Bu içeriği beğenebilmek için giriş yapmalısınız.
Giriş YapKarb.
10.3 gr. (%86)
Protein
1.65 gr. (%14)
Yağ
0 gr. (%0)
100 gr | 1 Kutu (Küçük) | |
---|---|---|
Karbonhidrat (g) | 3.12 | 10.3 |
Protein (g) | 0.5 | 1.65 |
Yağ (g) | 0 | 0 |
Lif (g) | 0 | 0 |
Kolesterol (mg) | 0 | 0 |
Sodyum (mg) | 4 | 13.2 |
Potasyum (mg) | 55 | 181.5 |
100 gr | 1 Kutu (Küçük) | |
---|---|---|
Kalsiyum (mg) | 4 | 13.2 |
Vitamin A (iu) | 0 | 0 |
Vitamin C (mg) | 0 | 0 |
Demir | 0.012 | 0.04 |
100 gr | 1 Kutu (Küçük) | |
---|---|---|
Karbonhidrat (g) | 3.12 | 10.3 |
Protein (g) | 0.5 | 1.65 |
Yağ (g) | 0 | 0 |
Lif (g) | 0 | 0 |
Kolesterol (mg) | 0 | 0 |
Sodyum (mg) | 4 | 13.2 |
Potasyum (mg) | 55 | 181.5 |
Kalsiyum (mg) | 4 | 13.2 |
Vitamin A (iu) | 0 | 0 |
Vitamin C (mg) | 0 | 0 |
Demir | 0.012 | 0.04 |
Biranın 100 gramında 42 kalori bulunmaktadır. Biranın 1 küçük kutusu (330 gr) 139 kalori, 1 büyük kutusu (500 gr) 210 kaloridir. Biranın 100 gramı 3.12 gram karbonhidrat, 0.5 gram protein içermektedir.
Bira, serinletici bir içecek olarak tüketilse de yüksek kalori içeriği nedeniyle ölçülü içilmelidir. Günlük kalori alımını kontrol altında tutmak için Diyetkolik uygulamasını indir!
Dünyada en yaygın alkollü içeceklerden biri olan bira, genellikle arpa ve buğdaydan yapılıyor. Şerbetçi otu ile mayalandırma yöntemiyle elde edilen bu içecek, alkollü olmasına rağmen genellikle içimi yumuşak. Mayalandırma sürecinde farklı aromalarla ya da otlarla tatlandırılabiliyor. Dünyanın en eski içeceklerinden biri olan bira, pek çok ülkede çay ve su gibi sık tüketilen bir içecek diyebiliriz. Alkolsüz versiyonları da olan bu içeceğin fazla tüketilmediği sürece bazı sağlık sorunlarına iyi geldiği de biliniyor. İçeceğe rengini veren arpa, aynı zamanda bira üretimi için gerekli olan olmazsa olmaz malzeme. Biranın içerisinde yer alan şerbetçi otu, acılığıyla arpanın şekerini dengeliyor ve içimi daha kolay bir içeceğin ortaya çıkmasını sağlıyor.
Yüksek alkollü bir içecek olmayan bira, her ne kadar fazla içilmesi durumunda kilo artışına ve bazı sağlık sorunlarına yol açsa da insan sağlığına olan faydalarıyla da biliniyor. Aşırıya kaçmadan düzenli olarak tüketilen bu içecek bazı yönlerden sağlığın korunmasına yardımcı oluyor. Bunların başında mide sorunları geliyor. Asgari miktarda biranın mide kanserlerine ve ülsere karşı koruyucu olduğu söyleniyor. Fakat halihazırda ülseri ya da bazı mide sorunları olanların bira tüketmemesi gerekiyor.
Araştırmalara göre kontrollü bira tüketiminin unutkanlık, bunama ve Alzheimer gibi yaşlılık dönemi sağlık sorunlarına karşı koruyucu olduğu söyleniyor. Biranın böbrek taşını düşürmek ve taş oluşumunu önlemek gibi faydalarından da bahsediliyor. Ancak bunun için doktora danışmak şart. Tip 2 diyabet oluşumu riskini azalttığı söylenen içecek, yine bu tür durumlarda doktor tavsiyesi olmadan tüketilmemeli. Bira, evde çiçek yetiştirirken kullanılabilecek bir çeşit gübre görevi de görüyor. Bitkiler için gerekli bazı mineralleri içeren içecek, su gibi bol bol kullanılmamalı, bitki köklerine az miktarda ve seyrek olarak dökülmeli.
Biranın dışarıdan uygulanması, banyo suyuna ya da maskelere eklenmesi cildin toksinlerden arınmasına ve yatışmasına yardımcı olabiliyor. Bu hafif alkollü içecek, mineraller açısından da zengin. 100 gram bira içerisinde 55 miligram potasyum, 4 miligram sodyum, 4 miligram kalsiyum ve 0,5 gram da protein bulunuyor. İçerdiği antioksidanlar sayesinde bağışıklığı artıran bu içeceğin bazı araştırmalara göre kalbi de koruduğu söyleniyor. Her ne kadar bilim dünyasında tamamen kabul görmese de günde bir bardak bira içmenin kalp hastalığına yakalanma riskini yüzde 30 oranında azalttığına dair araştırmalar söz konusu. B1, B2 ve B6 vitaminlerini içeren içecek, B12 açısından da oldukça zengin. Yine bira içerisinde yer alan lactoflavin ve nicotinic maddelerinin uykuya yardımcı olduğu sıkça söyleniyor.
İnsanoğlunun ürettiği ilk alkollü içki olan biranın ortaya çıkış zamanına dair farklı görüşler var. Bazı bilim insanlarına göre bira 10 bin yıldır insan hayatında bulunuyor. İçeceğin kullanımına dair en eski kanıtların ise MÖ 4000 yıllarına ait olduğu söyleniyor. İran, Mezopotamya ve Anadolu'da ortaya çıkan buluntulara göre o yıllarda arpa fermantasyonunun yapıldığı görülüyor. Çin kaynaklarında ise biranın tarihinin MÖ 2300'lere kadar uzandığı belirtiliyor. Ekmeğin ıslanıp mayalanmaya başlamasıyla tesadüfen ortaya çıktığı düşünülen bu alkollü içeceğin daha tatlı, buğdaydan yapılan versiyonları da var. Biranın varlığına dair en ünlü buluntular ise Irak'ta ve Mezopotamya'da ortaya çıkan eserlerden oluşuyor. Musul yakınlarındaki Gaura Tepe'sinde bulunan MÖ 4. yüzyıla ait bir mühürde büyük bir kaptan bira içen iki adam tasvir ediliyor. Bugün Louvre Müzesi'nde görülebilecek 5000 yıllık Sümer tabletleri ise buğdayın ayıklanmasından ve bira hazırlığından bahsediyor.
Bira, hafif alkollü bir içecek olmasına rağmen günde bir adetten fazla içilmesi alkol kaynaklı sağlık sorunlarına ve fazla kiloya sebep olabiliyor. Bu nedenle gün içerisinde belirtilenden daha fazla içilmemesi öneriliyor. Tadına tam olarak varmak için soğuk içilmesi gerekiyor. Biranın köpüğünün fazla olmaması adına bardağa dökerken bardağı eğimli tutmak önemli. Tarihi geçmiş, çok sıcak ortamlarda bekletilen içeceklerden almamak gerekiyor. Bira asidik olması nedeniyle şişkinlik yaratabildiğinden yağlı ve ağır yiyeceklerle birlikte içilmesi önerilmiyor.
Alkol, vücutta su kaybına neden oluyor. Su kaybı da ertesi gün baş ağrısına yol açtığı gibi alkol nedeniyle mide bulantısı ve halsizlik de gözlenebiliyor. Bu nedenle aşırı alkol tüketiminden uzak durulmalı, bira içerken arada su içmeye özen gösterilmeli.
Biranın tazeliğini koruması için uygun koşullarda saklanması gerekiyor. Öncelikle güneş gören ve sıcak bir yerde bekletilmemesi gerekiyor. Düşük alkollü ve vitamin, mineral açısından zengin olan bira, çabuk bozulan bir içecek. Sıcağın yanı sıra nemden de olumsuz etkilenen içeceğin kutusu paslanabiliyor. Bu da hijyen açısından olumsuz bir durum. Bira sürekli olarak soğutulup tekrar ısıtılmamalı. Aksi halde tortulanabiliyor ve lezzetini yitirebiliyor. Dondurucuya konulmamalı, sadece buzdolabında saklanmalı. Servis ederken şişeyi sallamamak da önemli. Bu biranın köpürmesine neden oluyor. Bozulmaması açısından ağzı açık bırakılmamalı, aşırı derecede soğutulmamalı. 4-8 derece arasında olan bira içime uygun diyebiliriz. Büyük bira bardaklarında servis etmek ise tadını daha uzun süre muhafaza etmesini sağlıyor.
Birayı satın alabilir ya da bugün internette satılan kitlerle evde kolayca yapabilirsiniz. Bunun için tüm malzemelerin tamamen steril olduğundan emin olun. Yapımı için önce kitin içerisinde yer alan kovaya malt özünü dökün. Ardından 3 litre sıcak suyla hacmini 23 litreye tamamlayın. Elde ettiğiniz şerbete mayayı ekledikten sonra kovanın kapağına hava kilidini yerleştirin ve iki hafta mayalanmaya bırakın. İki haftanın sonunda şişelediğiniz biraları bir hafta kadar gazlanmaya bırakmalısınız. Bu süre sonunda ev yapımı biranız içime hazır hale geliyor.
Bira genelde patates kızartması, cips, fıstık ve farklı kuru yemiş çeşitleriyle birlikte servis ediliyor. Özellikle fast food yiyeceklerle tercih edilen bira sosis, börek, patates kızartması ve soğan halkasından oluşan bira tabağı ile de tercih edilebiliyor. Bira içerken pizza ya da hamburger gibi hazır besinlerin yanı sıra patlamış mısır, turşu ya da çıtır tavuk gibi yiyecekler de yenebiliyor. Bu içecekle iyi giden besinlerin arasında deniz ürünleri de önemli bir yere sahip. Kalamar, karides, midye ve balık çeşitleri de bira ile servis edilebiliyor.
Bira yerine alkolsüz bira, diğer adıyla malt içeceği de tercih edilebiliyor. Alkol içermeyen bu içecek alkollü biranın ısıtılması suretiyle yapılıyor. Alkolü uçan malt içeceği soğutularak aromalandırılıyor ve şişeleniyor. Bira ile benzer bir tada sahip olan malt içeceği, alkollü içecek tüketmek istemeyen kişiler tarafından tercih edilebiliyor. Alkolsüz malt içeceğinin sütün artırılması amacıyla anneler tarafından da tercih edildiği biliniyor. Bira yerine içilebilecek malt içeceği protein, vitamin ve mineral açısından da oldukça zengin.
Sayfayı Paylaş