Sağlıklı yaş almak için 10 ipucu
Sağlıklı yaş almak o kadar zor değil. Kendinize yapacağınız birkaç küçük yatırımla bu mümkün. İşte sağlıklı yaş almanız için önerilerimiz.
1. Aktif bir yaşam sürün
Düzenli egzersiz, fiziksel ve zihinsel refahın en önemli anahtarlarından biri. Aktif bir hayat, aktivitelerinizi dilediğinizce gerçekleştirmek için gereken formu koruyacak kadar zinde kalmanıza yardımcı olur. Ayrıca düzenli egzersiz kalp hastalığı, diyabet, depresyon ve artrit gibi birçok yaygın kronik rahatsızlığı önleyebilir, hatta bunlardan kurtulmanızı sağlayabilir.
İpuçları: Kilit nokta aktif kalmak…Bu yüzden hoşunuza gidecek bir şeyler yapmaya odaklanın. Düzenli bir spor salonu rutinine sadık kalacak biri değilseniz, doğa yürüyüşlerine çıkın veya her gün bisiklete binin. Aerobik, denge ve kas kuvvetlendirme faaliyetlerini rutininize dahil etmeye çalışın. Her zaman sizin için en iyi olanı düşünün, doktorunuza danışın ve harekete geçin!
2. Sağlıklı besinler yiyin
Günümüzde yetişkinlerin çoğu, hipertansiyon ve kardiyovasküler hastalığa yol açabilecek sodyumun önerilen günlük miktarının iki katından fazlasını tüketiyor. Bu yüksek sodyumun çoğu ise paketlenmiş gıdalardan ve restoranlardan geliyor.
İpuçları: Meyve, sebze ve tam tahıllılar gibi yoğun gıdalar tüketin. Tatlı, tuzlu ve yüksek oranda işlenmiş gıdalardan kaçının. Her insanın farklı beslenme ihtiyaçları olduğunu unutmayın. Doktorunuzun diyet kısıtlamaları ile ilgili önerilerini takip edin.
3. Beyninizi koruyun
Modern dünyada 65 yaş üstü sekiz yaşlı yetişkinden birinde Alzheimer hastalığı bulunuyor. Çalışmalar, aktif öğrenme yoluyla bilişsel uyarımı içeren bir yaşam tarzının beyin gerilemesini yavaşlattığını gösteriyor.
İpuçları: Öğrenmeyi ve zihninizi zorlamayı asla bırakmayın! Dans dersleri alın, yeni bir dil öğrenin, yerel bir üniversitede derslere katılın, müzik aleti çalmayı öğrenin veya bir kitap okuyun.
4. İlişkilerinizi geliştirin
Yaşlı yetişkinlerin yüzde yirmi sekizi yalnız yaşıyor ve yalnız yaşamak, kronik yalnızlığın için en güçlü risk faktörü. Emeklilik, sağlık sorunları veya eş kaybı gibi yaşlılıkta sık görülen yaşam değişiklikleri sosyal izolasyona yol açabiliyor.
İpuçları: Özellikle önemli bir kayıp veya yaşam değişikliğinden sonra aileniz ve arkadaşlarınızla iletişiminizi sürdürmeye gayret edin. Arkadaşlarınızla ve ailenizle buluşmak için düzenli bir rutin planlayın. Uzakta yaşayan veya yalnız hissedebilecek arkadaşlarınıza ulaşın.
5. Uykunuzu yeterince alın
İnsanlar açlığa,uykusuz kalmaktan daha fazla dayanabiliyor. Yaşlı yetişkinler, gençler gibi gece başına yedi ila dokuz saat kadar uykuya ihtiyaç duyarlar, ancak çoğu zaman çok daha az uyuyabilirler. Uyku eksikliği ise depresyon, sinir, inme riski ve hafıza sorunlarına neden olabilir.
İpuçları: Kendinize düzenli bir uyku programı yapın. Yatak odanızı karanlık ve gürültüsüz tutun. Yataktayken televizyon seyretmekten veya internette sörf yapmaktan kaçının. Günün geç saatlerinde kafeinden uzak durun.
6. Stresi azaltın
Yaşlandıkça stres faktörlerimiz de stresle başa çıkma yeteneğimiz de değişiyor. Ancak uzun süreli stres beyin hücrelerine zarar verebilir ve depresyona yol açabilir. Stres, ayrıca hafıza kaybı, yorgunluk ve enfeksiyondan kurtulma gücünün azalmasına da neden olabilir. Esasen, hastalıkların %90'ından fazlasının stres nedeniyle ya da stres ile ilgili olduğu tahmin ediliyor.
İpuçları: Stresli durumlardan tamamen kaçınamayız, ancak stresle başa çıkmak için daha iyi teknikler öğrenebiliriz. Stresli olduğunuzda, yeterince uyuyarak, egzersiz yaparak ve besleyici yiyecekler tüketerek kendinize olabildiğince iyi bakın. Sevdiğiniz bir kişiyle veya danışmanınızla stres kaynaklarınız hakkında konuşun ve dairesel nefes alma, yoga veya meditasyon gibi rahatlama tekniklerini deneyin. İşleri her zaman perspektif içinde tutmayı unutmayın; kontrol edemediğiniz şeyleri kabul etmeye ve bunlara uyum sağlamaya çalışın.
7. Hastalıkları önleyin
Yaşlılığa bağlı birçok kaza, hastalık, inme, kronik hastalıklar, depresyon ve kırılganlık gibi sağlık sorunları önceden önlenebilir.
İpuçları: Hastalıkları önlemek için, yılda bir kez grip aşısı olun.Tuvaleti kullandıktan sonra ve yiyeceklere dokunmadan önce mutlaka ellerinizi yıkayın. Düşmeyi önlemek için, bir ev güvenliği kontrol listesi oluşturun, yardımcı cihazlar kullanın, uygun ayakkabı veya terlik giyin, görüş yetinizi kontrol edin, D vitamini ve kalsiyum alın ve rutininize mutlaka bir çeşit egzersiz ekleyin.
8. Sağlığınızı kontrol altına alın
Sağlığımızın çoğu sağlık sistemi tarafından değil, kendi eylemlerimiz, çevremiz, genlerimiz ve sosyal faktörler tarafından kontrol edildiğini unutmamak gerek. Ek olarak, doktorların hiçbiri mükemmel değil; tıbbi hatalar her daim meydana gelebilir. Dolayısıyla, hastalar kendi sağlık sorumluluğunu ne kadar çok üstlenirse, tedaviden aldıkları sonuçtan o kadar memnun olma eğilimi gösterirler.
İpuçları: Yaşam tarzınızı değiştirerek sağlığınızı nasıl iyileştirilebileceğinizi düşünün ve bu değişiklikleri peyderpey uygulayın. Unutmayın, kendi vücudunuzun en iyi savunucusu sizsiniz. Yıllık fizik tedavi uygulaması için veya sağlığınızla ilgili bir endişeniz olduğunda hekiminize başvurun. Bitkisel takviyeler de dahil olmak üzere mevcut reçeteli ve reçetesiz ilaçlarınızın bir listesini yanınızda bulundurun. Sağlıkla ilgili endişelerinizin bir listesini tutun; ve en önemlisi sağlığınızı sorgulayın.
9. Topluluklara katılın
Gönüllü çalışma gibi anlamlı topluluk faaliyetlerine katılan yaşlı yetişkinler, daha sağlıklı ve daha az depresif hissettiklerini bildiriyorlar.
İpuçları: Herhangi bir komiteye katılın, gönüllü olun, arkadaşlarınızla bir seyahat yapın veya bir kitap kulübüne katılın. Etkinliklere katılmanın stresli değil, eğlenceli olduğu gerçeğini unutmayın!
10. Sağlık yönergeleri oluşturun
Herkesin kendi sağlık bakım kararlarını kendisinin almasına hakkı vardır, ancak her zaman kendi kararınızı verebilecek durumda olamayabilirsiniz. Sağlık yönergelerinizi oluşturarak, tercihlerinizi ana hatlarıyla belirleyebilir ve yerine getiremediğinizde karar vermesi için bir yakınınızı atayabilirsiniz.