Bu içeriği beğenebilmek için giriş yapmalısınız.
Giriş YapKarb.
0.76 gr. (%5)
Protein
6.11 gr. (%43)
Yağ
7.29 gr. (%51)
100 gr | 1 Dilim (Orta) | |
---|---|---|
Karbonhidrat (g) | 2.53 | 0.76 |
Protein (g) | 20.38 | 6.11 |
Yağ (g) | 24.31 | 7.29 |
Lif (g) | 0 | 0 |
Kolesterol (mg) | 70 | 21 |
Sodyum (mg) | 704 | 211.2 |
Potasyum (mg) | 126 | 37.8 |
100 gr | 1 Dilim (Orta) | |
---|---|---|
Kalsiyum (mg) | 690 | 207 |
Vitamin A (iu) | 555 | 166.5 |
Vitamin C (mg) | 0 | 0 |
Demir | 0.18 | 0.05 |
100 gr | 1 Dilim (Orta) | |
---|---|---|
Karbonhidrat (g) | 2.53 | 0.76 |
Protein (g) | 20.38 | 6.11 |
Yağ (g) | 24.31 | 7.29 |
Lif (g) | 0 | 0 |
Kolesterol (mg) | 70 | 21 |
Sodyum (mg) | 704 | 211.2 |
Potasyum (mg) | 126 | 37.8 |
Kalsiyum (mg) | 690 | 207 |
Vitamin A (iu) | 555 | 166.5 |
Vitamin C (mg) | 0 | 0 |
Demir | 0.18 | 0.05 |
Kahvaltılık ürünler denildiği zaman ilk olarak peynir çeşitleri akla geliyor. Fermente bir süt ürünü olan peynir, her yaştan tüketicinin sağlıklı beslenme tercihinde yer alıyor. Piyasada birçok çeşidi bulunan peynir grubu ürünler, sofralara zenginlik katıyor. Kendine has dokusu ve tadı ile girdiği tüm tariflere uyum sağlayan peynir, içerdiği kalsiyum, potasyum ve protein sayesinde vücudun tüm gereksinimlerini karşılamayı sağlıyor. Peynir, hemen hemen herkes tarafından sevilen ve sabah kahvaltılarının vazgeçilmezi haline gelen bir besin olarak anılıyor.
Beyaz peynirin 100 gramı 2.53 gram karbonhidrat, 20.38 gram protein, 24.31 gram yağ içermektedir.
Beyaz peynirin 100 gramında 310 kalori bulunmaktadır. Beyaz peynirin 1 dilimi (30 gr) 93 kalori, 1 çorba kaşığı (10 gr) 31 kaloridir.
Beyaz peynir, kalsiyum içeriğiyle kemik sağlığını destekler ve kahvaltılarda sıkça tercih edilir. Ancak, tuz içeriği yüksek olduğu için porsiyon miktarına dikkat edilmelidir. Günlük tüketimini Diyetkolik ile takip et!
Peynir, Türk sofralarının vazgeçilmez bir besin kaynağı olarak anılıyor. Sofraların ve kahvaltıların vazgeçilmez lezzeti doğru şekilde tüketildiği zaman daha fazla keyif veriyor. Örneğin lor peynirini, diyet yaparken yumurtanızın içine karıştırarak doyurucu bir kahvaltı elde edebilirsiniz. Eğer kahvaltıda aperatif tatlar hazırlamak isterseniz küçük küçük doğranmış ekmeklerin üzerine krem peyniri sürerek hafif tatlar yaratabilirsiniz. Tavada kısık ateşte kızartılarak da tüketilebilen hellim peyniri, sofralarda iyi bir alternatif olabiliyor. Eğer hellim peynirine ulaşmanız zor ise kaşar peyniri de alternatifler arasında yer alıyor. Burgu peynirler ise hamur işi tuzlu tatların yanına oldukça yakışıyor. Eğer misafirlerinize hızlı bir sofra kurmak isterseniz çeşitli peynir türlerini sıralayarak güzel bir tabak oluşturabilirsiniz.
Beyaz peynir, enerji değeri bakımından oldukça yüksek ve protein, B2 ve kalsiyum yönünden zengin bir süt ürünü olarak biliniyor. Peynir yağda çözünen A, C, D, E ve K vitaminlerini içeriyor ve A vitamini açısından en zengin besinler arasında yer alıyor. Sağlıklı içeriğiyle her evin demirbaşı olan besin, organların sağlığı için hayati önem taşıyan B6 ve B12 vitaminlerini de içeriyor. Tüm bu vitaminlerin yanı sıra vücudun ihtiyacı olan tiamin, riboflavin, niasin, folat ve pantotenik asit de barındırıyor. Peynir, içerdiği besinler sayesinde sağlık açısından birçok fayda sağlıyor. Kemiklerin güçlenmesinden diş sağlığının korunmasına ve kanserin önlenmesine değin birçok konuda peynir tüketimi önemli rol oynuyor.
Beyaz peynirin aşırı tüketimi içeriğindeki sodyuma bağlı olarak yüksek tansiyon ile ilişkilendirilebilir. Bununla beraber yağdan zengin besinler arasında olduğundan aşırı tüketimi kalp damar hastalıklarına neden olabilir.
Peynir, kökenleri incelendiğinde insanlık kadar eskiye dayanan bir yiyecektir. Tarihinin ne denli eskiye dayandığına dair kesin bir veri olmasa da, peynirin olası çıkış noktaları Orta Asya, Orta Doğu ya da Avrupa olarak aktarılıyor. Peynirin yaygınlaşmasının ise Roma İmparatorluğu zamanlarına denk geldiği düşünülüyor. Peynirin ilk üretimi için tahmin edilen tarih, M.Ö. 8000 ila 9000 yıllarına kadar değişiyor. İlk peynir üretiminin Orta Doğu insanları ve Orta Asya göçebe Türkleri tarafından yapıldığı varsayılıyor. O dönemlerde yiyecekleri saklayıcı ve koruyucu özelliği nedeniyle hayvanın derisinin ya da iç organlarının kullanılmakta olduğu biliniyor. Midede (işkembe) bozulmaması için saklanabilen çiğ sütün, bu organdaki enzimlerle mayalanması üzerine lor haline gelmesi, peynirin ilk üretimi hakkındaki teorilerden biri olarak varsayılıyor.
Peynir üretiminin ilk safhası olarak sağlıklı hayvanlardan steril şartlar altında sağılmış sütler alınıyor. Süt, içeriğindeki yabancı cisimlerden ayırmak için temiz süzme bezinden süzülüyor. Süzülen süt, 70˚C’de 1 dakika pastörize ediliyor. Kaynayan süt 35˚C’ye kadar kabın ağzı kapalı olacak biçimde hızlı bir şekilde soğutuluyor. Mayalama sıcaklığına gelen süte kalsiyum klorür (yarım çay bardağı ılık suda eritilerek) katılıyor. Karışımın mayayla birlikte 10 litre süte 1 çay kaşığı olacak şekilde hazırlanması gerekiyor. Kalsiyum klorür sütün mayalama yeteneğini ve peynirin kalitesini arttırıyor. Mayalanan sütün üzeri ince dokulu bir bez ile örtülerek 1,5-2 saat pıhtılaşması için bekletiliyor. Bu süre sonunda elde edilen pıhtı, küp şeker büyüklüğünde kesiliyor. Kesilen küp şeklindeki pıhtılar 5–10 dakika sonra süzme bezlerine veya torbalarına koyuluyor. Hazırlanan peynir, düz zeminde baskıya alınıyor. (10 kg süt için 2-3 kg ağırlık koyulması yeterli olarak görülüyor.) 2–3 saat baskıda bekletilen peynir dilimleniyor. Dilimlenen peynirler ise iri tuzla tuzlanarak bir gece bekletiliyor. Bu sayede sertleşen peynirler, kavanozlara diziliyor. Peynirlerin daha uzun ömürlü olması için ise üzerini örtecek şekilde salamura suyu konuyor.
Her besinde olduğu gibi peynir seçerken de dikkat edilmesi gereken noktalar bulunuyor. Peynirin rengi bile oldukça önemli bir püf noktası olarak vurgulanıyor. Bazı peynirlerin küflü olanları tercih edilmektedir fakat beyaz peynirin kesinlikle küflü olmaması gerekiyor. Bunların yanı sıra peyniri kokladığınızda peynirden başka yabancı koku içermemesi de önemli bir husus olarak belirtiliyor.
Peynir satın alırken mutlaka tadına bakmanız öneriliyor. Peynirin tadının ekşi, buruk ya da keskin kokulu olmaması gerekiyor. Peynirin tadında böyle bir keskinlik duyarsanız kesinlikle o peyniri almamanız gerektiği uzmanlar tarafından vurgulanıyor. Hayvansal ürünler, çok çabuk bozulabilen besin ürünleri arasında yer alıyor. Ayrıca hayvansal gıdalar, bitkisel gıdalara kıyasla üzerinde daha fazla hastalık taşımaya meyilli bir yapıdadır. Bu sebeple hayvansal gıdalarla alakalı olarak en küçük bir tereddütte dahi bulunursanız satın almamanız büyük önem taşıyor.
Peynirin en doğalı yalnızca süt, doğal peynir mayası ve tuzdan oluşuyor. Eğer peynirin içinde bu sayılanlardan farklı bir ürün var ise bu ürünü tercih etmemeniz gerekiyor. Peynire sonradan katılan her madde, peynirlerin doğallığını ve tadını bozuyor. Özellikle marketlerde kapalı kutularda satılan peynirler raf ömürlerinin daha uzun olmasını sağlamak maksadı ile kimyasal maddeler karıştırılarak üretiliyor. Ayrıca peynirlerin doğal bir mayalanma ve olgunlaşma süreci bulunuyor. Üreticiler bu süreci asgari düzeye indirmek için de kimyasal katkı maddeleri kullanıyor.
Peynir alırken öncelikle son kullanma tarihine dikkat etmeniz gerekiyor. Son kullanma tarihi geçmiş hiçbir yiyeceği satın almamalısınız. Satın alacağınız peynirin son tüketim tarihi, yakın bir tarihe tekabül etmekte ise o ürünü tercih etmemeniz gerekiyor. Peyniri hemen tüketemeyecekseniz, son kullanma tarihi yaklaşmış ürünleri uzun süre saklamanız mümkün olmuyor. Satın alacağınız peynirin sağlıklı bir şekilde ambalajlanmış olması büyük önem taşıyor. Delinmiş, yırtık ya da deforme olmuş ambalajlı ürünleri satın almamanız gerekiyor.
Peynirin, özellikle +2/4 C de, ışıksız ortamda yani uygun bir buzdolabında saklanması öneriliyor. Peynir, kısa süre içerisinde tüketilmeyecek ise ürünün orijinal ambalajında saklanması tavsiye ediliyor. Ambalajı açılan peynirlerin mutlaka saklama kabında ya da hijyenik ambalaj malzemelerine sarılarak korunması vurgulanıyor. Aksi durumda ise peynir, nemini, aromasını ve lezzetini kaybedebiliyor. Oda sıcaklığında, sofrada ya da tezgâhta açıkta bekletilmiş peynirin başka bir kapalı ambalaj içinde ya da salamura suyu içerisinde muhafaza edilmesi ve başka peynirlerle aynı kaba koyulmaması gerekiyor. Beyaz peynir, ambalajı açıldıktan sonra salamura suyu denen içme suyuna yemek tuzu eklenerek yapılmış sıvının içinde uzun süre besin değeri ve tadını kaybetmeksizin saklanabiliyor. Bu sayede peynirin olgunlaşma süreci de devam ediyor. Beyaz peynir ve beyaz peynir türevlerinin oksijenden uzak tutulması gerekiyor. Beyaz peynir ve benzeri peynirlerin salamura suyunun içinde saklanması öneriliyor. Aksi takdirde peynir oldukça kısa süre içinde bozulabiliyor. Beyaz peyniri keserken zorlanıyorsanız bıçağı ıslatarak kesmeyi denemeniz tavsiye ediliyor.
Eğer evinizde peynir tüketmekte zorlanan bir aile bireyi varsa, kefir, süt, lor ve yoğurt ile kalsiyum açığını kapatmanız gerekiyor. Aksi takdirde kemik gelişimi ve kemik sağlığı olumsuz yönde etkilenebiliyor. Eğer tatlılarda peynir kullanmak istemiyorsanız labne ve krema gibi ürünleri tercih etmeniz öneriliyor.
Beyaz peynir karbonhidrattan fakir besin olduğundan ketojenik diyet planı nda sıkça yer almaktadır. Bununla beraber zengin besin değerleri sayesinde kilo verme diyetin de uzun süre tokluk sağlayan iyi bir kaynaktır.
Sayfayı Paylaş