Ayna Diyeti İle Sağlıklı Zayıflamanın Yolları
Aynanın önüne geçip zaman zaman kendinizi beğenmediğiniz oluyor mu? Ya da bir mağazaya girip beğendiğiniz bir elbisenin üzerinize olmadığı? Bir de satış görevlisinin “en fazla 40 bedene kadar üretim yapıyoruz, burada size göre giysi yok” dediğini ve sinirinizin bozulduğunu anımsıyor musunuz? Yukarıdaki sorularıma yanıtınız evet ise, kendinizle ve aynalarla barışma zamanınızın geldiğini hatta geçmekte olduğunu hatırlatırım.
Ayna Diyeti İle Aynalarla Barış Yapın!
Aynanın önüne geçip zaman zaman kendinizi beğenmediğiniz oluyor mu? Ya da bir mağazaya girip beğendiğiniz bir elbisenin üzerinize olmadığı? Bir de satış görevlisinin “en fazla 40 bedene kadar üretim yapıyoruz, burada size göre giysi yok” dediğini ve sinirinizin bozulduğunu anımsıyor musunuz? Yukarıdaki sorularıma yanıtınız evet ise, kendinizle ve aynalarla barışma zamanınızın geldiğini hatta geçmekte olduğunu hatırlatırım.
Bu ay Güzellik ve Bakım fuarında her yıl olduğu gibi yine sizlerle buluşacağım. Fuar çerçevesinde düzenlenen seminerlerde bu yazımın başlığı altında bir de konferansım olacak. Konferansa katılan herkese küçük bir de sürpriz hazırladığımı buradan duyurmak istiyorum.
Ayna diyeti nedir?
Ayna yansıma yoluyla bize kendimizi gösterir. Ayna diyeti de benzer bir yöntem aslında. Kendinizi dış görünüşünüzle değil de yediklerinizle size gösteren bir yöntem diyebilirim kısaca.
Bu arada diyet kelimesini çok sıcak bulmuyorum. Nedense diyet diyince hemen açlık, kısıtlama ve yasaklar akla geliyor. Oysa ki diyet kelimesinin asıl anlamı yenilen içilen her şey demektir.
Zayıflamak için diyet yapılabildiği gibi, kilo almak ya da şeker hastalığını kontrol etmek için de özel diyetler yapılabilir. Algı zayıflama konusunda yoğunlaşınca ben de bu yönteme ayna diyeti adı verdim.
Ayna nasıl çalışır?
Aynaya bakarsınız, makyajınızın bozulan yerini, kıyafetinizin bozuk yerlerini görür ve düzeltirsiniz. Ayna size sizi yansıtır ve rötuş yapmanız için aracı olur.
Ayna diyetindeki ayna nasıl çalışır?
Yediğiniz, içtiğiniz şeyleri saatiyle ve günüyle kaydettiğiniz defter diyetimizin aynasıdır. Kısaca bize nasıl beslendiğimizi gösterir. Biz de aynamıza bakarak nerede rötuş yapacağımıza karar veririz.
Aynalarla barışmak için birinci adım yediklerimizi kaydettiğimiz ayna defterimizi edinmek ve notlarımızı almaya başlamaktır. Sonraki adımlar ise tamamen aynanızın size gösterdiği doğrultuda belirlenecektir. Aşağıda birkaç durumla ilgili tespit ve çözüm önerilerimi veriyorum.
Haydi, siz de aynanıza bakın ve harekete geçin. Eğer durumunuz tek başınıza çözemeyeceğiniz kadar karmaşıksa diyetisyeninize danışın.
- Aynanız akşam yemeklerinde ya da gece çok fazla yediğinizi söylüyorsa:
Muhtemelen kahvaltı etmiyor ya da çok sabahları çok az besleniyorsunuzdur. Gün içinde vücudunuzun ihtiyaçlarını karşılamazsanız bir şekilde vücudunuz sizden ihtiyaçlarını akşam saatlerinde de olsa alır. Böylece akşam saatlerinde daha çok yersiniz.
Çözüm: Enerji ve besin gereksinimlerinizin çoğunu sabah ve öğle saatlerinde karşılamaya çalışın. Kahvaltısız güne başlamayın. Kahvaltıda süt, tam tahıl ekmeği, peynir, yumurta, mevsim sebzelerinden oluşan söğüş kalori/salata">salata gibi seçenekleri tercih etmelisiniz.
- Aynanız çok sık atıştırdığınızı ve abur cubur tabir edilen besinleri çok sık tükettiğinizi söylüyorsa:
Yemeklerde yeterince doymadığınızı ve yeterince ekmek yemediğiniz anlaşılabilir. Ya da can sıkıntınızı bu yolla gideriyor olabilirsiniz.
Çözüm: Daha sağlıklı atıştırmalıklar tercih edebilirsiniz. Örneğin atıştırma yerine ara öğün saatleri belirleyebilir, taze meyve, kuru meyve, ceviz, diyet krakerler, yağsız tost, simit, ayran, peynir ve ekmek gibi besinleri tüketebilirsiniz. Ana öğünlerinizde ekmek ya da ekmek yerine geçen besinleri eksik etmemeyi de ihmal etmeyin. Ayrıca can sıkıntınızın yiyerek yok olmayacağını da unutmayın. Eğer psikolojik sorunlarınızla baş edemiyorsanız bir psikologdan yardım almaya ne dersiniz?
- Aynanız çok fazla tatlı yediğinizi söylüyorsa:
Gün içinde yeterince karbonhidrat almadığınızı söyleyebiliriz. Ya da çok tatlı tükettiğiniz için insülin üretiminiz artmış olabilir. Artan insülin bir süre sonra kandaki şekerin hücreye geçişini hızlandırdığı için kan şekerinin tekrar düşmesine ve bunun bir kısırdöngüye dönüşmesine neden olabilir. Uzun dönem devam ettiği takdirde bu durum gizli şeker hastalığına işaret edebilir.
Çözüm: Bunun için öncelikle günde 6 öğün, az ve sık beslenip her öğünde ekmek veya ekmek grubunda olan besinlerden bulundurmaya özen gösterin. Kana çabuk karışan basit şekerlerin tüketimini azaltın. Tatlı gereksiniminizi meyve ile karşılamaya çalışın. Hala durum düzelmiyorsa bir dahiliye uzmanına danışarak şeker ile ilgili testlerinizi yaptırın.
İlk yorumu sen yap