Bu içeriği beğenebilmek için giriş yapmalısınız.
Giriş YapKarb.
0.13 gr. (%41)
Protein
0.16 gr. (%50)
Yağ
0.03 gr. (%9)
100 gr | 1 Yaprak | |
---|---|---|
Karbonhidrat (g) | 2.65 | 0.13 |
Protein (g) | 3.15 | 0.16 |
Yağ (g) | 0.64 | 0.03 |
Lif (g) | 1.6 | 0.08 |
Kolesterol (mg) | 0 | 0 |
Sodyum (mg) | 4 | 0.2 |
Potasyum (mg) | 295 | 14.75 |
100 gr | 1 Yaprak | |
---|---|---|
Kalsiyum (mg) | 177 | 8.85 |
Vitamin A (iu) | 5275 | 263.75 |
Vitamin C (mg) | 18 | 0.9 |
Demir | 3.17 | 0.16 |
100 gr | 1 Yaprak | |
---|---|---|
Karbonhidrat (g) | 2.65 | 0.13 |
Protein (g) | 3.15 | 0.16 |
Yağ (g) | 0.64 | 0.03 |
Lif (g) | 1.6 | 0.08 |
Kolesterol (mg) | 0 | 0 |
Sodyum (mg) | 4 | 0.2 |
Potasyum (mg) | 295 | 14.75 |
Kalsiyum (mg) | 177 | 8.85 |
Vitamin A (iu) | 5275 | 263.75 |
Vitamin C (mg) | 18 | 0.9 |
Demir | 3.17 | 0.16 |
Hoş kokusu ve güzel tadı ile fesleğen, sıkça tüketilen sağlıklı bir bitki. Yapraklarına dokunulduğu anda elde bıraktığı güzel koku ve barındırdığı güçlü esans, fesleğenin alternatif tıpta şifalı kabul edilmesini sağlıyor. Özellikle fesleğenin damakta bıraktığı aromadan vazgeçemeyenler, bahçelerinde ve pencere önlerinde bulunan saksılarda da fesleğen yetiştirebiliyor. Fesleğen bitkisinin taze yaprakları çaylarda ve yemeklerde çiğ şekilde tüketilebiliyor. Ayrıca, fesleğen yapraklarının kurutulması sonucu elde edilen baharat da birçok yemekte kullanılıyor.
Yemekleri tatlandırma konusunda oldukça başarılı olan fesleğen bitkisi sindirim sisteminin daha hızlı ve sağlıklı şekilde çalışmasına yardımcı oluyor. Doğru miktarda fesleğen tüketimi, hazımsızlık ve mide sorunlarının çözümünde görev alıyor. Hoş kokusu mide bulantılarının geçmesini de sağlayabiliyor. Ayrıca, günde bir ya da iki fesleğen yaprağının çiğ şekilde tüketilmesinin stresi azaltmakta ve uykusuzlukla başa çıkmakta da rol oynadığı biliniyor.
Fesleğenin bal, zencefil, karabiber gibi besinlerle birlikte çay halinde tüketilmesi, solunum yolu rahatsızlıkları için oldukça etkili. Balgam söktürücü etkisi sayesinde boğazı yumuşatabiliyor ve öksürüğün azalmasına yardımcı oluyor. Fesleğenin A ve K vitaminleri açısından zengin bir bitki olması ise kemiklerin güçlenmesi ve kan basıncının düzenlenmesi konusunda etkin bir rol almasını sağlıyor.
Fesleğen, oldukça kolay olan yetişme koşulları ve hızlı gelişmesi sebebiyle evlerde en çok yetiştirilen bitkiler arasında yer alıyor. Saksıya ekilen fesleğen bitkisi, yaklaşık bir hafta içinde kök salıyor. Fesleğeni bahçenizde bulunan toprağa ekmeyi tercih ediyorsanız mayıs ayını, saksıda yetiştirmek istiyorsanız ekim ayını beklemenizde fayda var. Fesleğen tohumlarını saksıya ya da toprağa ekerek bir kere can suyu vermeniz yeterli. Daha sonra yaklaşık 5-6 günde bir su vermelisiniz. Fazla güneş alması ya da toprağa yeterince kök salamaması ihtimallerine karşılık toprağını kontrol etmelisiniz. Toprağın yüzeyinin kurumaya başladığını fark ettiğinizde sulama sıklığını artırabilirsiniz. Fesleğen yaprakları yeşilden sarıya dönmeye başlarsa sulama miktarını azaltmalısınız.
Fesleğenin hızlı ve sağlıklı bir şekilde büyümesi için bolca güneş görmesi gerekiyor. Bu sebeple fesleğeni ektiğiniz bölgenin ya da saksıyı koyduğunuz alanın gün içinde güneş gördüğüne emin olmalısınız. Fesleğeni bahçenize ekmeniz halinde, salatalıklardan uzak tutmalısınız. Eğer varsa domateslerinizin yanına ekebilirsiniz. Fesleğenin kokusu böcekleri savmakta etkili olduğu için, domateslerinizin de daha sağlıklı yetişmesine yardımcı olacaktır.
Fesleğen yaprakları makarna, tavuk ve et yemekleri için hazırlanan soslarda da sıklıkla kullanılıyor. Fesleğen sos, daha çok bilinen adıyla pesto sos özellikle makarna ve tavuğa çok yakışıyor. Pesto sos hazırlamak için yaklaşık iki su bardağı fesleğeni dilerseniz maydanoz ve ıspanak ile bir arada rondoya eklemelisiniz. Daha sonra 4 ya da 5 diş sarımsak, bir çay bardağı zeytinyağı, yaklaşık 50 gram ceviz ve tuz ekleyerek rondodan geçirmeniz yeterli. Tüm malzemeler püre kıvamına geldiğinde sosunuzu dilediğiniz yemekte kullanabilir, kapalı bir kavanoz içinde buzdolabında saklayabilirsiniz.
Fesleğen daha çok ilkbahar aylarında yetiştirilen bir bitki. Fesleğen yapraklarını en taze şekilde mart-ekim ayları arasında tüketebilirsiniz. Ancak kendi yetiştirdiğiniz ya da satın aldığınız fesleğenin yapraklarını daha sonra sos yaparken ya da çayını demlerken kullanabilmek için buzlukta saklamanız da mümkün. Böylece yılın her ayında fesleğen yapraklarını kullanabilirsiniz. Fesleğeni baharat olarak kullanmayı tercih ediyorsanız her ay ve sezonda aktar ve marketlerde kuru fesleğen bulabilirsiniz.
Diğer birçok taze otun aksine, taze fesleğen yaprakları buzdolabına kuru bir şekilde konarak saklanmıyor. Fesleğen yapraklarının tazeliğini uzun süre korumasını sağlamak için, yaprakları bir miktar su ile doldurduğunuz cam bir kavanoza koyabilirsiniz. Cam kavanozu oda sıcaklığında saklamanızda bir sakınca yok ancak doğrudan güneş ışığına maruz kalmamasına dikkat etmelisiniz. Aksi takdirde yapraklar daha hızlı sararabilir ve tazeliğini yitirebilir. Fesleğen yaprakları kısa sürede tüketebileceğinizden çok daha fazlaysa, üzerlerine hafifçe zeytinyağı damlatarak buzlukta bekletebilirsiniz. Kuru fesleğeni ise kuru bir kabın içinde güneş ışığından ve nemden uzak tutarak oldukça uzun süre muhafaza edebilirsiniz.
Taze fesleğen alırken yaprakların rengine dikkat etmeniz büyük önem taşıyor. Birçok baharlı bitkide olduğu gibi fesleğen yapraklarının renginin sarıya dönmesi fesleğenin tazeliğini yitirdiğini gösteriyor. Fesleğen halk arasında reyhan bitkisiyle de sık sık karıştırılabiliyor. Kokuları ve tatları benzer olsa da, reyhanın mor yaprakları fesleğenden kolayca ayırt edilmesini sağlıyor. Ayrıca reyhan bitkisinin yaprakları, fesleğene göre daha büyük boyutta oluyor. Siz de fesleğen yerine reyhan almamak için seçtiğiniz bitkilerin yapraklarının rengine ve büyüklüğüne dikkat edebilirsiniz.
Kuru fesleğen, kişilerin damak tadına bağlı olarak neredeyse her yemekte baharat olarak kullanılabiliyor. Özellikle tavuk ve et yemeklerine çok yakışan kuru fesleğeni dilediğiniz miktarda ekleyebilirsiniz. Taze fesleğen ise salatalarda çiğ şekilde tüketilebiliyor. Hazırladığınız salataya 3-5 yaprak taze fesleğeni ince ince doğrayarak ekleyebilir ya da bütün olarak koyabilirsiniz. Fesleğen yaprakları oldukça güçlü bir aromaya sahip olduğu için, eklediğiniz miktarı abartmamanızda fayda var. Fesleğen kullanarak hazırlanan pesto sosu ise makarna ve tavuk yemeklerine ek olarak kanepe ve benzeri atıştırmalıklara sürerek de tüketebilirsiniz.
Kuru fesleğen, çay şeklinde demlenerek de tüketiliyor. Fesleğen çayı hazırlamak oldukça pratik ve basit. Bir yemek kaşığı kuru fesleğen ve naneyi kaynar suya ekleyerek karıştırmanız ve yaklaşık on beş dakika beklemeniz yeterli. Daha sonra içine dilerseniz limon ve bal da ekleyebilirsiniz. Fesleğen yapraklarını taze halde demleyerek çay haline getirmeniz de mümkün. Yaklaşık bir çay kaşığına denk gelecek kadar taze fesleğen yaprağını yarımşar çay kaşığı rezene ve anason ile birlikte demleyerek hazımsızlık sorununun çözümünü kolaylaştıracak bir çay elde edebilirsiniz. Fesleğenin balgam sökücü etkisinden yararlanmak için bir çay hazırlamak istiyorsanız, bir tatlı kaşığı taze fesleğen yaprağını ada çayı, çubuk tarçın, zencefil ve limonla karıştırarak öksürükle baş etmek için kullanabilirsiniz.
Fesleğen bulamadığınız takdirde reyhan kullanabilirsiniz. Reyhan da tıpkı fesleğen gibi güçlü bir aromaya ve kokuya sahip olduğu için çoğu zaman fesleğenin alternatifi olarak tercih ediliyor. İki bitkiyi de bulamamanız halinde kuru nane veya kekik kullanarak çeşitli soslar ve çaylar hazırlayabilirsiniz.
Anavatanı Hindistan olan fesleğen, oldukça uzun yıllardan beri iklimi uygun olan birçok farklı coğrafyada yetiştiriliyor. Özellikle Hipokrates'in eserlerinde mide ve sindirim rahatsızlıklarında ilaç olarak da kullanılabileceği geçiyor. Fesleğenin yazılı kayıtlara ilk geçişi M.Ö. 3. yüzyıla dayanıyor. Hindistan'dan farklı topraklara ulaştırılması ise şifalı olduğunun fark edilmesi üzerine baharat tüccarları tarafından dünyanın farklı ülkelerine götürülerek satılması sayesinde gerçekleşiyor.
Sayfayı Paylaş