Sağlıkta akıllı mineral devri başlıyor!

Vücudunuzun nasıl müthiş bir dengeyle ayakta durduğunu hiç düşündünüz mü? Siz sabahın ilk ışıklarında çalışmaya başlayıp gecenin en geç saatlerinde yatağın yolunu arasınız da o her koşulda size enerji üretebilmek için bir çark gibi işliyor. Peki çarkın parçalarından biri eksik olursa aynı kusursuzlukla işlemeye devam eder mi? İçinizden ‘hayır’ cevabını verdiğinizi tahmin etmek zor değil. Bu noktada size, vücudunuzun kusursuz işlemesi için ihtiyaç duyduğu en önemli şeyin mineraller olduğunu belirterek ilerleyelim.

Vücudun kendi başına üretemediği için dışarıdan almak zorunda olduğu ve hücre çalışması için elzem yapı taşları olarak nitelendirilen mineraller, yüksek miktarda ihtiyaç duyulan makro mineraller ve düşük miktarda ihtiyaç duyulan mikro mineraller olmak üzere ikiye ayrılır. Vücudun sağlıklı olarak gelişmesi ve yaşamını sürdürmesi için elzem olduğu bilinen makro minerallerin başında kalsiyum, fosfor, magnezyum, sodyum, potasyum, demir gösterilirken mikro mineraller arasında, çinko, manganez, bakır, krom, selenyum ve iyot gösteriliyor.

Bu minerallerin her birinin; doku ve organların yapısal bileşimine katılmak, kemik ve dişlerin yapı maddelerini oluşturmak, kas ve sinir sisteminin uyarılmasında görev almak, elektrolit ve asit-baz dengesini korumak, bazı enzim, vitamin ve hormonların yapısına girerek önemli metabolik süreçlerin yerine getirilmesini sağlamak gibi farklı işlevleri bulunuyor. Sizin için özetlemek gerekirse mineraller, sağlıklı bir vücudun ve sağlıklı çalışan sistemlerin altın kümesini oluşturuyor. Bununla birlikte son yıllarda yapılan çalışmalar bazı mikro minerallerin bağışıklık sistemini desteklediğinin ve güçlendirilmesinde rol oynadığının altını çiziyor.

Kendimizi halsiz hissettiğimiz, daha sık hastalandığımız, dikkat dağınıklığıyla karşı karşıya kaldığımız çoğu zaman vücudumuz bizlere; ‘’Bağışıklığım düştü, bak bakalım nerede eksik var?’’ sinyallerini gönderiyor. Maalesef modern yaşamın getirdiği düzensiz hayatlar; dengesiz ve sağlıksız beslenme alışkanlıkları, stres, alkol-sigara tüketimi gibi etmenlere bağlı olarak vitamin ve mineral eksiklikleriyle karşı karşıya kalmamız kaçınılmaz. Ancak endişelenmeyin artık bu eksiği kapatmak ve daha sağlıklı bir vücuda sahip olmak zor değil!

Dünyada bu eksikliği kapatmak için farklı mineral kaynakları bulunduğunu biliyoruz fakat bunların pek azı vücut tarafından emilebilir formda. Bu ihtiyaçtan yola çıkarak; Fenne Laboratories ; Akıllı Mineral Teknolojisi ile vücuda uyumlu ve biyoemilim düzeyi yüksek mineral kompleksleri geliştirdi. Geliştirilen bu besin takviyeleri birçok faydalı mineralin sentezlenerek strip teknolojisi içerisine yerleştirilmesiyle son haline getiriliyor.

Telefonun, bilgisayarın, hatta evin bile akıllısını duymuş olabilirsiniz ancak muhtemelen akıllı mineral sizin için yeni bir kavram. Şöyle ki, akıllı mineraller, yaşam için elzem olan mikro mineralleri hücresel düzeyde karşılayarak hastalıklara karşı hücresel onarım süreci başlatıyor. Bir binanın temelini sağlamlaştırmak binayı sağlamlaştırmanın en iyi yoludur derler. İşte bu teknoloji vücudu en iyi yoldan sağlamlaştırmak üzerine kurulu.

Bu akıllı besin takviyeleri vücudun belli sorunlarına odaklanarak ilerliyor. Bir takviyeyle metabolik dengesizliklerinizin düzeldiğini gözlemlerken farklı bir takviyeyle kas ve eklem ağrılarınızın kısa sürede azaldığını hissedebiliyorsunuz ya da sindirim sorunlarından kurtulmanız kolaylaşırken, oksidatif stresin azalmasıyla kronik yorgunluğunuzu üstünüzden atabiliyorsunuz. Akıllı mineral teknolojisiyle hem vücudunuzdaki eksiklikleri en hızlı şekilde tamamlıyor hem de vücudunuzdaki iyileşmeyi en net şekilde fark ediyorsunuz.

Vücudunuzun uyarı vermesini beklemeden daha dinç hissetmeye, herhangi bir şikayetten bağımsız olarak sağlığınızı desteklemeye odaklanmanız da mümkün. Akıllı mineral teknolojisinin bir diğer takviyesi mikro mineral içeriğiyle bedenin en sağlıklı denge haline ulaşmasına, bağışıklık sisteminin desteklenmesine ve bağışıklık sisteminin virüs, bakteri, çevresel toksin vs. gibi faktörlere güçlü yanıt vermesine yardımcı oluyor.  Yani hastalıkların karşısına güçlenmiş bir orduyla çıkıyorsunuz.

Teknolojinin sağlık alanında yarattığı bu devrimle konfor alanınızın genişleyeceğine eminiz. Vücudunuzdan gelen sinyalleri gözlemleyin, siz vücudunuzu dinleyip ona ihtiyaç duyduğu desteği verdikçe kusursuz bir şekilde işlemeye devam edecek. Yaşam kalitenizi yükseltecek bu kapının anahtarı artık elinizde, geriye sadece kapıyı açmak kaldı.