Kendimizi nasıl affederiz?
Kendimizden başka herkese daha hoşgörülü davranmıyor muyuz? Daha az acımasız, daha az sinirli, daha az yargılayıcı ve daha çok şefkatli. Tüm bunların arasında kendimizi her konuda suçluyor ve asla affedemiyoruz. Bu sorunu birlikte çözelim mi?
Affetmek her zaman kolay değildir. Biri sizi incittiğinde derin bir nefes almak, egonuzu bir kenara bırakmak ve samimi bir özrü kabul etmek büyük bir güç ve olgunluk gerektirebilir. Yine de başkalarına karşı oldukça bağışlayıcı oluyor ve bizde yarattıkları zarar her ne olursa olsun affedebiliyoruz. Peki affetmemiz gereken kişi kendimizsek? Kabul edelim, bazen kendimizi suçladığımız durumlardan kendimizi affetmeden kurtulamıyoruz. Birine zarar verdiğinizi düşünüp af dilemiş olabilirsiniz ama kendi tarafınızdan paçayı sıyırmak muhtemelen daha zor olacak. Ya da belki hayatınıza çok zarar veren kişi veya olaylardan kurtulup kendinizi affetmeniz gerekecek.
Yakın zamanda katıldığınız bir toplantıda birkaç dikkatsiz yorumda bulunmuş olsanız da, ya da asla kararlarınızı uygulayamamaktan bıkmış olsanız da kendi üstünüze gelmek size hiçbir şey kazandırmayacak. Bu noktada farklı insanlara gösterdiğiniz toleransı kendinize tanıyıp affedici olmayı öğrenmelisiniz. Kendinizi neden affetmeniz gerektiği ve nasıl affedebileceğiniz hakkında birkaç küçük önerimiz var çünkü bunu hak ediyorsunuz! Okumaya devam edin…
1.Kendinize en iyi arkadaş gibi yaklaşın
Konfor alanımızın dışında kalan bir şey yaptığımızda çoğu zaman bu konuda kendimizi suçlamaya başlarız, ki bu durum gerçekten bize yardımcı olmaz. Öyleyse neden kendimize şefkat göstermeyi seçmiyoruz? İçinizden ‘’Doğru göstermemiz lazım ama nasıl?’’ diye geçiriyor olabilirsiniz. En iyi arkadaşınızın ayrılık sonrası arayıp kendisi hakkında korkunç şeyler söylemeye başlamasıyla ilgili duyguyu biliyor musunuz? Kendine yönelttiği öfke arkadaşınızın yaşadığı buhrandan kurtulması için bir fırsat olsa bile, muhtemelen ‘’Hey, sen insansın! Kendini suçlamamayı dene!’’ ile başlayan tesellilerde bulunursunuz. Ancak kendimiz için her zaman bu uyarıyı sağlamıyoruz ve kendimize çok acımasız davranabiliyoruz. O zaman bir arkadaşınızla konuşuyormuş gibi kendinize hitap etmeyi deneseniz? Sadece bu durum bile tek başına biraz perspektif yaratmaya ve kendimize karşı sahip olabileceğimiz olumsuz duyguları yumuşatmaya yardımcı olabilir.
Bu noktada unutmamanız gereken bir şey var; ‘’dürüst olma’’ başlığı altında arkadaşlarınıza karşı da acımasız bir şekilde sertseniz bu ipucu işe yaramayabilir. Böyle durumlarda kendinize bir çocuk hatta bir köpek yavrusuna gösterdiğiniz şefkatle yaklaşmayı deneyin. Amaç kendinizi hatalarınıza karşı yumuşatmaktır. Aslında hata yapmak insan olduğumuz hatırlamak için bir çıkış noktası ve hepimiz bir şekilde yapıyoruz. ‘’Yaptığım şey korkunçtu’’ ‘’Ben berbatım’’ ‘’Nasıl bu hatayı yaparım?’’ gibi cümleler bizi aşağı çekmekten başka bir işe yaramayacak!
2.Gerçekleri yazın veya konuşun
Yanlış bir şey yaptığınızda çoğunlukla çok büyük bir suçluluk duygusu hissedebilirsiniz. Bu etkileşimi, puslu bir utanç ve felaket düşüncesi halinde görerek eylemlerinizin hayatınızda bırakacağı olumlu etkiyi inkar edebilirsiniz. Yaşamak ve affetmeyi öğrenmek sizi ilerletecek. Böyle anlarda sizi anlayacağına inandığınız biriyle konuşun veya duygularınızı yazmayı deneyin. Yazdıkça kendinizle yüzleşecek ve kendinizi affetmenin ilk adımını atacaksınız. Çünkü yaptığımız ya da yaşadığımız şeyi isimlendiremezsek değiştirmek çok daha zordur. Öyleyse konuştuğumuz gibi gerçekleri yazın veya güvendiğiniz biriyle paylaşın. Fikirleri gözden geçirin ve kendinize şefkatli davranın. Neyi affetmeniz gerektiğiyle yüzleştiğinizde bunu gerçekleştirmeniz kolaylaşacak.
3. Tüm davranışların bir başlangıç hikayesi olduğunu hatırlayın
Öfkelendiğinizde ya da başkalarını memnun etmek için çok uğraştığınızda bağırarak tepki veriyorsanız bu muhtemelen size bir noktada yardımcı oluyor ancak uzun vadede sıkıntı çıkarmış olabilir. Öyleyse kendinize, bu stratejilerden vazgeçme şansınız olsa bile şu ana kadar sizi hayatta tuttuklarını hatırlatın. Hangi yönünüzden şikayetçiyseniz affetmenin; kendimizin o parçasının kabul etmekle başladığının farkında olun. Size yardımcı oldukları için bu alışkanlıklara teşekkür edin ama artık neşe uyandırmadıkları veya duygusal koruma sağlamadıkları için alışkanlıklarınızdan uzaklaşmaya çalışın. Kabullendiğiniz yönlerinizle yola devam ederken size zarar verdiğine inandıklarınızı bir süre değiştirerek yürümeyi deneyin.
4.Telafi etmeye çalışın
Durumunuza daha merhametli bir mercekten baktınız, olanları adlandırdınız, yıkıcı davranışların geçmişte ne kadar yardımcı olduğunu kabul ettiniz. O halde şimdi kendinize nasıl düzeltmek istediğinizi sorun. Diyelim ki dairenizi temizlemeden bir hafta daha geçmesine izin verdiğiniz için kendinize kızdınız. Takviminize bir göz atabilir ve gerçekleştirebileceğiniz gerçekçi bir gün belirleyebilirsiniz. Belki çok içtiğiniz bir günün akşamı arkadaşınızın kalbini kırdınız. O zaman bir daha aşırı içmekten kaçınıp arkadaşınızla yeni bir etkinlik planlayabilirsiniz. Biriyle yaşadığınız toksik bir ilişkide fazla taviz verdiğinizi ve kendinizi fazla yıprattığınızı düşünüyorsanız geçmişte kaldığını farkına varın. Hala yeni bir siz olabilirsiniz ve düşünceleriniz değiştiğinizde hayatınız da değişebilir. Kendinizi suçlayarak sadece geçmişe takılı kalır ve ilerleyemezsiniz. Fikir kendinizi cezalandırmaktan oluşmamalı, bir değişiklik özrü sizi bir adım daha ileri götürür. Unutmayın yaptıklarınızın sorumluluğunu almak gelecekte daha az hataya yönelmenize yol açacak.
5.Bağışlamanın bir süreç olduğunu unutmayın
Kendini affetmenin bu kadar belirsiz hissettirmesinin bir nedeni, bunun tek seferlik bir ilişki olmamasıdır. Aynada kendinize ‘’üzgünüm’’ dedikten sonra otomatik olarak her şey düzelmez. Çünkü bağışlama aktif bir süreçtir ve tekrar gerektirebilir. Kendinize karşı tuttuğunuz kininizi salıvermek için ihtiyacınız olan tek konuşma bu olmayabilir. Eğer kendinizi affetme süreciniz başarıya ulaşmıyor ve kendinizi suçladığınız durum her neyse içinden çıkamıyorsanız belki de sizi desteklemesi için bir terapisten yardım almanız iyi olabilir. Sonuçta kendinize biraz zaman tanımanız gerekiyor. Bağışlamak bir kapı aralığı değildir, affetmeyi zamanla kat edeceğiniz bir yol olarak düşünün.
Unutmayın kendinizi affetmek özgürleşmeyi getirecek. Özgürleşmek ise yaşamayı!