Soya meme kanserine neden olabilir mi?
Meme kanseri riski taşıyorsanız soya yememeniz gerektiğini duymuş olabilirsiniz. Hatta sonra hastalığa karşı koruyabileceğini söyleyen manşetler görmüş de olabilirsiniz. Peki gerçek nedir?
Soya fasulyesi, bir tür bitki östrojeni olan izoflavonlardan oluşmaktadır. Vücudumuzdaki östrojenden yapısal olarak farklıdır ve bitki bazlı östrojen, yediğimiz zaman vücudumuzun ürettiği östrojene dönüşmemektir. Yani bitki bazlı östrojen, kendi östrojenimizin yaptığı gibi kanserin büyümesini tetiklemiyor. Vücudumuzun östrojeni, soyadaki östrojen benzeri izoflavonlardan çok çok daha güçlüdür. Yani eğer zayıf soya maddesi hücrelerdeki doğal yüksek güçlü östrojenin yerini alırsa, o zaman soya belki de daha güçlü bir östrojen sinyalini tercih eden kanserlere karşı koruma sağlayabilir.
Soya ve soya yiyecekleri özellikle vejetaryen ve vegan beslenmeyi takip eden kişiler arasında popülerdir. Bunun nedeni, yüksek kaliteli (tam) protein içeriği ve süt ve et yerine geçebilecek şekilde işlenebilme yetenekleridir. Soya fasulyesi bazlı gıdalar yemek, kardiyovasküler hastalıklar, felç, koroner kalp hastalığı (KKH), bazı kanserler dahil olmak üzere çeşitli sağlık sorunlarının riskini azaltabilir ve kemik sağlığını iyileştirebilir. Kanıtlar ayrıca soya ve soya gıdalarının tüketiminin menopoz öncesi ve menopoz sonrası kadınlar için faydalı olduğunu ve sıcak basması şiddetinin azalmasıyla bağlantılı olduğunu gösteriyor.
Soya fasulyesinin besin profili
Soya yüksek kaliteli bir proteindir. Ette bulunan besinler gibi tüm gerekli amino asitleri içerdiği bilinen birkaç bitkisel gıdadan biridir.
Soya fasulyesi:
-
Lif açısından yüksek
-
Protein açısından yüksek
-
Doymuş yağ oranı düşük
-
Kolestrol içermez.
-
Laktoz içermez.
-
İyi bir omega-3 yağ asitleri kaynağı
-
Antioksidan kaynağı
-
Fitoöstrojenler açısından yüksektir.
Soyanın sağlığa faydaları
Araştırmalar soya fasulyesinin çeşitli sağlık yararlarına sahip olduğunu göstermektedir.
Koroner kalp hastalığı ve soya
Soya gıdaları açısından zengin bir diyete sahip olmak, felç ve koroner kalp hastalığı da dahil olmak üzere daha düşük kardiyovasküler hastalık riskiyle bağlantılıdır.
Östrojen, kadınları üreme yıllarında kalp hastalıklarına karşı koruyabilir, ancak menopozdan sonra kalp hastalığı oranları artar. Soya fasulyesinin, her ikisi de kalp hastalığının bilinen risk faktörleri olan toplam kolesterol ve LDL kolesterol düzeylerini düşürdüğü gösterilmiştir.
Klinik çalışmaların bir analizi, 14 ila 50 gram soya proteininin toplam kan kolesterol seviyelerini, LDL (kötü) kolesterol seviyelerini ve trigliseritleri önemli ölçüde azaltabildiğini, HDL (iyi) kolesterol seviyelerini ise orta derecede artırabildiğini göstermektedir. Amerika Birleşik Devletleri Gıda ve İlaç İdaresi ayrıca, doymuş yağ ve kolesterol oranı düşük bir diyete günde en az 25 gram soya proteini (yaklaşık 4 porsiyon soya) dahil eden yetişkinlerin, LDL kolesterolünü yaklaşık %3 ila 4 oranında azaltabildiğini buldu.
Tam soya ürünleri (soya sütü, soya fasulyesi ve soya fıstığı gibi), işlenmiş soya ürünlerine göre kolesterol seviyelerini iyileştirmede daha büyük etkiye sahiptir. Bunun nasıl gerçekleştiği bilinmiyor; tek başına veya birlikte çalışan fitoöstrojenler veya soya proteinleri olabilir. Soyanın yüksek lifli veya düşük doymuş yağ içeriği gibi diğer faktörler de rol oynayabilir. Diğer bir neden de, diyetteki hayvansal protein miktarının (hayvansal protein içindeki doymuş yağ ve kolesterol dahil) azaltılabilmesi ve dolaylı olarak kan kolesterol seviyemizi iyileştirebilmesi olabilir.
Bununla birlikte, çalışmalar aynı zamanda izoflavon içermeyen soya proteini yemenin yalnızca küçük kolesterol düşüşlerine yol açtığını ve izoflavon takviyelerinin tek başına minimum kolesterol düşürücü etkiye sahip olduğunu göstermektedir.
Soya fasulyesi ve menopoz
Fitoöstrojen içeriği nedeniyle soyanın menopoz semptomlarını (sıcak basması gibi) azaltabileceği düşünülmektedir. Bu, Asya'nın bazı bölgelerinde, soya açısından zengin beslenme eğilimi gösteren ve menopoz sırasında et açısından zengin beslenen kadınlara kıyasla genellikle daha az ateş basması yaşayan kadınların gözlemlerine dayanmaktadır. Soyadaki fitoöstrojenler menopozal hormon tedavisinin (MHT) hafif bir formu gibi davranıyor gibi görünüyor. Ancak geleneksel MHT ile karşılaştırıldığında, düzenli soya tüketiminin benzer sağlık yararlarına sahip olması neredeyse bir yıl sürecektir. Daha fazla araştırmaya ihtiyaç olsa da, soya fasulyesi bazı kadınların menopozal sıcak basması ile baş etmelerine az da olsa yardımcı olabilir düşüncesini doğuruyor.
Meme kanseri riskiniz yüksekse veya meme kanserini atlatmışsanız yüksek oranda işlenmiş soya takviyeleri almayın. Bu noktada orta miktarda soya tüketmek daha güvenlidir.
Soyanın diğer sağlık yararları
Soya gıdalarının diğer olası sağlık yararları şunlardır:
-
Kan basıncını düşürmesi
-
Kan damarlarında iyileşmeler (arter duvarlarının daha fazla elastikiyeti gibi)
-
Kemik sağlığının iyileştirilmesi
-
Bazı kanserlere karşı koruma ( meme kanseri dahil)
-
Gelişmiş bilişsel işlev ve görsel hafıza
Ancak soyanın sağlık açısından yararları kesin olarak bilinmeden önce daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.
Soya alımını artırmaya yönelik ipuçları
Soya tüketiminizi artırmak istiyorsanız:
-
Soya sütü, tempeh, soya ekmeği ve tofu gibi bütün soya gıdalarını seçin.
-
Satın aldığınız soya gıdalarının soya izolatlarından değil, tam soya fasulyesinden yapıldığından emin olmak için içerik listelerini kontrol edin.
-
Ürünlerin (tahıllar gibi) sadece izoflavon değil soya proteini içerdiğinden emin olun.
Soya meme kanserine neden olur mu?
Soya bazlı yiyecek ve içeceklere olan ilginin arttığı göz önüne alındığında, birçok insanın bu sorunun cevabını beklediğini söylemek yanlış olmaz. O halde doğrudan asıl konuya geçelim: Soya yemek meme kanseri riskinizi ARTIRMAZ.
Soya ve meme kanseri arasındaki ilişki hakkında ne biliyoruz?
Soyanın sadece kanser riskini azaltmakla kalmayıp aynı zamanda tekrarlama riskini de azalttığı bulunmuştur. Bir çalışma, insanlar orta miktarda izoflavon tükettiğinde meme kanserinin tekrarlama riskinde %30'luk bir azalma olduğunu göstermiş. Soyadan kaçınmamanız gerektiğinin yanı sıra, diyetinize dahil etmeniz önerilmektedir.
Soyanın kanseri önlemenin yanı sıra sağlık açısından da pek çok faydası vardır. Sağlıklı yetişkinlerde düşük kolesterol ve azalmış kalp hastalığı riski ile ilişkilendirilmiştir ve hatta inme hastalarının iyileşmesine yardımcı olduğu bile gösterilmiştir.
Soya diğer kanser türlerinin riskini azaltır mı?
Soyanın, hormonlara da bağlı olabilen prostat kanseri riskini azaltabildiğini gösteren veriler var. Prostat kanserini tedavi etme yollarından bazıları, östrojen kaynaklı meme kanseri için uygulanan bazı tedavilerle örtüşmektedir. Ayrıca soyanın akciğer kanseri ve endometriyal kanser riskini azaltabileceğine dair kanıtlar vardır.
Peki soyayla ilgili endişelerin nedeni nedir?
Soya ve kanser riskini inceleyen araştırmalar, insanları kapsayan araştırmalar söz konusu olduğunda endişeye pek yer vermiyor. Ancak araştırma küçük hayvanları kapsadığında bulgular biraz farklı olarak karşımıza çıkıyor. Araştırmalara göre yüksek dozda izoflavona maruz kalan kemirgenlerde meme kanseri riski artabiliyor. Tam bu noktada aynı sonuçların insan çalışmalarında ortaya çıkmadığını belirtmek önemlidir. Ancak çalışmalar gıda ile kanser arasında olası bir ilişki olduğunu öne sürdüğünde yanlış bilgi ve endişe hızla yayılabilir.
Sorun netleşene kadar pek çok doktor, hormon tedavisi gören veya östrojen reseptörü pozitif meme kanseri olan kadınların, yüksek konsantrasyonda izoflavon içerdikleri için soya takviyelerinden kaçınmalarını öneriyor. Ancak genel olarak dengeli bir beslenmenin parçası olarak orta miktarda soya gıdası tüketmek güvenli olarak bildiriliyor. Günde 1 ila 3 porsiyon soya (bir porsiyon yaklaşık yarım bardaktır), ortalama bir Japon kadınının günlük soya alımına benzer olarak not ediliyor. Hormon reseptör pozitif meme kanseriyle savaşmak için hormonal tedavi alıyorsanız ve fitoöstrojen etkilerinden endişeleniyorsanız, doktorunuza veya diyetisyeninize ne kadar soya yiyebileceğinizi sormanızda fayda olduğunu belirtmeden geçmeyelim.