Kefir sindirim sistemi için gerçekten faydalı mı?
Kefirin probiyotik özelliğini hepimiz biliyoruz. Peki sindirim sistemi için gerçekten faydalı mı? Gelin kefiri birlikte inceleyelim...
Kefir aslen Orta Asya’lı göçebe Türklerin fermente süt içeceğidir. Yoğurtla benzer bir tada sahip olan kefirin daha keskin ve ekşi bir lettezi var. Fermantasyon işleminin son ürünü olan karbondioksit nedeniyle hafif gazlı bir içecek olan kefirin, fermantasyon süresinin uzunluğu tadını büyük ölçüde etkileyebiliyor. Kefirin güçlü bir kalsiyum kaynağı ve probiyotik bakteri bakımından oldukça zengin bir içecek olduğunu da söylemeden geçmeyelim.
Nasıl yapılıyor?
Kefir ve yoğurt arasındaki temel farklardan biri de yapılış yöntemleri. Geleneksel kefirlerde inek sütü ve kefir tanelerinin yanı sıra şimdilerde keçi sütü, koyun sütü ve hindistancevizi sütü ile hatta pirinç ve soya sütü alternatifleri ile bile yapılabildiğini görebilirsiniz. Kefir taneleri çeşitli bakteri ve mayalar içeren, tahıla benzeyen küçük taneler aslında. Bir cam kavanoz veya kaseye yerleştirilerek, süte batırılarak, örtülerek ve en az 24 saat oda sıcaklığında bırakılarak elde ediliyor. Bu sayede bakteri ve maya, laktozun (süt içindeki doğal şeker) laktik aside fermente edilmesine olanak vererek bakterilerin çoğalmasını ve büyümesini sağlıyor.
Oda sıcaklığında yaklaşık 24 saat bekletildikten sonra taneler kefirden süzülüyor, sıradaki taze süte aktarılıyor ve tüm prosesler bu şekilde tekrarlanmaya devam ediyor. Süzülmüş kefir bu sayede içmeye hazır hale geliyor.
Taneler taze sütte doğru sıcaklıkta tutulduğu sürece çoğalıyor. Ancak buzdolabına konulursa soğuk hava fermantasyon işlemini önlediği için kefir oluşumu duruyor.
Kefiri evde yapmak güvenli midir?
Fermente bir ürün olan kefiri tüketmenin güvenli olup olmadığından emin olmak için kurallara dikkatlice uygulamalısınız. Zira yanlış yapılırsa sizi hasta etme potansiyeline sahip bir içecek elde etmiş olursunuz. Uzmanlar kefiri saygın yerlerden satın almanızı ve depolama talimatlarına dikkat etmenizi öneriyor.
Kefiri diyet planımıza neden eklemeliyiz?
Kefir de süt gibi iyi bir protein ve kalsiyum kaynağı olmakla birlikte içeriğinde fazlaca probiyotik bulunduruyor. Probiyotikler şişkinlik ve sindirim rahatsızlığı gibi hassas bağırsak semptomlarını atlatmanıza yardımcı ‘dost bakteriler’ olarak biliniyor.
Kefir taneleri yaklaşık otuz çeşide kadar faydalı bakteri ve maya türü içerebiliyor. Ana mayaların bazıları laktobasil veya laktik asit bakterileri (LAB) içeriyor.
Kefir hazmı iyileştirir mi?
Sağlık uzmanları kefirin probiyotik içeriği sayesinde sindirimi iyileştirdiğini belirtiyorlar. Probiyotikler bağırsakta dengeyi geri kazanmaya yardımcı olarak hazmı kolaylaştırıyor. Kefir probiyotik bakteriler açısından zengin olduğundan gastrointestinal rahatsızlıkların önlenmesi ve tedavisi için diyete dahil etmek faydalı olabiliyor.
Fermantasyon işlemi aynı zamanda sütün içindeki laktozun parçalanmasına da yardımcı oluyor. Bazı çalışmalar kefirin laktoz intoleransı olanlarda daha iyi tolere edildiğini savunuyor. Ancak laktoz intoleransı olan kişiler kefiri diyetlerine eklemeden önce mutlaka doktorlarına danışmalı.
Hassas Bağırsak Sendromu (IBS)’na sahipseniz, probiyotikler bazı durumlarda semptomları daha kötü hale getirebildikleri için kullanmadan önce mutlaka doktorunuza danışmalısınız.
Kefir kilo vermenize yardımcı olur mu?
Obezite, bağırsak bakterilerindeki dengesizlik ile ilişkilendiriliyor. Bazı araştırma bulguları kefirdeki laktobasil türleri veya LAB grubunun vücut ağırlığındaki değişimlerle ilişkili olduğunu, ancak önerilerde bulunulmadan önce daha sağlam kanıtlara ihtiyaç duyulduğunu söylüyor. Öte yandan diğer kanıtlar, probiyotiklerin vücut ağırlığını azaltmadığını veya kilo kaybını etkilemediğini öne sürerek bu bulgularla çelişiyor.
Kefir kemik sağlığını destekler mi?
İnek sütünden elde edilen geleneksel kefir kemik sağlığı için önemli olan kalsiyum ve K vitamini açısından oldukça zengin bir besin kaynağı. Yaşlandıkça kemiklerimiz zayıflamaya başlıyor ve bu durum özellikle menopoz sonrası kadınlarda osteoporoz ve kırık riskini artırabiliyor. Bu durumda diğer süt ürünleri ile birlikte kefiri de yararlı bir kalsiyum kaynağı olarak tüketebilirsiniz.
Kefir iltihabı azaltır mı?
Kefirin birçok hastalıkta meydana gelen iltihaplara olan etkisi araştırıldığında probiyotiklerin enflamasyonu azalttığına dair etkileri ortaya çıkarılıyor ancak bunun doğrudan kefir kaynaklı olup olmadığı hala gizliliğini koruyor.
Herhangi bir yan etkisi var mı?
Kefir yapmak için kullanılan yöntem markalara göre değişebildiğinden, yan etki potansiyelini izlemek oldukça zor. Hal böyleyken bazı kefirler diğerlerine göre daha çok probiyotik bakteri içerebiliyor. Probiyotiklere veya fermente edilmiş yiyeceklere alışık olmayanlar için küçük bir miktarla başlamaları ve yavaşça artırmaları tavsiye ediliyor. Probiyotik tüketmeye yeni başlayanlardan bazılarında şişkinlik, kabızlık ve ishal gibi sindirim şikayetleri olabiliyor. Bağışıklık sistemi zayıf olanların probiyotik kullanmaya başlamadan önce bir sağlık uzmanıyla konuşması öneriliyor.
Peki ya su kefiri?
Su kefiri süt kefiriyle benzer şekilde yapılıyor. Kefir taneleri şekerli suya yerleştiriliyor ve aynı fermantasyon işlemi gerçekleşiyor. Fermantasyon, içeceğin şeker içeriğini azaltırken yararlı bakteri üretiyor. Tanelerin farklı olduğunu söylemeliyiz. Suya koyulan süt kefiri taneleri aynı şekilde çalışmıyor. Suyu tatlandırmak için şeker kamışı veya meyve suyu kullanabilirsiniz. Süt içermeyen bir diyete sahip olanlar için su kefiri mükemmel bir alternatif probiyotik bakteri kaynağı.