Kendime yeni bir ben lazım! 9 adımda yenilen
Artık daha aktif, daha sağlıklı ve daha mutlu bir siz istiyorsanız adım atmanın vakti geldi!
Kendinizi bitkin, yorgun, bitmiş hissediyor, hiçbir şey yapasınız gelmiyor, bir yerden kalkıp diğer yere oturmaya bile üşeniyorsanız yenilenme vaktiniz gelmiş demektir! Hemen panik olmayın, yenilenme dediysek gözünüz korkmasın, çünkü vücudumuz tüm bu yakınmalarımızın sebebi olan toksinleri yok etmek için adeta donanımlı bir makinedir. Yapmanız gereken basit yaşam tarzı değişiklikleriyle vücudunuzun kendini yenilemesine yardımcı olmak…
Vücudun kendini yenilemesi, toksinlerden arınması anlamına gelen detoksifikasyon ya da detoks kavramı aslında sosyal medyada görüldüğü gibi özel diyetler veya pahalı takviyeler gerektirmez. Ancak bazı stratejiler, vücudunuzun doğal detoksifikasyon sistemini canlandırmaya yardımcı olabilir.
Detoksla ilgili 9 ipucu ve bu süreçte yapılan yaygın yanılgıları öğrenmek için okumaya devam etmenizi öneriyoruz.
1-Alkolü sınırlayın
Karaciğer enzimleri, alkolü kansere neden olduğu bilinen bir kimyasal olan asetaldehite metabolize eder. Asetaldehiti bir toksin olarak algılayan karaciğer, onu asetat adı verilen zararsız bir maddeye dönüştürerek vücuttan atmaya çalışır. Gözlemsel çalışmalar, düşük ve orta düzeyde alkol tüketiminin kalp sağlığına fayda sağladığını gösterse de, aşırı alkol tüketimi birçok sağlık sorununa neden olabilir.
Aşırı alkol tüketimi, vücutta yağ birikmesine, iltihaplanmaya ve yara izine neden olarak karaciğer fonksiyonlarına ciddi zararlar verebilir. Bu durumda, karaciğeriniz yeterince işlev göremez hale gelerek vücudunuzdaki atıkları ve diğer toksinleri filtrelemek de dahil olmak üzere gerekli görevlerini yerine getirememeye başlar.
Alkolü sınırlamak veya tamamen uzak durmak, vücudunuzun detoks sistemini güçlü tutmanın en iyi yollarından biridir.
2-Uykuya odaklanın
Her gece yeterli kalitede uyku, vücudunuzun sağlığını ve doğal detoksifikasyon sürecini desteklemek için bir zorunluluktur. Uyku, beyninizin kendini yeniden düzenlemesini, yeniden şarj etmesini ve ayrıca gün boyunca biriken zehirli atık yan ürünlerini atmasını sağlar. Bu atık ürünlerden biri, Alzheimer hastalığının gelişimine katkıda bulunan beta-amiloid adı verilen bir proteindir. Uyku yoksunluğuna bağlı olarak vücudunuzun bu işlevleri yerine getirmek için zamanı kalmaz, bu nedenle toksinler birikerek çeşitli sağlık problemlerine neden olabilir.
Yetersiz uyku; stres, kaygı, yüksek tansiyon, kalp hastalığı, tip 2 diyabet ve obezite gibi kısa ve uzun vadeli sağlık problemleriyle ilişkilidir. Sağlığınızı geliştirmeye yardımcı olmak için ideal zaman aralığının her gece 7 ila 9 saat uyku olduğu bilinmektedir. Geceleri uyumada veya uykuya dalmakta güçlük çekiyorsanız, bir uyku programına bağlı kalmak ve yatmadan önce mavi ışığı sınırlamak gibi yaşam tarzı değişikliklerini uygulayabilirsiniz.
3-Daha fazla su için
Su, susuzluğunuzu gidermekten çok daha fazlasını yapar. Vücut ısınızı düzenler, eklemleri yağlar, sindirime ve besin emilimine yardımcı olur, atık ürünleri uzaklaştırarak vücudunuzu detoksifiye eder.
Vücut hücreleri, maksimum verimde çalışabilmek ve enerji için besinleri parçalayabilmek amacıyla sürekli olarak kendini onarmalıdır. Bununla birlikte, bu süreçlerde ortaya çıkabilecek ve kanınızda birikmesi halinde zararlı olabilecek üre ve karbondioksit formundaki atıklar serbest kalır Su, bu atık ürünleri idrara çıkma, nefes alma veya terleme yoluyla verimli bir şekilde uzaklaştırarak taşır. Bu nedenle, su ihtiyacını karşılayabilmek detoksifikasyon için önemlidir. Yeterli günlük su alımı kilogram başına 33 ml kadardır. Diyetinize, nerede yaşadığınıza ve aktivite seviyenize bağlı olarak daha fazla veya daha az ihtiyacınız olabilir.
4-Şeker ve işlenmiş gıda alımınızı azaltın
Şeker ve işlenmiş gıda tüketimi şüphesiz günümüzün en büyük halk sağlığı problemleri arasındadır. Araştırmalar, yüksek miktarlarda şekerli ve işlenmiş gıda tüketiminin obezite, kalp hastalığı, kanser ve diyabet gibi diğer kronik hastalıklarla ilişkilendirildiğini ortaya koymaktadır. Bu hastalıklar, karaciğerimiz ve böbreklerimiz gibi vücut için çok önemli rol oynayan organlara zarar vererek vücudun doğal olarak detoks yapma yeteneğini engeller. Örneğin, yüksek şekerli içecek tüketimi, karaciğer fonksiyonunu olumsuz etkileyen bir durum olan karaciğer yağlanmasına neden olabilir.
Daha az abur cubur tüketerek vücudunuzun detoks sistemini sağlıklı tutabilirsiniz. Ayrıca abur cuburları meyve ve sebzeler gibi daha sağlıklı seçeneklerle değiştirmek de tüketimi azaltmanın sağlıklı bir yoludur.
5-Antioksidan içeriği zengin besinler tüketin
Antioksidanlar, vücut hücrelerini serbest radikal adı verilen ve vücuda hasar veren moleküllere karşı korur. Oksidatif stres, aşırı serbest radikal üretiminden kaynaklanan bir durumdur. Alkol, tütün dumanı, düşük besleyici bir diyet ve kirleticilere maruz kalma aşırı serbest radikal üretimini destekler. Bu moleküller bir dizi hücreye zarar verir. Araştırmalar, serbest radikal hasarının bunama, kalp hastalığı, karaciğer hastalığı, astım ve belirli kanser türleri gibi durumlarda rol oynadığını göstermektedir. Antioksidanlar açısından zengin bir diyetle beslenmek, vücudumuzun aşırı serbest radikallere ve hastalık riskimizi artıran diğer toksinlere karşı koymasına yardımcı olabilir. Antioksidanları doğal olarak gıdalardan almaya odaklanın. Antioksidan örnekleri arasında A vitamini, C vitamini, E vitamini, selenyum, likopen, lutein ve zeaksantin bulunur. Meyveler, yemişler, kakao, sebzeler, baharatlar, kahve ve yeşil çay gibi içecekler en yüksek miktarda antioksidan içeren gıdalardır.
6-Prebiyotik içeriği yüksek besinler tüketin
Bağırsak sağlığı, detoksifikasyon sisteminizi sağlıklı tutmak için çok önemlidir. Bağırsak hücreleriniz, bağırsaklarınızı ve vücudunuzu kimyasallar gibi zararlı toksinlerden koruyan bir detoksifikasyon ve boşaltım sistemine sahiptir. İyi bir bağırsak sağlığı,bağırsaklarınızdaki iyi bakterileri besleyen bir tür lif olan prebiyotiklerle başlar. Prebiyotiklerle beslenen iyi bakterileriniz kısa zincirli yağ asitleri adı verilen sağlığa yararlı maddeler üretebilir.
Antibiyotik kullanımı, zayıf diş hijyeni ve diyet kalitesi, bağırsaklarınızdaki bakteri dengesini değiştirebilir. Sonuç olarak, bakterilerdeki bu sağlıksız değişim, bağışıklık ve detoksifikasyon sistemlerinizi zayıflatabilir, hastalık ve iltihaplanma riskinizi artırabilir. Prebiyotikler açısından zengin yiyecekler yemek, bağışıklık ve detoksifikasyon sistemlerinizi sağlıklı tutabilir. Kaynakları arasında domates, enginar, muz, kuşkonmaz, soğan, sarımsak ve yulaf iyi prebiyotik kaynakları arasındadır.
7-Tuz alımınızı azaltın
Detoks bir yandan da fazla suyu atmanın bir yoludur. Çok fazla tuz tüketmek, özellikle böbreklerinizi veya karaciğerinizi etkileyen bir durumunuz varsa veya yeterince su içmiyorsanız, vücudunuzun fazla sıvı tutmasına neden olabilir. Bu fazla sıvı birikmesi şişkinliğe neden olabilir. Eğer çok fazla tuz tüketirseniz, ekstra su ağırlığına sahip olabilirsiniz. Bu durumda yapmanız gereken su alımınızı artırmaktır. Su fazlalığını su içerek azaltmak… Kulağa en başta mantıksız gibi geliyor olabilir fakat çok fazla tuz ve yetersiz su tükettiğinizde vücudunuz idrara çıkmanızı ve dolayısıyla detoksifiye etmenizi engelleyen bir antidiüretik hormon salgılar. Bu durumda vücudunuz su alımını artırarak antidiüretik hormonun salgılanmasını azaltır ve idrara çıkmayı artırarak daha fazla su ve atık ürünü ortadan kaldırmanızı sağlar. Buna ek olarak sodyumun bazı etkilerini dengeleyen, potasyum açısından zengin gıdaların alımını artırmak da yardımcı olacaktır. Potasyum açısından zengin besinler arasında patates, kabak, barbunya, muz ve ıspanak bulunur.
8-Aktif kalın
Düzenli egzersiz, vücut ağırlığından bağımsız olarak daha uzun bir yaşam ve tip 2 diyabet, kalp hastalığı, yüksek tansiyon ve bazı kanserler dahil olmak üzere birçok durum ve hastalık riskinin azalmasıyla ilişkilidir. Egzersizin sağlığa faydalarının arkasında birkaç mekanizma olsa da, azaltılmış inflamasyon kilit noktasıdır. Enfeksiyondan kurtulmak veya yaraları iyileştirmek için bir miktar iltihaplanma gerekli olsa da, çok fazlası vücudunuzun sistemlerini zayıflatır ve hastalığı teşvik eder.
Egzersiz inflamasyonu azaltarak vücudunuzun sistemlerinin düzgün çalışmasına ve hastalığa karşı korunmasına yardımcı olabilir. Haftada en az 150-300 dakika tempolu yürüyüş gibi orta yoğunlukta egzersiz veya koşma gibi haftada 75-150 dakika yüksek yoğunluklu fiziksel aktivite yapmayı hedeflemelisiniz.
9-Beslenmenize küçük dokunuşlarda bulunun
●Kükürt içeren yiyecekler yiyin. Soğan, brokoli ve sarımsak gibi kükürt oranı yüksek yiyecekler kadmiyum gibi ağır metallerin atılımını artırır.
●Klorella'yı deneyin. Klorella, hayvan çalışmalarına göre birçok besinsel faydası olan ve ağır metaller gibi toksinlerin ortadan kaldırılmasını artırabilen bir alg türüdür.
●Yemekleri kişniş ile tatlandırın. Kişniş, kurşun gibi ağır metaller dahil çeşitli kimyasalların atılımını artırır.
●Glutatyon desteği alın. Yumurta, brokoli ve sarımsak gibi kükürt açısından zengin yiyecekler yemek, vücudunuz tarafından üretilen ve detoksifikasyonda yoğun bir şekilde yer alan önemli bir antioksidan olan glutatyonun işlevini artırmaya yardımcı olur.