Sonbaharda sağlıklı beslenmenin 4 püf noktası
Sonbahar aylarında sağlıklı beslenerek hastalıkları kapı dışarı etmenin yanı sıra enerjik hissetmeniz, sindiriminizi düzenlemeniz ve sağlıklı bir kilo dengesi kurmanız da mümkün!
Kilo verme telaşı çoğumuzu genellikle yaz aylarının gelişini haber veren ilkbaharda sarıyor. Yazlık kıyafetler, bikiniler içinde daha fit görünme isteği çeşit çeşit diyet denemelerini ve spor salonu üyeliklerini beraberinde getiriyor. Fakat kabul etmek gerek ki dönemsel ve hızla verilen kilolar pek çok kez verildiği gibi geri alınıyor. Peki her yıl bu durumu tekrar tekrar yaşamamak, yaz aylarında olduğumuz kilolara kış geldiğinde veda etmemek için neler yapabiliriz?
Mevsim geçişlerine uyum sağlamak sizin elinizde
Mevsimlerin değişimi ne yazık ki vücudumuzun enerjisini dengesizleştiriyor ve bu durum kendisini halsizlik, kilo alma ve zayıflayan bağışıklık sistemi gibi belirtilerin ortaya çıkmasıyla gösteriyor. Biz genellikle vücudumuzun mevsimlere kendiliğinden uyum sağladığını varsaysak da aslında gerçekte adaptasyon sürecini daha kolay ve sancısız hale getirmek için yapabileceğimiz pek çok şey var. Gelin, bu sonbaharda amacınız yalnızca hastalanmayı engellemek değil, aynı zamanda daha enerjik ve dinç hissetmek, sindirim sisteminizi düzenlemek, sağlıklı bir kilo dengesi kurmak ve kış aylarında kilo almamak için sonbahardan hazırlanmak olsun.
Tüm bunları sonbaharın getirdiği meyve ve sebzeleri beslenme düzeninize doğru bir şekilde dahil ederek yapabilirsiniz. Brüksel lahanasından balkabağına, yabanmersininden hurmaya kadar antioksidan ve lif yüklü besinlerle dolu sonbahar aylarında aşağıdaki dört temel noktaya dikkat ederek beslenme kalitenizi artırın ve mevsime uygun, sağlıklı bir şekilde beslenmenin üzerinizde yaratacağı olumlu etkileri görün.
1-Beslenme düzeninizde kök sebzelere yer ayırın
Kök sebzelerin çoğu tüm yıl boyunca bulunabilir olsa da en verimli dönemleri sonbahar ve kış ayları. Sarımsak, soğan, zencefil, şalgam, havuç, patates, pancar ve yabani havuç gibi bu tip sebzeler soğuk aylarda ve elbette bu aylar gelmeden bağışıklığı güçlendirme konusunda en büyük yardımcılar. Bunun yanı sıra birçok kök sebzenin içeriğinde hücre büyümesi ve metabolizması için kilit madde olan folat ile göz sağlığını ve kemik gelişimini önemli ölçüde destekleyen beta-karoten yer alıyor.
2-Sonbahar hasadından faydalanın
Sonbahar aylarında bol bol elma, armut ve balkabağı tüketin. Elmanın kardiyovasküler hastalıklar, astım ve diyabet riskini azalttığı biliniyor. Damar sağlığını olumlu etkileyen elmanın bir diğer önemli özelliği de vücuttaki iltihaplanmayı azaltmak için önemli olan kuersetin gibi flavonoidlerle dolu olması. Balkabağı da yine antioksidan ve antienflamatuar özelliklere sahip olduğu söylenen beta-karoten açısından zengin bir A vitamini deposu. Armut ise lif ve potasyum açısından oldukça zengin bir meyve ve aynı zamanda iyi bir C vitamini kaynağı. Bu özellikleri sayesinde sindirim sisteminin düzenlenmesinde de etki sahibi.
3-Beslenme takviminize antienflamatuar gıdaları ekleyin
Sonbahar ayları normal şartlarda alerjik bir bünyesi olmayanlarda dahi burun akıntısı ve hapşırık gibi bir dizi etki yaratabiliyor. Bu semptomların ortaya çıkmasına engel olmak için beslenmenize antienflamatuar besinleri eklemeyi ihmal etmeyin. Uzmanlara göre de elma, sarımsak, zencefil ve soğan gibi kuersetin maddesi yüksek olan mevsimsel gıdalar alerjik reaksiyonlardan sorumlu olan histamin salınımını engellemeye yardımcı oluyor.
4-Tahıl ve tohumlara yönelin
Sonbahar için bir başka uygun yiyecek grubu arpa ve kahverengi pirinç gibi besleyici tahıllar ile amarant, yabani pirinç, karabuğday, kinoa ve chia gibi tohumlar. Bu besinler ruh halini olumlu etkileyen ve kaygı, depresyon, mevsimsel duygudurum bozuklukları gibi ruh sağlığına ilişkin sorunların azalmasına destek olan B vitamini açısından oldukça zengin. İşlenmiş veya rafine tahılların aksine bütün ve rafine edilmemiş tahıllar içeriğindeki tok tutma özelliği bulunan liflerini ve iltihapla mücadele eden E vitaminlerini koruyabiliyor. Bu yüzden dolmalarınıza, çorba, güveç, salata tariflerinize ve damak zevkinize göre pek çok yemeğinize bu tahıl ve tohumları eklemeyi alışkanlık haline getirin.