Bu içeriği beğenebilmek için giriş yapmalısınız.
Giriş YapKarb.
3.34 gr. (%86)
Protein
0.42 gr. (%11)
Yağ
0.12 gr. (%3)
100 gr | 1 Adet (Orta) | |
---|---|---|
Karbonhidrat (g) | 11.12 | 3.34 |
Protein (g) | 1.4 | 0.42 |
Yağ (g) | 0.39 | 0.12 |
Lif (g) | 2 | 0.6 |
Kolesterol (mg) | 0 | 0 |
Sodyum (mg) | 1 | 0.3 |
Potasyum (mg) | 259 | 77.7 |
100 gr | 1 Adet (Orta) | |
---|---|---|
Kalsiyum (mg) | 13 | 3.9 |
Vitamin A (iu) | 1926 | 577.8 |
Vitamin C (mg) | 10 | 3 |
Demir | 0.39 | 0.12 |
100 gr | 1 Adet (Orta) | |
---|---|---|
Karbonhidrat (g) | 11.12 | 3.34 |
Protein (g) | 1.4 | 0.42 |
Yağ (g) | 0.39 | 0.12 |
Lif (g) | 2 | 0.6 |
Kolesterol (mg) | 0 | 0 |
Sodyum (mg) | 1 | 0.3 |
Potasyum (mg) | 259 | 77.7 |
Kalsiyum (mg) | 13 | 3.9 |
Vitamin A (iu) | 1926 | 577.8 |
Vitamin C (mg) | 10 | 3 |
Demir | 0.39 | 0.12 |
Ülkemizin sevilen meyvelerinden biri olan kayısı vücuda faydaları ile öne çıkıyor. İçerdiği vitamin ve antioksidan maddeler sayesinde başlı başına bir şifa deposu olan bu meyve, lezzeti ile tatlıların yapımında da kullanılabiliyor. Özellikle Malatya’nın en büyük sembolü olan kayısı birçok kentimizde tarımı yapılabildiği için rahatlıkla bulunabilen bir meyve türü.
Kayısının 100 gramı 11.12 gram karbonhidrat, 1.4 gram protein, 0.39 gram yağ, 2 gram lif içermektedir.
Kayısının 100 gramında 48 kalori bulunmaktadır. 1 adet (30 gr) kayısı 14 kaloridir.
Güçlü içeriğiyle uzmanların sıklıkla önerdiği bu meyve birçok hastalığın engellenmesinde katkıda bulunuyor. Yüksek demir oranı ile kansızlığı önleyen kayısı, C vitamini ve yoğun antioksidan içeriğiyle kalp ve damarları koruyor ve kemik gelişimine katkı sağlıyor, zengin lif içeriğiyle sindirime yardımcı oluyor. Diyette olanlara önerilen meyvelerin başında gelen kayısı tokluk hissini artırırken boşaltımı kolaylaştırıyor. İçerdiği A, C ve E vitaminlerinin yanı sıra fosfor ve kalsiyum açısından bir hayli zengin olan kayısı, hamilelerin tüketmesinde fayda olan meyvelerden biri olarak biliniyor.
Zamanında Orta Asya'nın en sık tarımını yaptığı meyvelerden biri olan kayısı M.Ö. 4. yüzyılda Büyük İskender tarafından Anadolu topraklarına getiriliyor. Verimli Anadolu topraklarını hemen benimseyen bu meyve neredeyse her çiftçinin bahçesinde yerini alıyor. Sonrasında Avrupa ve Amerika bölgelerine satışı başlayan kayısının günümüzde dünya üzerindeki üretiminin %15'i Türkiye’den sağlanıyor. Bu oran bilinen en yüksek üretim bandı olduğundan dolayı Türkiye dünya üzerinde en çok kayısı üreten ülke. Ayrıca kuru kayısı üretiminde de bir hayli ilerlemiş olan ülkemiz dünya üzerindeki kuru kayısıların yaklaşık %90’ını sağlıyor.
Kayısı üretimi konusunda lider konumda olan ülkemiz yetiştirme teknolojileri açısından da bir hayli başarılı görülüyor. Anadolu topraklarında kolayca yetişebilen kayısı ağacı belli dönemlerde ilaçlama ve budama işlemleri dışında özel olarak bakım gerektirmiyor. Rakıma göre değişebilen hasat dönemi genellikle haziran ayına doğru yapılıyor. Malatya çevresinde kurutulan kayısıların işlemleri genellikle ağustos ayına dek sürerken diğer illerde sofralık üretim yapıldığı için haziran ayının ortası en uygun hasat dönemi olarak biliniyor. Ülkemizde Malatya'nın yanı sıra Elazığ, Erzincan, Kars, Iğdır, Mersin ve Antakya gibi şehirlerde de kayısı üretimi devam ediyor.
Ülkemizde geleneksel olarak yüzyıllardır üretilen kayısı günümüzde gelişen teknolojiyle neredeyse her mevsim tüketilebilir hale geldi. Özellikle yaz aylarında tüm market ve manavlarda yerini alan kayısının hasat dönemi haziran ayı. Kuru kayısıların ise serme ve kurutma işlemlerinden dolayı sofralara gelmesi eylül ve ekim aylarını buluyor.
Günümüzde neredeyse her markette bulunabilen kayısıyı alırken Tarım Bakanlığı veya Gıda Enstitüsü onaylı olmasına dikkat etmelisiniz. Pazardan veya marketlerden açık almayı tercih ederseniz renginin kahverengi tonlarında olmasına, ne çok yumuşak ne çok sert olmasına dikkat etmelisiniz.
Kayısının diğer tüm kuru gıdalar ve meyveler gibi saklanırken nem almaması çok önemli. Kurtlanma ve çürüme gibi durumlara yol açmaması açısından meyvenin kiler gibi nemsiz ve güneş almayan ortamlarda saklanması şart. Meyvenin direkt olarak güneş görmesi ekşime ve tat bozulmasına sebep olurken devamlı maruz kaldığında çürüyebiliyor. Kayısının oda sıcaklığında hava almayacak şekilde saklanması gerekiyor. Dondurucularda da saklanabilen bu meyve çözündükten sonra hemen tüketilmeli.
Başlı başına bir şifa deposu olan kayısı lezzeti ile de her damak tadına uygun sunumlarla sofralarda yerini alıyor. Kompostosu yapılarak meyve suyu şeklinde de tüketilebilen kayısı kurutulmuş hali ile kuru yemiş halinde de gün kurusu ismi ile sıklıkla tercih ediliyor. Özellikle Türk kültüründe akşamları kuru yemiş tüketilmesi alışkanlığı kuru kayısı ile daha faydalı bir hale dönüşüyor. Bunun yanında birçok farklı pasta ve tatlı türünde garnitür olarak kullanılan kayısı sunumlara renk katmayı başarıyor.
Sonsuz faydalara sahip bu meyvenin her yörede farklı kullanımı mevcut. Kuru hali sıkça tüketilse de bazı bölgelerde tatlıların içerisinde de yer alabiliyor. Şeftali, kiraz, erik veya kavun gibi yaz meyveleri ile beraber meyve salatası olarak tüketildiği de görülebiliyor.
Sayısız faydalarına rağmen bazı kişilerde bu meyveye karşı alerji gibi istenmeyen reaksiyonlar oluşabildiğinden aynı fayda ve lezzeti sağlayabilecek başka ürünler tüketmek gerekebiliyor. Kayısıya faydaları açısından birebir benzeyen bir meyve bulunmasa da şeftali akla gelen ilk meyve olarak düşünülebilir. Yaz döneminin bir diğer lezzeti olan şeftali yüksek oranda lif içeriği sayesinde tıpkı kayısı gibi sindirime ve boşaltıma yardımcı bir besin. Ayrıca kiraz ve vişne de C vitamini açısından zengin içeriğiyle cilde ve vücuda iyi gelen yaz meyveleri olduğundan kayısı yerine tercih edilebilir.
Bitkisel besinleri baz alarak düzenlenen fleksitaryen diyeti nde kayısı rahatlıkla tüketilebilir. Ayrıca tokluk hissini artıran besinlerden biri olduğu için kilo verme diyetin de ara öğünlerde sıkça tercih edilmektedir.
Sayfayı Paylaş