Herkesin dilinde: Karatay Diyeti
Yıllardır tartışılıyor, hakkında espriler yapılıyor. Televizyonda gördüklerimizi bir kenara bırakırsak nedir bu Karatay Diyeti?
En çok tartışılan diyetlerin başında gelen Karatay Diyeti’nde doğru bilinen yanlışlar nelermiş, hep birlikte bakalım.
1- Karatay Diyeti’nde sınırlama getirilen bazı besin grupları bulunur. Bu besin gruplarından en önemlisi karbonhidratlardır. Fakat ekmek gibi başlıca karbonhidrat kaynağı olan tahıl grubu besinlerinin sınırlandırılması özellikle B grubu vitaminlerinin yetersizliğine neden olur. B grubu vitaminleri sinir sistemi sağlığı açısından önemli bir yere sahiptir. Tahıllı besinlerin sınırlandırılması, B grubu vitaminleri eksikliğinden dolayı oluşan halsizlik, baş dönmesi ve yorgunluk gibi sorunları beraberinde getirir.
2- Karatay Diyeti’nde sınırlama getirilen bir diğer besin grubu da meyvelerdir. Yine de elma, armut, şeftali, çilek, ayva, erik ve kiraz gibi meyveler sınırlı da olsa diyetlere dahil edilir. Meyveleri sadece şeker olarak görmemek gerekir. Vitamin ve mineral açısından oldukça zengin olan meyvelerin beslenme programından uzun süreli çıkarılmaları vücutta problemlere neden olabilir. Tırnak kırılmaları, bağışıklık sisteminde zayıflama, ciltte kuruma ve halsizlik bu problemlerden bazılarıdır. Porsiyon kontrolüne dikkat ederek meyveleri beslenme programına dahil etmek bu yüzden daha sağlıklıdır.
3- Karatay Diyeti’nde serbest olan besinlerden bazıları da zeytinyağ, tereyağ ve kırmızı etin yağlı kısımlarıdır. Yağ içeriği yüksek olan besinlerin fazla miktarda alımı kolesterol ve trigliserid seviyelerinde artışa neden olabilmektedir. Bu durumsa kalp-damar hastalıklarının oluşumunu tetiklemektedir. Elbette vücudumuzun yağa da ihtiyacı vardır, ancak burada da alınan miktar önemlidir.
4- Karatay Diyeti’nin bir diğer prensibi az ve sık yemek yerine, günde 2 ya da 3 ana öğün yemektir. Ancak aslında ara öğünlerden korkmamak ve vücuda uzun süreli açlık yaşatmamak gerekir. Ara öğünleri yapmak açlık krizlerinin önüne geçer, kan şekerinin dengelenmesine yardımcı olur, metabolizmanın canlı kalmasını sağlar, yorgunluk ve sinir halleri yaşanmasını engeller ve sağladığı düzenli tokluk hissiyle diyet psikolojisine yenik düşülmesine engel olur.
5- Bu diyet modelini diğer diyetlerden ayıran özelliklerden biri de kuruyemişlerin serbest olmasıdır. Fındık, ceviz, badem, fıstık gibi kuruyemişler ekmek yerine alternatif olarak önerilir. Ancak bu kuruyemişler yağ grubuna dahildirler ve her 1 gram yağ 9 kaloriye tekabül eder. Ekmekse karbonhidrat grubunda yer alan bir besindir ve her 1 gram karbonhidrat 4 kaloriye denk gelir. Bütün besin gruplarının içerikleri, vücutta kullanımı, sindirim biçimleri ve etkileri birbirinden farklıdır. Tüm bu nedenlerden ötürü, yağ grubundan bir besin karbonhidrat grubundan bir besine alternatif olarak değerlendirilmemelidir.
6- Son olarak, Karatay Diyeti’nde vücuda alınan protein miktarı oldukça yüksektir. Beslenme programında yüksek protein içeren besinlere fazla yer vermek sindirim sisteminde kabızlık problemine yol açabilmektedir. Sürekli olarak yüksek protein alımı aynı zamanda kandaki ürik asit miktarının artmasına da neden olabilir. Bu durum da gut hastalığının oluşumunu tetikler.