadını çıkarın!