Sağlığınızla ilgili sürekli endişe duyuyorsanız sağlık anksiyetesi yaşıyor olabilirsiniz
Çoğumuzun hastalık hastalığı olarak bildiği sağlık anksiyetesi hayattan alınan zevki çok çok aşağılara çekebiliyor. Peki sağlığımıza ilişkin duyduğumuz bir endişenin kuruntu olup olmadığını nasıl anlayabiliriz?
Sağlık durumumuza ilişkin herhangi bir konuda kuşkuya kapıldığımızda muhtemelen çoğumuzun başvurduğu ilk kaynak internet oluyor. Yine çoğumuzun boğazı kaşındığında ya da vücudunun herhangi bir yerinde eline bir şişlik geldiğinde benzer durumlarla karşılaşan insanların yorumlarına ya da doktor sitelerine göz attığını tahmin etmek de zor değil. Evet, elbette edindiğiniz bilgilerin tamamen çöp olduğunu söyleyemeyiz ama gerekli gereksiz birçok bilgiyi aklımıza sokmak da ne yazık ki psikolojik sağlığımızı olumsuz etkiliyor.
Sağlık söz konusu olduğunda en önemlisi elbette tıbbi tetkikler. Ancak bazen tıbbi testler sağlığınız iyi olduğunu kanıtlasa bile bir türlü ikna olamıyor ve bir şeylerin ters gittiği fikrine kapılmaktan kendinizi alıkoyamıyor olabilirsiniz. Bu his sizin için süreklilik kazandıysa hastalık hastalığına, yani sağlık anksiyetesine sahip olma olasılığınız yüksek demektir.
Sağlık anksiyetesi, hastalık semptomlarına sahip olunmamasına rağmen hasta olunduğundan endişe edilmesi durumu olarak özetlenebilir. Harvard Tıp Fakültesi’nde psikiyatri dersi veren Dr. Timothy Scarella, “Sağlık kaygısı olan insanlar çoğunlukla HIV, kanser veya demans gibi ağır hastalıklardan çok korkuyorlar. Boğaz ağrısı, ayak bileğini bükmek veya üşütmek konusunda ise çok daha az endişe duyuyorlar. Tehlikeli bir hastalığa sahip olma korkusu bu kişilerin günlük yaşamlarını olumsuz etkileyebilir. Bununla birlikte, gereksiz testler yaptırmalarına, hastanelerde saatlerini harcamalarına ve kendilerini daha çok endişeye sokarak günlerinin boşa gitmesine neden olabiliyorlar. Ancak, sağlık kaygısı çeken insanların odaklandığı tek konu kendi sağlıkları olmayabilir. Bazıları çocuklarının sağlıkları hakkında da derin bir endişe duyabiliyor’’ diyor.
Sağlık anksiyetesi insanların %4-5’ini etkilediği bilinen yaygın bir durum. Ancak uzmanlar bunun kesin bir şekilde bilinemeyeceğini ve bu yüzdenin % 12’ye, hatta iki katına yakın olabileceğine inanıyor. Kadınlarda daha sık görülen diğer anksiyete bozukluklarının aksine, sağlık anksiyetesinin kadınları ve erkekleri eşit derecede etkilediği biliniyor.
Sağlığa ilişkin tüm endişeler sağlık anksiyetesinin varlığına işaret etmiyor
Sağlığınız hakkında bazı konularda belirli düzeyde endişelenmek sağlık anksiyetenizin olduğu anlamına gelmiyor. Sağlık konularında zaman zaman endişelenmek elbette çok doğal. Hele ki son dönemlerde bazı hastalıklar geçirdiyseniz. Bununla birlikte, gerekçesi olan normal endişeler çok uzun sürdüğünde zamanla sağlık anksiyetesine dönüşebiliyor.
Hastalık hastalığına benzer bu duruma kapılan kişiler genellikle normal fiziksel semptomları yanlış ya da gereğinden fazla ciddi algılamaya müsait oluyor. Örneğin uyurken yanlış pozisyonda yatmaktan kaynaklanan uyuşma hissini ciddi bir hastalığın ya da olası bir felcin belirtisi olarak düşünebiliyorlar. Sağlık anksiyetesi olan kişiler tarafından üretilen ya da olduğundan daha kötüye yorumlanan semptomlar arasında kas ağrısı, göğüs ağrısı, kalp atış hızında değişiklikler, baş ağrıları ve baş dönmeleri yer alıyor.
Sağlık anksiyetesinin tedavisi
Sağlık anksiyetesi hakkında bilinmesi gereken en önemli ve iç ferahlatıcı şey tedavi edilebilir olduğu. İstatistikler anksiyete bozukluğunun insan yaşamı için genel olarak büyük bir tehdit olmadığını ortaya koyuyor. Ancak bu durum sağlık anksiyetesinin tedavi edilmesi gereken bir sağlık sorunu olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Buna rağmen Amerika Anksiyete ve Depresyon Birliği’ne göre bu soruna sahip kişilerin sadece % 37’si tedavi görüyor.
Sağlık anksiyetesi yaşayan çoğu kişi bu durumun ve yardım almaları gerektiğinin farkında olmayabilir. Yaşadıkları semptomların sahte olduğunu söylemek yerine bu kaygı durumunun hayatlarını nasıl bir hale getirdiğini fark ettirmek çok daha etkili sonuç verecektir.
Sağlık anksiyeteniz olabileceğinden şüpheleniyorsanız bu durumun hayatınızı nasıl etkilediğine odaklanmaya çalışmalısınız. Acil serviste test sonuçlarını beklemekle geçireceğiniz kötü ve boş zamanları bir sinema salonunda elinizde mısırla film izleyerek geçirebileceğinizi hayal etmeye çalışın.
Eğer tek başınıza bu kaygılarla başa çıkamıyorsanız bir doktordan yardım almalısınız. İkinci adım olarak bir psikiyatristle görüşmeniz de oldukça yararlı olacaktır. Sağlık anksiyetenizin tedavi edilmesinin endişelerinizi yöneterek hayattan çok daha fazla zevk almaya başlamanıza sebep olacağını unutmayın!