Hiç meditasyon yapmayanlar için başlangıç rehberi
Pek çok kişi meditasyonun ancak belirli şartlarda yapılabilen spiritüel bir pratik olduğunu sanıyor. Ama aslında hiç de öyle değil. 5 kolay adımla meditasyona başlayabilirsiniz!
Dünyevi tüm zevklerden ve dertlerden arınmış gibi görünen, her şeyi aşmış bir insan prototipi... Hani şu çıktığı içsel yolculuklar bir türlü bitmeyen, kendisini aramaktan yorulmayan ve hayatta kişisel gelişimi dışında başka hiçbir amacı yokmuş gibi olanlar. Hayır, meditasyon sadece bu insanların tekelinde değil! Kariyer hedefini gerçekleştirmek için çok yoğun ve stresli bir hayat sürdürenler ya da sağlıklı beslenmeye, düzenli egzersize çok fazla imkan bulamayan kişiler de meditasyon yapıyor.
Araştırmalar meditasyonun zihnimize adeta ilaç gibi geldiğini gösterirken klinik taramalar da beyni gerçekten değişime uğrattığını kanıtlıyor.
Peki huzur ve dinginliği bu kadar istememize rağmen neden ona bir türlü ulaşamıyoruz? Anksiyeteyi, stresi, depresyon ve tükenmişliği azaltmayı sağlayacak bu kadar önemli bir his için neden elimizden geleni yapmıyoruz? Muhtemelen kronik meşguliyet çoğumuz için bir alışkanlık halini aldığından. Fakat bu durumu meditasyon rutinini hayatımıza katarak kırmak mümkün! Eğer hiç meditasyon yapmayan biriyseniz bu yazı sizin için bir başlangıç rehberi niteliğinde olabilir.
5 kolay adımda meditasyon
Meditasyonu belirli kalıplar dahilinde yapmanız gerekmiyor. 15 metrelik dalgalara karşı sörf tahtalarında meditasyon yapanlar da var, Yosemite Vadisi’ndeki bin metrelik granit levhalarda yapanlar da... Yani nerede olursanız olun nefesinizin kontrolünü elinizde tutabilirsiniz.
1-Rahat hissettiğiniz pozisyonu bulun
En sevdiğiniz pozisyonu bulun ve bu pozisyonu rahatlama ve gevşeme hissiyle ilişkilendirmek için beyninizi eğitin. Bu, bağdaş kurmak, bir minder üzerinde dizlerinizi kırarak oturmak ya da herhangi başka bir pozisyon olabilir. Birçok insan gibi siz de iş ve işin getirdiği stresi oturma pozisyonuyla ilişkilendiriyorsanız meditasyona uzanarak başlamanızı tavsiye edebiliriz.
2-Kendinize kaçış anları yaratın
Hiç belirli bir senenin ilkbaharında daha fazla hanımeli açtığını, bir kuş cinsinin daha geç göçtüğünü fark ettiğiniz oldu mu? Olmadıysa çok şey kaçırıyorsunuz demektir… Çoğumuz beton yığınlarının arasında fare kapanına sıkışmış gibi hissetsek de aslında her zaman ufak kaçış alanları yaratmak yine bizim elimizde.
İlk fırsat bulduğunuz anda evinizin yakınlarındaki bir parka gidin ve çiçek toplayın. Bir çiçeği gökyüzüne doğru tutun ve maviyle olan karşıtlığının ne kadar hoş olduğunu fark edin. Sonra yeşilin tonlarının, sonbahar renklerinin tadını çıkarın. Kuşları dinleyin, bulutların hareketini izleyin. Bir hafta sonu alışveriş merkezlerine tıkılmak yerine sevdiğiniz bir semtin sokaklarında müzik dinleyerek evlere, insanlara bakın. Size iyi gelen ve huzur bulmanızı sağlayan tüm bu şeyler birer meditasyon çünkü...
Açık havada bulunma süreniz çok kısıtlıysa cüzdanınızda güzel bir doğa resmi taşımanız bile üzerinizde olumlu bir etki gösterir. Akarsular, dağlar, göller, ağaçlar ve huzurlu hissetmenizi sağlayacak diğer tüm imgelerle sizin için mükemmel bir atmosferi zihninizde yaratabilirsiniz.
Nereye giderseniz gidin, neye bakarsanız bakın sadece sizi olduğunuzdan daha iyi hissettirecek şeylere odaklanın: renkler, kokular, dokular, esintiler... Bunların tadını çıkarmaya bakın.
3-Nefesinize odaklanın
Meditasyonda en önemli konulardan biri nefestir. Hatta nefes için meditasyonun özü diyebiliriz. Planlı nefes alma , kalp atış hızınızı ve diğer pek çok organın çalışmasını etkileyen parasempatik ve sempatik sinir sistemlerinin uyumlu bir şekilde çalışmasını sağlar. Sakinleşmenize ve gevşemenize yardımcı olur. Sadece aldığınız nefese konsantre olduğunuz anlarda zihninizden size endişe ve stres veren herhangi bir şey geçmez.
İki elinizi karnınızın iki yanına koyun ve nefes alıp verirken midenizin şiştiğini fark edin. Bu şekilde diyaframdan nefes aldığınızda dokularınıza daha fazla oksijen gider ve kendinizi daha iyi, daha enerjik ve daha canlı hissedersiniz.
4-Şükran duyabileceğiniz şeylerin farkına varın
Binbir düşünceyle dolu olan zihninizi yukarıda bahsettiğimiz şekilde planlı nefes alarak dağıttığınızda, odağınıza şükran duygusunu alın. Hayat hiçbir zaman toz pembe ve tam olarak istediğimiz gibi olmasa da minnettar olacağımız şeyler mutlaka vardır. Bedeniniz, akciğerlerinizdeki nefes, güneş, gökyüzü, aileniz, arkadaşlarınız ve var olduğu şekliyle hayatınız…
Çevrenizin farkına vardıktan ve nefesinize odaklandıktan sonra da kendinizi daha iyi hissedeceksiniz ama bir şeylere şükran duymak stresinizin gerçekten azaldığını hissettiğiniz nokta olacak.
5-Hayallerinizi görselleştirin
Yukarıdaki adımları tamamladıktan sonra kendinizi daha iyi hissettirecek eylemleri o sırada yapamayacak olsanız bile görselleştirerek hayal edin. Çünkü hayallerinizi görselleştirmeniz kendinizi daha iyi hissetmenize, özgüveninizin yükselmesine ve daha yaratıcı olmanıza sebep olur. Bir doğa yürüyüşü, deniz kenarında bir yaz tatili ya da her ne olursa... Hayalinizi zihninizde canlandırın.
Konuyla ilişkili “ Meditasyonla ilgili doğru bilinen yanlışlar ” başlıklı içeriğimize de göz atmayı unutmayın.