İlaç gibi besinler!
Hava değişimiyle hepimizin kapısını çalan salgından besinler yoluyla korunmak mümkün. Peki bunlar hangi besinler?
Hastayken başucumuzdan eksik edilmeyen portakallar, ‘tavuk suyuna bi çorba yapayım da seni hemen ayağa kaldırıversin’ iddiasıyla yola çıkan annelerimiz, nane limonun gücüne inanan kardeşlerimiz… Hepiniz buradaysanız gelin birlikte bakalım: hastalıklarla mücadelede besinler gerçekten güvendiğimiz kadar etkili mi?
Diyetin sağlıklı yaşam için hafife alınmaması gereken bütünleyici bir rolü olduğunu öğrenmek için buyurun yazımıza, keyifli okumalar…
Gıdaların ilaç gibi etkilerinin olabileceği düşüncesi dünya çapında birçok kültürde sağlığın temel taşı olarak yüzyıllardır var olmuştur. Bununla birlikte, geleneksel tıbba kıyasla hastalıkların önlenmesi ve yönetiminde diyet ve gıdanın rolü üzerine de her geçen yıl sayısı daha da artan çalışmalar yapılmaktadır.
Diyetin bir bireyin sağlığını etkileyebileceği gerçeği, bireylerden tutun da dünya çapındaki sağlık hizmeti sağlayıcılarına kadar tüm kesimler tarafından kabul edilmektedir. Yeterli beslenmeye erişimi olan kişilerin daha güçlü bağışıklık sistemlerine, daha güvenli gebelik ve doğum süreçlerine, daha düşük diyabet ve kardiyovasküler hastalık riskine sahip oldukları ve daha uzun yaşadıkları yapılan çalışmalarla kanıtlanmıştır.
Bazı araştırmalar, ilave şeker, doymuş ve trans yağlar, sodyum açısından zengin bir diyetle beslenen kişilerde; kalp hastalığı, tip 2 diyabet, kötü bağırsak sağlığı ve diğer kronik hastalıkların gelişiminde altta yatan bir risk faktörü olan kronik enflamasyonun tetiklenebileceğini göstermektedir.
Aynı şekilde, Amerikan Kalp Derneği, yakın zamanda kardiyovasküler sağlığı desteklemek için meyveler, sebzeler, kepekli tahıllar, baklagiller, az yağlı süt ürünleri ve bitki bazlı veya yağsız hayvan proteini açısından zengin bir diyet ve yaşam tarzı değişikliklerini önermiştir. Bunun nedeni olarak da bu tip bir diyetin iltihaplanma, yüksek kolesterol, yüksek tansiyon ve zayıf uyku dahil olmak üzere kardiyovasküler hastalıkların zararlı risk faktörlerini azaltarak sağlığı desteklediği gösterilmektedir. Ayrıca Dünya Sağlık Örgütü de dahil olmak üzere uluslararası kuruluşlar beslenme durumunun bağışıklık sağlığını doğrudan etkilediğini vurgulamaktadır.
Araştırmalar, diyette bazı sebze ve meyvelerde doğal olarak bulunan bir antioksidan çeşidi olan karotenoidlerin; karaciğer hastalığı olan kişilerin kan metabolitlerini iyileştirebileceğini de göstermektedir.
Sağlıklı bir diyetin özü, aşağıdakiler de dahil olmak üzere, besin açısından yoğun çeşitli yiyecek ve içeceklerin yüksek miktarda alınması üzerine kuruludur:
●meyveler
●sebzeler
●tam tahıllar
●düşük yağlı süt
●az yağlı protein
●sağlıklı sıvı yağlar
Ayrıca aşağıdakiler de diyetten çıkarılmalı, en azından mümkün olduğunca sınırlandırılmalıdır:
●ilave şeker
●tuz
●doymuş yağlar
●alkol
●rafine edilmiş karbonhidratlar
Ayrıca sağlık açısından faydalı olduğu kanıtlanmış bazı diyet türleri de vardır: Doymuş yağ alımını en aza indirip kırmızı et, margarin gibi gıdaların diyetten çıkarılıp bağışıklığa faydalı zeytinyağı, balık gibi besinlerin eklendiği Akdeniz diyeti; hipertansiyon tedavisinde etkili olan DASH diyeti ve bunlara ek olarak ülkelerin kendi politikalarına ve kültürlerine uygun olarak düzenlediği Sağlıklı beslenme piramit-tabak modelleri de sağlıklı yaklaşımlar içerisinde yer almaktadır.
İlaç olarak besin
"İlaç olarak besin", gıda ve diyetin hastalıkların önlenmesi ve yönetiminde önemli roller oynadığı bilgisine dayanan bir yaklaşımdır.
"İlaç olarak gıda" kavramının tek bir tanımı yoktur ancak genellikle, bir hastalık durumunu önlemek, semptomlarını azaltmak veya tersine çevirmek amacıyla, bir bireyin sağlık planında gıda ve diyete öncelik verilmesi anlamında kullanılmaktadır. Ayrıca minimum düzeyde işlenmiş gıda tüketimine ve ilave şeker, yağ, tuz bakımından zengin, yüksek oranda işlenmiş gıdaların sınırlandırılmasına odaklanan bir yaklaşımdır.
Savunucularının tıbbi özelliklere sahip olduğunu iddia ettikleri yiyecekler, genellikle belirli bir mikrobesini veya biyomolekülü yüksek seviyede içermesinden kaynaklanmaktadır, hatta bu besinler bazen fonksiyonel gıdalar olarak da adlandırılır. Bunlar arasında çeşitli otlar ve baharatlar, baklagiller, kabuklu yemişler ve tohumlar, kepekli tahıllar ve meyve-sebzeler bulunur.
İlaç olarak besin yaklaşımının başta polikistik over sendromu (PKOS) olmak üzere diyabet, kardiyovasküler hastalıklar gibi bazı durumlar için birincil basamak tedavi planı olarak diyet ve yaşam tarzı değişikliklerini reçete ettiğini belirtmekte fayda var.
İlaç olarak besin yaklaşımının faydaları nelerdir?
İşte “ilaç olarak gıda” sağlık hizmeti yaklaşımının bazı faydaları:
Hastalık yönetimi
Tıbbi beslenme tedavisi, hastalıkların tedavisini desteklemek için diyet ve gıda kullanan kanıta dayalı sağlık uygulamasının bir parçasıdır ve diyetle gıdanın kronik hastalıkları yönetmede oynadığı rolün açık bir göstergesidir. Örneğin, diyet lifindeki bir artış, pre-diyabet veya diyabetli kişilerde kan şekeri düzeylerini düşürerek, yüksek kan şekeri düzeyleriyle ilişkili sinir ve kan damarı hasarı oluşumunu azaltmaktadır.
Ayrıca diyet kalitesindeki iyileştirmeler hastalık semptomlarını azaltabilir ve yaşam kalitesini iyileştirebilir. Bir çalışma, değiştirilmiş bir Akdeniz diyetinin, alt ekstremitelerde anormal yağ birikiminin olduğu bir durum olan lipödemli kişilerde ağrı, yorgunluk ve rahatsızlığı azaltabileceğini düşündürmektedir. Benzer şekilde, gözlemsel çalışmalar, meme kanseri tedavisi sırasında sağlıklı bir diyetin mide bulantısı, kusma ve iştahsızlık gibi kanser tedavisinin neden olduğu olumsuz semptomları azaltabileceğini de belirlemiştir.
Düşük maliyet
"İlaç olarak gıda" kullanmak, daha iyi laboratuvar çalışması, daha az ilaç ve daha az hastaneye yatış yoluyla potansiyel olarak hastalık şiddetini azaltarak sağlık hizmeti maliyetlerini makul bir şekilde azaltabilir.
Bununla birlikte, düşük gelirli topluluklar arasında gıda ayrımcılığını ve sağlıklı gıdalara erişimi çevreleyen, sağlığın iyileştirilmesini ve sağlık maliyetlerinin düşürülmesini destekleyen sorunlar ve politikalar sürekli olarak ele alınmalıdır.
İlaç olarak gıda yaklaşımının sınırlamaları nelerdir?
"İlaç olarak gıda" hatasız bir yaklaşım değildir. İşte sınırlamalarından bazıları:
Her derde deva değildir
“İlaç olarak gıda” tüm sağlık durumları için tek başına bir çare değildir. Bir hastalığın gelişmesi sadece diyet kalitesine değil; genetik risk, çevresel toksinlere maruz kalma veya otoimmün koşullar dahil olmak üzere diyetle ilgili olmayan nedenlere de bağlı olabilmektedir.
Bu nedenle, “ilaç olarak gıda” bazı hastalıklarda semptomları iyileştirerek ve hastalığın ilerlemesini yavaşlatarak hastalık yönetimini destekleyebilirken, uygun tıbbi tedavi ile birlikte tek başına bir tedavi olarak kullanılmamalıdır.
Bilgi kirliliğine neden olabilir
Sosyal medya; sağlık uzmanları ve kuruluşları arasında sağlığın teşviki ve geliştirilmesi için etkili bir kaynak olabilir. Bununla birlikte, özellikle "ilaç olarak gıda" veya alternatif tıbbi tedaviler söz konusu olduğunda, yanlış bilgi kaynağı ve doğrulanamayan bilgilerin paylaşımı da olabilmektedir. Bir yiyeceğin bireysel olarak kötülenmesi veya fazlaca övülmesi insanlarda kafa karışıklığına yol açabilmektedir.
İlaç-besin etkileşimleri olabilir
Yiyeceklerin ilaçlarla nasıl etkileşime girdiğini dikkate almak da önemlidir. Bu, bir ilacın vücuttaki etkisini artırabilen veya kesebilen ilaç-besin etkileşimi olarak adlandırılır. Yaygın bir örnek, doktorların bazı ilaçları alırken kaçınılması gerektiğini tavsiye ettiği greyfurt suyudur, ancak bazı araştırmalar bunun kolesterol düşürücü statinlerin etkisini artırabileceğini göstermektedir.
Özetle "ilaç olarak gıda" yaklaşımı dünyadaki birçok kültür tarafından, diyetin sağlıktaki rolü olarak uzun yıllardır kabul görmektedir. Meyveler, sebzeler, tam tahıllar, kabuklu yemişler ve tohumlar, yağsız protein ve az yağlı süt ürünleri açısından zengin, sağlıklı diyetler, kalp hastalığı ve tip 2 diyabet dahil olmak üzere kronik hastalıkların gelişim riskini azaltabilir. Bununla birlikte, “ilaç olarak gıda” herkes için bir tedavi değildir ve mutlaka uygun tıbbi tedavi ile birlikte kullanılmalıdır.