Tarçının sağlığa etkileri

Tarçın ev baharatları arasında oldukça sevilen bir seçenektir. Dünya çapında yüzyıllardır kullanılmaktadır. Özellikle yemek ve körilerde, hazırlanan besini popüler kılan hoş bir tada ve sıcak bir kokuya sahiptir. Bu baharat küçük yaprak dökmeyen bir ağacın iç kabuğundan gelir. Kabuğu soyulur ve güneşte kurutulur, ardından tarçın çubukları olarak bilinen topaklar halinde kıvrılır. Ayrıca toz hali de mevcuttur.Peki tadı ve kokusuyla ön plana çıkan tarçının sağlığa etkileri neler? Gelin öğrenelim.

Tarçın çeşitleri

Tarçın tropik bölgelerde büyür, burada ana çeşitlilik Sri Lanka’dan gelen Cinnamomum Zeylanicum bitkisinden elde edilen Seylan tarçınıdır. Diğer ana tip olan Cassia tarçın daha güçlü bir tada sahiptir ve aynı zamanda biraz daha ucuzdur.

Tarçının tıbbi değerini ve sağlık yararlarını, türünden bağımsız olarak en üst düzeye çıkarmak için en önemli şey tazeliğidir. Bazıları tatlılarda Seylan tarçınının ince lezzettini ve en güzel yemeklerde Cassia’nın güçlü aromasını tercih eder ancak çoğu ticari tarçın ikisinin karışımıdır.

Tarçının içeriği

Tarçının birçok tıbbi ve rahatlatıcı özelliğe sahip olduğu düşünülmekte ve Çin üretimi bitkisel ilaçlarda sıkça kullanılmaktadır.Tarçının kendine has kokusu ve tadı, kabukta bulunan ve tarnamaldehit adı verilen esansiyel yağlardan geliyor. Bu bileşik antiviral, antibakteriyel ve antifungual özellikler gösterir. Başka bir deyişle, bağışıklık sistemimizi güçlendirmemize yardımcı olur.

Tarçın ayrıca çok miktarda polifenol antioksidanları içerir. Antioksidanlar vücudun hastalıklardan korunmasına yardımcı olarak meyvelerde, sebzelerde, bitkilerde ve baharatlarda bulunurlar. Aynı zamanda tarçındaki antioksidanların antienflamatuar etkileri olduğu bulunmuştur. Tarçın dahil olmak üzere bazı baharatlar, faydalı bakterilerin büyümesini teşvik eden ve patojenik bakterilerin büyümesini bastırmaya yardımcı olan prebiyotik özelliklere sahiptir. Bu nedenle beslenmenize düzenli olarak baharatı adapte etmek bağırsak sağlığınızı iyileştirmeye yardımcı olabilir.Tarçın aynı zamanda yararlı bir manganez kaynağıdır ve az miktarda kalsiyum ve lif içerir.

Kan basıncı

Bazı çalışmalar tarçın tüketiminin, kan basıncındaki azalmalarla ilişkili olduğunu göstermiştir. Kan basıncı seviyelerinde ki rahatlatmaya bağlı olarak ödem probleminin de bir engelleyicisi olabileceği düşünülüyor fakat yarattığı etkinin sürelerinden ve kalıcılığından bahsedebilmek için henüz yeterli sayıda çalışma yapılmamıştır.

Kan şekeri ve tip 2 diyabet

Tarçının glisemik kontrolün iyileştirilmesinde ve tip 2 diyabet yönetiminde orta derecede bir etkiye sahip olduğu bulunmuştur. Aynı zamanda çoğu diyetin bir numaralı düşmanı olan tatlı krizlerinin önüne geçmeye yardımcı etkileri vardır. Meyvelerinize,içeceklerinize  veya yemeklerinize ekleyerek tatlı isteğinizi azaltabilirsiniz.

Sindirim rahatsızlığı

Tarçın özü, hem Doğu hem de Batı tıbbındaki gastrointestinal sorunları hafifletmek için yıllardır kullanılmaktadır. Sindirim sistemi, antimikrobiyal ve iltihap önleyici özellikleri ile ünlü bir karminatif (gaz problemlerini iyileştiren bitki) olarak tanımlanmıştır. Bazı ülkelerde tarçın kabuğu yağı, şişkinlik ve sindirim dengesizliği tedavisinde kullanılır. Bunlara ek olarak tarçının, kan akışını artırdığına ve hastalıklarla savaşmaya yardımcı olmak için kan oksijen seviyelerini artırdığına inanılmaktadır. Sindirim semptomlarını hafifletmek için, tarçını sıcak bir içeceğin (bitki çayı gibi) parçası olarak kullanmak hem sizi rahatlatacak hem de içeceğin lezzetini artıracaktır. Bu durumda, tarçın çubuklarını kendiniz rendelemek yerine, toz tarçın kullanmak daha kolay olabilir.

Nasıl saklanır ve kullanılır

Tarçın karanlık bir yerde hava geçirmez bir kapta tutulmalıdır. Çubuk tarçının aroması yaklaşık bir yıl sürer ancak öğütülmüş tarçın birkaç ay sonra lezzetini kaybetmeye başlayacaktır. Tarçının kullanım tarihine muhtemelen şu ana kadar dikkat etmemiş olabilirsiniz fakat baharat dolabınızı elden geçirmekte fayda var.