İsveç Diyeti nedir?
Yüzyılın diyetleri serimizde bu kez sıra İsveç Diyeti'nde!
Danimarka ya da İskandinav Diyeti olarak da bilinen İsveç Diyeti kısaca düşük karbonhidrat, yüksek protein ve yüksek yağ ile beslenmeye dayanan bir diyet biçimidir. İsveç Diyeti katı kuralları olan ve uygulanması oldukça zor bir diyettir. 6 günden az, 13 günden fazla uygulanmamaktadır. 3 aydan kısa aralıklarla tekrarlanmaması ve beraberinde egzersiz yapılması önerilmektedir.
İsveç Diyeti, 13 gün boyunca uygulayan bireylerin 7 ila 20 kilo arasında kayıp yaşadıklarını, metabolizmalarını tamamen değiştirdiğini ve uzun bir süre boyunca hiç kilo almadıklarını savunmaktadır.
İSVEÇ DİYETİ'NİN KURALLARI
–Diyet en az 6 gün, en fazla 13 gün uygulanır.
–Günde en az 2 litre su içilir.
–3 aydan daha kısa aralıklarla tekrarlanmaz.
–Çay, kahve ve meşrubat içilmez.
–Kaçamak yapmak yasaktır. Kaçamak yapıldığı takdirde diyet bırakılır. İsteyen 3 ay sonra yeniden bu diyeti deneyebilir.
–Öğle ve akşam yemekleri kendi arasında yer değiştirebilir.
– Porsiyon miktarı verilmeyen yiyeceklerden istendiği kadar yenir.
–Hamur işleri, margarin, müsli, kurubaklagiller , pirinç, bulgur, ekmek, beyaz un ve yapay tatlandırıcılar yasaktır.
İSVEÇ DİYETİ'NDE NELER YENEBİLİR?
–Süt ve süt ürünleri, yumurta, kırmızı et, balık eti ve tavuk eti.
–Yağ içeriği yüksek ceviz, badem, fındık, kaju, avokado, zeytin, kabak çekirdeği gibi yiyecekler.
–Yeşil çay, limon suyu, maydanoz suyu.
– Düşük kalorili ve düşük glisemik indeksli sebzeler.
Gününe göre değişmekle birlikte İsveç Diyeti’nin kalorisi genel olarak olgukça düşük kaloriye sahiptir. 1000 kaloriden düşük olduğunu söylenebilir. Diyetteki protein oranı %70-80’lere kadar çıkmaktadır ve alınan karbonhidrat miktarı çok düşüktür. Aynı zamanda diyetteki posa alımı çok az olduğu için kabızlık gibi sindirim problemleri ile karşılaşılabilmektedir.
B vitamini açısından zengin olan tahıl grubu besinlerinin diyette bulunmaması ve B grubu vitaminlerinin az alınmasıyla bitkinlik, yorgunluk, uyku hali ve özellikle sinirlilik durumuna neden olabilmektedir. Bununla beraber yeterli miktarda vitamin, mineral ve enerji alınamadığı için bu diyete başlayan bireyler çoğunlukla diyeti tamamlayamamaktadırlar. Bu durum yüzünden diyet yapma psikolojisinin yanına başarısız olma psikolojisi de eklenmekte ve motivasyon hiç olmadığı kadar düşebilmektedir.
Diyet sırasında hızla kaybedilen kiloların normal beslenme düzenine geçildiğinde hızla geri alındığı gözlenmektedir. Diyet bırakıldıktan sonra fiziksel aktiviteye ağırlık verilmesinin ve alınan kalori miktarının kademeli olarak artırılmasının bu probleme bir nebze çözüm getirmesi beklenir.
Bu diyet biçiminin uzun süreli ve kalıcı kilo kaybı yaşattığı sadece bir iddiadır. Bu durumu destekleyen ya da kanıtlayan bir araştırma bulunmamaktadır. Çok düşük kalorili beslenme ve uzun süreli aç kalma durumu baş ağrısı, yorgunluk, tükenmişlik hissi ve ağız kokusu gibi sorunarı beraberinde getirebilmektedir. Uzun süre uygulanması durumunda vitamin ve mineral eksiklikleri ile beraber kronik sağlık problemlerine yol açma riski vardır.