Geleneksel çay çeşitleri ve faydaları nelerdir?
Beyaz çay, yeşil çay, oolong çayı ve siyah çay... Hangisi daha fazla antioksidan içeriyor hangisi stresi azaltıyor hangisi kilo vermeye katkı sağlıyor?
Masa başında çalışırken, arkadaşlarımızla buluştuğumuzda, yemeklerden sonra çoğumuzun vazgeçemediği içeceklerin başında çay geliyor. İçtiğimiz miktarın ucunu kaçırmadığımız müddetçe çayın stresi azaltmak, kilo vermek, osteoporoz (kemik erimesi) ve daha pek çok sağlık sorununun ortaya çıkma riskini azaltmak gibi birçok faydası bulunuyor.
Öyleyse bugün "Hangi çay nasıl elde ediliyor ve nelere iyi geliyor?" sorusunu soralım ve geleneksel çay çeşitleri ile bu çayların etkilerinden bahsedelim.
Öncelikle tüm geleneksel çaylar "Camellia sinensis" bitkisinden geliyor. Bilinen dört geleneksel çay çeşidi bulunuyor. Bunlar beyaz çay, yeşil çay, oolong çayı ve siyah çay. Bu çayların arasındaki farkların ortaya çıkma sebebi ise yaprakların oksitlenme veya mayalanma derecesi. Genellikle yoğun olarak oksitlenen çay yaprakları daha koyu veya daha kırmızı olurken daha az fermente edilmiş çaylar daha açık veya daha yeşil renkli oluyor. Geleneksel çay çeşitlerinin hepsi belirli miktarlarda kafein içeriyor. Bitki çayları ve meyve çayları ise geleneksel çaylardan farklı bir kategoride yer alıyor. Bu çaylar geleneksel çaylara nazaran daha az miktarda kafein içeriyorlar.
Şimdi yukarıda saydığımız dört geleneksel çay çeşidini sıralayıp özelliklerini detaylandıralım:
1-Beyaz çay
Beyaz çay batı yarımkürede görebileceğimiz taze çay yaprağına en yakın olan çay çeşidi ve tüm çay türleri içinde en az oksitlenmiş olan. En fazla siyah çay oksitlenirken beyaz çay bu adımı tamamen atlıyor.
Bilim insanları beyaz çayın içinde sağlığa ilişkin her geçen yıl daha fazla yarar buluyor. Beyaz çay yaprağının %20'si kateşinlerden oluşuyor ve kateşinler gerçekten çok güçlü antioksidan ve anti-mikrobiyal etkilere sahip. Uzmanlar bu maddenin gribi önlediğini, kolesterolü düşürdüğünü ve kan basıncındaki artışı engellediğini ileri sürüyor.
Beyaz çay aynı zamanda cildin pürüzsüz ve parlak olmasına destek oluyor. Yüksek antioksidan içeriği sayesinde cilt üzerindeki olumlu etkileri de bu çay çeşidinin özellikle güzellik ve kozmetik ürünlerinde yaygın olarak kullanılmasına sebep oluyor. Öte yandan beyaz çay daha sakin ve daha dinç bir zihne sahip olunmasına da katkı sağlıyor. Çalışmalar da gösteriyor ki çay bitkisinde bulunan bir aminoasit olan L-theanine beyindeki dikkat ağlarını geliştiriyor ve beyin dalgaları üzerinde gözle görülür olumlu etkileri bulunuyor. Kısaca beyaz çay rahatlamanıza ve işlerinize daha iyi konsantre olmanıza yardımcı oluyor. Ayrıca yapılan bir çalışmaya göre beyaz çay işlenmiş çaylara kıyasla daha etkili bir şekilde anti-kanser özellik gösteriyor.
2-Siyah çay
Geleneksel siyah çay dünya çapında en popüler olan çay çeşidi. Fermente çay yapraklarından elde edilen siyah çay aynı zamanda diğerlerine kıyasla en yüksek miktarda kafein içeriğine sahip olan çay. Araştırmalar siyah çayın akciğerleri sigara dumanına maruz kalmaktan kaynaklanan zararlardan bir ölçüde koruyabileceğini gösteriyor. Aynı zamanda inme riskini azaltabildiği söyleniyor. Geleneksel siyah çay fincan başına yaklaşık 50-90 miligram kafein içeriyor.
Yeşil çay gibi siyah çay da kateşinler, flavonoidler ve tanenler dahil polifenol adlı maddeleri içeriyor. Polifenoller çeşitli sağlık yararları ile ilişkilendirilen bitki bazlı önemli bir bileşik. Araştırmacılar flavonoidlerin tüketimini de önemli sağlık sonuçları ile ilişkilendiriyor ancak bunun için daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulduğunu da ekliyorlar.
Siyah çay antioksidan görevi gören bitki bileşikleri bakımından da oldukça zengin. Uzmanların çoğu siyah çayın sağlık yararlarından maksimum düzeyde yararlanmak istiyorsanız poşet çay yerine yaprak çay kullanmanızı ve süt ya da şeker ilave etmemenizi öneriyor. Siyah çayın yorgunluğu giderdiği, zihinsel uyanıklığı sağladığı ve enerji seviyesini yükselttiği biliniyor. Ayrıca stres hormonu seviyelerini azalttığı, sıklıkla sakinleştirici ve baş ağrılarını giderici olarak kullanılıyor. A, C, B1 ve B6 vitamini deposu olan bu çay çeşidi sağlık için gerekli bir dizi antioksidana ve koruyucu özelliğe sahip. Öte yandan kesik, morluk ve yanıklara bölgesel olarak uygulanabilen siyah çay güneş yanıklarını rahatlatması ile de ünlü.
3-Oolong çayı
Oolong veya yarı yeşil çaylar, yeşil çay ve siyah çay arasındaki spektrumda, yapraklar kahverengileşmeye başladığında oksidasyon işlemi durdurularak elde ediliyor. Oolong çayı hem yeşil hem de siyah çayın faydalarını içeriyor. Kateşinler, thearubigin ve teaflavin gibi tüm polifenol antioksidanları bünyesinde barındırıyor. Oolong veya yarı fermente edilmiş çaylar siyah çaydan daha çok, yeşil ve beyaz çaydan ise daha az polifenol içermesiyle biliniyor.
Flavonoidler gibi bazı polifenol antioksidan özelliklerine sahip olan Oolong çayı Çinli bitki uzmanlarına göre zayıf böbrek ve dalakla ilişkili semptomların iyileştirilmesinde oldukça etkili. Oolong çayındaki polifenoller, trigliseritin (yağ tortularının) çözülmesinden ve yağ metabolizmasının fonksiyonunun artırılmasından sorumlu olan enzimi aktive ederek obeziteyi kontrol etmeye yardımcı oluyor. Bu nedenle de bu çay genellikle kilo vermeye katkı sağlama özelliği nedeniyle tavsiye ediliyor. Çay fincanınızdaki kafein miktarı demleme zamanı da dahil olmak üzere bir dizi unsura bağlı olarak değişse de, Oolong çayında fincan başına yaklaşık 30 miligram kafein olduğu söylenebilir.
4-Yeşil çay
Yeşil çay içeriğindeki güçlü antioksidanlar ve yüksek besin değerleriyle dünyanın en sağlıklı içeceklerinden biri sayılıyor. Yeşil çay yaprakları beyaz çaydan daha fazla okside ediliyor, fakat Oolong ve siyah çaydan daha az işlem görüyor.
Yaklaşık %20’si kateşinlerden oluşan yeşil çayın bu sebeple çok güçlü anti-mikrobiyal etkilere sahip olduğu biliniyor. Ayrıca bazı araştırmalarla yeşil çayın dişlerde plak oluşumunu önlediği ve oyuk oluşumlarının da önüne geçtiği ortaya kondu. Aynı zamanda yeşil çayın içerdiği kateşinlerin kanser hücrelerinin büyümesini önlemeye yardımcı olduğu da düşünülüyor.
Binlerce yıl önce Çin'de keşfedilmesinden bu yana yeşil çayın onlarca faydasının ortaya çıktığı söylenebilir. Yeşil çayda bulunan antioksidanlar mesane, meme, akciğer, mide, pankreas ve kalın bağırsak kanserlerinin büyümesini engelleyebiliyor, atardamarların tıkanmasına engel olurken aynı zamanda beyindeki oksidatif stresi önleyerek Alzheimer ve Parkinson gibi nörolojik hastalıklara yakalanma riskini de azaltıyor. Son olarak inme riskini azaltıcı ve yağ yakımını hızlandırıcı bir etkiye sahip olduğu düşünülüyor. Konuya ilişkin çok daha detaylı bilgi edinmek için yeşil çay içeriğimizi okuyabilirsiniz.