Kemoterapi ve radyoterapi sonrası beslenme nasıl olmalıdır?
Kanser tedavisi gören bir birey nasıl beslenmeli? Beslenmeyle yaşadığı yan etkiler hafifletilebilir mi?
Kanser hastalarının en zorlandığı şeylerden birisi şüphesiz ki kemoterapi ve radyoterapi sonrası yaşadıkları belirtilerdir, bu belirtiler besin alımını da doğrudan etkilemekte, zaten iştahı olmayan hastalar için durumu daha da içinden çıkılmaz bir hale sokmaktadır. Bu yüzden bu yazıda kanser hastaları için genel beslenme tavsiyeleri ile birlikte ağırlıklı olarak kemoterapi ve radyoterapi sonrasında yaşanabilecek belirtilere uygun olarak nasıl beslenebileceğinizi anlatacağız. Unutmayın bu süreçte beslenmenin iyi yönetilmesi bu belirtilerin daha hafif atlatılması için çok önemli bir etkendir.
İlk olarak şunu söylemeliyiz ki bir kanser hastasını ana öğün bazında yemek yemesi için zorlamayın, onlar sizin gibi sabah, öğle akşam periyotlar halinde düzenli bir şekilde yemeyi reddedebilir, çünkü vücut o anda yemeyi kabul edecek bir halde olmayabilir, bunun için en iyi çözüm, günün neredeyse her saatinde küçük atıştırmalıklar halinde yemekten geçer. Yiyecekler güne yayılarak vücuda aniden çok fazla miktarda besin alımının önüne geçilir, böylece ortaya çıkabilecek mide bulantısı, karın ağrısı gibi belirtiler minimuma indirilir ve hastayı yemek için belirli saatlere bağlı kalması stresinden kurtararak daha serbest bir alan yaratmış olur. Ancak bu söylediğimiz her hastada işe yaramayabilir, bazı hastalar tam tersine yemek saatinde ana öğünler şeklinde beslenmek isteyebilir, bu hastalar genelde daha hafif dozda kemoterapi alan ya da hastalığı daha iyi seyreden bireyler olabilir. Bu yüzden hastanın da isteği göz önüne alınarak ona en uygun beslenme şekli seçilmeli, gerekirse birkaç denemeden sonra buna karar verilmelidir.
Kemoterapi veya radyasyon tedavisi sonrası nasıl beslenmeliyim?
Beslenmenin kişiye özgü olduğu unutulmamakla birlikte burada en önemlisi yiyecek türü seçimi olabilir.
Kanserde beslenme ile ilgili en çok arada kalınan ve merak edilen soru şu: Yenilen her besin sağlıklı mı olmalı? Tabii iki bir kanser hastasının da sadece sağlıklı yiyeceklerle beslenmesini hepimiz isteriz fakat bu çoğu zaman %100 sağlanamayabilir. Çünkü zaten besin alımı sınırlı, iştahsız bir hastayı bunu mutlaka yemelisin gibi bir strese sokmak çok da doğru bir yaklaşım olmayacak, aksine süreçte sinirleri yıpranmış hastanın o besinlerden daha da soğumasına ve hatta inat söz konusu haline getirip besini reddetmesine yol açacaktır. Bu yüzden tabii ki hastayı sağlıklı seçimlere yönlendirmek çok önemlidir fakat bunu onun izin verdiği sınırlarda yapmak, çok sağlıksız ve onun için çok kötü bir alternatif olmadığı sürece besin seçiminde çok da bir kısıtlama yapmamak ama bunu yaparken de alması gereken proteini ve kaloriyi sağlamaya çalışmak en doğru adım olacaktır.
Aşağıya sizin için birkaç genel beslenme tavsiyeyi listeledik:
●Kişi iştahsız olduğu dönemlerde sevdiği yemekler ile motive edilmelidir.
●Bulantısı olan hasta yemeye zorlanmamalıdır.
●Çok baharatlı veya aşırı tuzlu yemekler vücutta dehidrasyona ve bağırsak rahatsızlıklarına yol açabilir, tercih edilmemelidir.
●Yemek için hastanın acıkması beklenmemelidir, az ve sık beslenme modeli izlenmelidir.
●Yemeye çorbayla değil ana yemekle başlanmalıdır, zaten iştahı az olan birine çorba vererek mide hacmini en baştan doldurmak akıllıca olmayacaktır.(Hasta sadece çorba içmek istemiş olabilir, o zaman zorlamadan çorba verilmelidir.)
●Hastanın ihtiyacı olan kaloriyi aldığından emin olunmalıdır, iştahsız olduğu dönemlerde porsiyonca küçük fakat enerji değeri bakımından yüksek besinler tercih edilmelidir (Sütlü ve meyveli tatlılar, pekmez, bal, hoşaf, taze sıkılmış meyve suları, pilav, makarna).
●Protein ihtiyacı için kırmızı et, tavuk, balık veya yumurta tüketimine özen gösterilmelidir.
●Su birincil sıvı olmalıdır fakat kişi sıvı ihtiyacını tamamlamak için taze sıkılmış meyve suyu, ayran gibi içeceklere yönelmelidir.
●İyileşme sürecine katkı sağlayacağı düşüncesi ile bitkisel karışımlar bir doktora danışılmadan asla kullanılmamalıdır.
●Öğün öncesi temiz havada yürüyüş yapmak hastanın iştahını açabilir.
●Yemeklerin rahatsız edici kokularını azaltmak ve daha lezzetli hale getirmek için nane ve kekik gibi baharatlar kullanılmalı, yemek sunumu iştah açıcı bir görüntüye sahip olmalıdır.
●Ağır parfüm, sigara ve yemek kokularından uzak durulmalıdır.
●Bulantı sırasında derin ve yavaş nefes alma egzersizleri yapılmalıdır. Sürekli bulantı halinde kişinin kendini oyalayacak aktivitelere yönelmesi tavsiye edilmektedir.
Kemoterapi ve radyoterapi sonrası yan etkilere yönelik beslenme önerileri
Mide bulantısı ve kusma için beslenme önerileri
Özellikle bulantı olan dönemlerde yağlı, şekerli veya kızartma türü yiyeceklerden uzak durulmalıdır, bunların yerine tuzlu ve kuru besinler tercih edilmelidir (kraker, az yağlı peynir, leblebi, tost, yağsız makarna). Tuzlu besin tavsiye edilmesinin nedeni koku üretmemeleri, yemeyi kolaylaştırmaları ve kusma veya mide bulantısı sırasında vücuda tuz takviyesi yapmalarıdır.
Pek çok kişi tedavi sonrasında hassaslaşacağı için sıcak yiyecekler, ağır kokulu yemekler mide bulantısı yaratabileceğinden soğuk veya ılık yiyecekleri tercih etmelidir. Özellikle besin alımının reddedildiği zamanlarda smoothieler kurtarıcı seçimler olabilir.
Ayrıca zencefil çayı veya şekeri, mide-bağırsak hareketliliğine fayda sağlayan gingerol içerdiğinden uzun zamandır mideyi yumuşatmak için kullanılmaktadır.
Vücut ağrıları yaşayanlar için beslenme önerileri
Tam tahıllı ekmek gibi karbonhidratlar vücudunuzdaki kas yakıt depolarının yenilenmesine yardımcı olur. Tam tahıllar ayrıca lif, protein, B vitaminleri, demir, çinko, magnezyum ve bakır gibi çeşitli besin maddeleri içerir. Karpuz da ağrılar için harika bir seçenektir çünkü ağrıyan kasları hafiflettiği gösterilen amino asit l-sitrulin içerir. Mercimek veya edamame gibi baklagiller evrensel olarak iyileştirici özellikleriyle bilinen ve protein sentezini destekleyen çinkoyla dolu harika seçimler olacaktır.
Ağız yaraları için beslenme önerileri
Asidik ve baharatlı yiyeceklerden kaçınmak ağız yaralarını tedavi etmenin temel noktasıdır. Dondurma ve buzlu şeker gibi soğuk yiyecekler yemek, tedavi sırasındaki sızıyı hafifletmeye yardımcı olabilir. Smoothieler ağız yarası olanlar için tercih edilebilecek birincil alternatif olabilir çünkü çiğnenmeleri gerekmez ve yaraları tahriş etmezler, bununla birlikte içeriği sevilen yiyeceklere göre hazırlanabileceği için tüketimi de kolay olur. Ayrıca yeterli protein tüketimi de yaraların iyileşmesini hızlandırır.
Kabızlık veya ishal için beslenme önerileri
Kabızlık şikayeti yaşayan bir hasta, kahverengi pirinç, tam buğdaylı tost gibi lif oranı yüksek alternatifler tercih etmelidir. Elma ve kuru erik suyu, sindirim sırasında parçalanmayan ve kalın bağırsağa ulaştığında vücuttan hızla atılan sorbitoller içerir; dolayısıyla bunlar, kabızlığı doğal yollarla hafifletmek için harika seçenekler olabilir.
İshaliniz varsa beyaz un, beyaz pirinç gibi daha az lifli gıdalar tercih edin. Patates ve muz içerdikleri yüksek nişasta oranı ile suyun vücutta tutulmasına yardımcı olarak ishali hafifletir. Ciddi ishal durumlarında ihmal etmeyip mutlaka bir hekime danışın, aksi takdirde vücutta sıvı ve elektrolit kaybından kaynaklı ciddi sıkıntılar görülebilir.
Tükenmişlik, enerji düşüklüğü durumunda beslenme önerileri
Yulaf ezmesi harika bir enerji kaynağıdır çünkü lif ve protein oranı yüksektir, kalorisi de oldukça yeterlidir. Potasyumla dolu olan muz, faydalı vitaminlerle doludur ve yavaş sindirilen kompleks bir karbonhidrattır; bu da size saatlerce enerji vereceği anlamına gelir. Bitter çikolata doğal bir kafein takviyesidir ancak aynı zamanda tedavi sırasında faydalı olabilecek çok sayıda antioksidan da içerir.
Yukarıda verdiğimiz beslenme önerileri belirtileri azaltmaya yardımcı olmak içindir, eğer yaşadığınız belirtiler beslenme önerilerine rağmen hafiflemiyorsa mutlaka hekiminize bildirin, ilaç tedavisi gerektiren bir durum olabilir, ihmal etmeyin.
Kemoterapi ve radyasyondan sonra diyetinizi planlamak için bir diyetisyenle birlikte çalışmak, ihtiyacınız olan besinleri almanızı ve bu yorucu dönemde vücudunuzu canlı tutmanıza yardımcı olacaktır.
Son olarak, kulağa biraz klişe gelebilir fakat her şeyden önce beslenme düzenlenirken iç sesinizi dinleyin, çünkü yukarıda yazılanlar genel tavsiyeler olmasına rağmen herkes için işe yaramayabilir. Sizi en iyi yine siz bilirsiniz, diyetinizi keşfederken de belki birkaç deneme yanılma yaşayacaksınız ancak önemli olan kendinize karşı nazik olmanız ve vücudunuzun size söylediklerini dinlemenizdir. Emin olun sonunda zafer sizin olacak…
Sağlıklı, mutlu günler dileriz.