Bu içeriği beğenebilmek için giriş yapmalısınız.
Giriş YapKarb.
7.5 gr. (%68)
Protein
1 gr. (%9)
Yağ
2.5 gr. (%23)
100 gr | 1 Kepçe | |
---|---|---|
Karbonhidrat (g) | 7.5 | 7.5 |
Protein (g) | 1 | 1 |
Yağ (g) | 2.5 | 2.5 |
Lif (g) | 0.648 | 0.65 |
Kolesterol (mg) | 0 | 0 |
Sodyum (mg) | 335 | 335 |
Potasyum (mg) | 62 | 62 |
100 gr | 1 Kepçe | |
---|---|---|
Kalsiyum (mg) | 17 | 17 |
Vitamin A (iu) | 153 | 153 |
Vitamin C (mg) | 5.477 | 5.48 |
Demir | 0.217 | 0.22 |
100 gr | 1 Kepçe | |
---|---|---|
Karbonhidrat (g) | 7.5 | 7.5 |
Protein (g) | 1 | 1 |
Yağ (g) | 2.5 | 2.5 |
Lif (g) | 0.648 | 0.65 |
Kolesterol (mg) | 0 | 0 |
Sodyum (mg) | 335 | 335 |
Potasyum (mg) | 62 | 62 |
Kalsiyum (mg) | 17 | 17 |
Vitamin A (iu) | 153 | 153 |
Vitamin C (mg) | 5.477 | 5.48 |
Demir | 0.217 | 0.22 |
Çorbanın 100 gramında 57 kalori bulunmaktadır. Çorbanın 1 porsiyonu (150 gr, orta boy kase) 86 kaloridir. 1 çorba kaşığı (10 gr) 6 kaloridir. Çorbanın 100 gramı 7.5 gram karbonhidrat, 1 gram protein, 2.5 gram yağ, 0.65 gram lif içermektedir.
Türk mutfağında da önemli bir yer tutan çorbalar, sağlıklı bir öğünün en önemli destekçilerinden diyebiliriz. Geleneksel olarak hemen hemen her öğünde sofralarda bulunan çorba çeşitleri iyi bir öğünün başlangıcı olarak tüketiliyor. Isınmak ve ana yemeğe hazırlanmak için sıklıkla tercih edilen çorbaların mercimek, ezogelin ve yayla gibi çeşitlerinin yanı sıra domates ve tarhana gibi seçenekleri de bulunuyor. Kişisel beğenilere göre yanında ekmek, pide gibi ürünler de tüketilebilen çorbalar diyet listelerinde hafiflikleri, doyurucu yapıları ve sağlıklı malzemeleri sayesinde sıklıkla yer alıyor. Düzenli olarak çorba tüketilmesi sindirim sisteminin sağlıklı bir şekilde çalışmasına da katkı sağladığı için uzmanlar tarafından tavsiye ediliyor.
Mide sağlığı açısından oldukça yararlı olan çorba, bağırsakların sağlıklı bir şekilde çalışmasına da yardımcı oluyor. Bir öğüne çorbayla başlamak midenin diğer yemekler için hazırlanmasını sağlıyor. Doyurucu bir öğün olması dolayısıyla diyet yapan kişiler için de çorba tüketimi sıklıkla öneriliyor. Farklı bakliyatlar kullanılarak yapılan çorbalar birçok vitamini bir arada alabilmeyi sağlayarak vücut direncinin artmasına, hastalıklara karşı bağışıklık kazanmaya ve dengeli bir beslenme düzeni elde etmeye yardımcı oluyor. Isıtılarak tekrar tüketilebilen ve birkaç günlük tazeliğe sahip olan çorba çeşitleri, pratik ve sağlıklı bir yeme düzeni yakalamak isteyen kişiler için faydalı bir yöntem olarak öne çıkıyor.
Tarım toplumuna geçişle beraber yerleşik düzende yaşamaya başlayan insanlar yetiştirdikleri bitkilerden birçok yemek yapmayı başarıyor. Hayatta kalmak için en önemli kaynak olan su aracılığıyla bu bitkileri bir araya getiriyorlar. Bir diğer korunma ve ısınma kaynağı olan ateş sayesinde yemekler sıcak olarak tüketilmeye başlanıyor. Kaynağı milattan öncesine kadar dayanan çorbalar günümüzde de temel besinler arasında yer alarak önemini korumakta. Hem Asya hem de batı medeniyetlerinde önemli bir yere sahip olan çorba kültürü bölgeden bölgeye ufak farklılıklar taşıyor.
İyi bir çorba hazırlayabilmek için uygun derinlikte olan bir tencereye sahip olunması gerekiyor. Yapılacak olan çorbanın türüne göre uygun malzemelerin kimi zaman yağda kavrularak hazırlandığı görülüyor. Bazı çorba türlerinde de ısınmış suya katılan malzemeler sıcak suyun içerisinde eriyerek çorba halini alıyor. Su ve malzemelerin karışarak bütünleşmesi için yeterli ateş desteğine sahip olunması gerektiği gibi aynı zamanda düzenli olarak bu malzemelerin çırpılması gerekiyor. Sıcaklık sayesinde katı malzemeler de eriyerek pürüzsüz ve kolay hazmedilir hale getiriliyor. Farklı yaş grupları için ideal olan çorbalar boğazda takılmayarak kolayca yutulabiliyor. Çorba yapımında baharat, yağ gibi ek malzemeler de ağız tatlarına göre yeni lezzetler oluşturuyor.
En çok kış mevsiminde ve soğuk günlerde tercih edilen bir içecek olmasına rağmen çorbaların dünya genelinde her mevsim koşulunda sıklıkla tüketildiği görülüyor. Çorba çeşitlerinin bunu sağlamasında sindirim sistemine olan olumlu katkılarının ve pratik bir şekilde içilebilmelerinin sağladığı avantajlar da rol oynuyor. Yöresel ve bölgesel farklılıklara bağlı olarak dünya genelinde çorba tüketimine ağırlık verilen zamanlar değişiklik gösterebiliyor.
Ağız tadına ve mide yapısına uygun çorbalar tüketmek oldukça önemli. Mide problemleri yaşayan kişiler doktorlarına danışarak hangi malzemeleri içeren çorbaların kendilerine zarar verebileceğini öğrenip buna göre davranmalı. Beraberinde ya da sonrasında tüketilecek yiyeceklere bağlı olarak içilecek olan çorbanın türü de değişebiliyor. Örneğin; ana yemek olarak pilavın yer aldığı bir menünün içerisinde çorba tercihi olarak yayla çorbasını seçmek aşırı pirinç tüketip lezzet yitimi yaşamaya neden olabiliyor. Olabildiğince farklı malzemelere sahip farklı tatlardan oluşan öğünler tüketmek daha sağlıklı bir yol diyebiliriz. Seçilen çorbanın ne miktarda tüketileceği de ayrı bir husus olarak dikkat çekiyor. Çorba sonrasındaki yiyeceklerin porsiyonu büyükse ve bu yiyecekler doyurucu ürünlerden oluşuyorsa daha düşük miktarlarda çorba içmek daha mantıklı bir seçim olacak. Dil hassasiyetine bağlı olarak çorbaların sıcaklığı da kişiden kişiye göre farklı ideal seviyeler taşıyabiliyor. Bu nedenle dilin yanmasını önleyecek ve lezzet almayı ön plana çıkaracak bir sıcaklık tercih etmek gerekiyor.
Birkaç günlük tüketim ömrü taşıyan çorba çeşitleri sıcaklıklarını yitirdikten sonra buzdolabında saklanabiliyor. Sıcak halde saklamak hem çorbaya hem de dolaba zarar verebileceğinden tercih edilmemeli. Ayrıca çorbanın yer aldığı ürün metal değilse sıcaklık ve soğukluğun aynı anda yaşanması bu kaba zarar verebiliyor. Buzdolabından çıkartıp tekrar ısıtırken üst kısımda zaman zaman oluşabilen kaymak kısmını alabilirsiniz. Bunun yanı sıra ısıtma işlemi esnasında çorbayı çırparak ürüne tazelik kazandırabilirsiniz. Plastik kaplarda ağzı kapalı bir şekilde saklanan çorbalar tazeliğini daha iyi koruyor. Bunun gibi tencere içerisinde saklanan ürünler de ağzı kapalı olarak muhafaza edilirse daha sağlıklı bir sonuç alınıyor.
Hem geleneksel yöntemlere hem de modern tekniklere açık olan çorba hazırlığı sürecinde ateşten ve sıcaklıktan verimli bir şekilde yararlanılıyor. Evlerde yer alan ve doğal gaz ya da tüple ısıtılan ocaklarda kısık ateşte pişirilerek lezzetli çorbalar elde ediliyor. Yüksek ateşte pişirilen çorbalar aşırı kaynama dolayısıyla hem besin değerini hem de lezzetini kaybediyor. Çorbanın pişirilmesi sırasında ürünü sık sık karıştırmak topaklanma oluşmasını önleyerek daha kusursuz bir sonuç elde etmeye yardımcı oluyor. Pişme işleminin ardından kapağı kapatılarak kısa bir süre de olsa dinlenmeye bırakılan çorbalar sunuma ve tüketime hazır bir sıcaklık seviyesine inerek servis ediliyor.
Türk mutfağının önemli tatları arasında yer alan geleneksel çorbalar genellikle ekmek ve pide ile beraber tüketiliyor. Ekmeğin çorbanın içine doğranması da sıklıkla görülen bir davranış. Bunun yanı sıra mercimek, ezogelin gibi çorba çeşitleri içlerine limon sıkılarak da tüketiliyor. Tarhana çorbası gibi çorbalar ise beyaz peynir dilimleri doğranarak daha besleyici bir hale getirilebiliyor. Ana yemeği yerken bir yandan da çorba içmeye devam edildiği de görülüyor. Katı yiyecekleri yumuşatarak yiyebilmeye ve sindirim kolaylığı elde etmeye aracı olan çorbalar sağlıklı bir beslenme sürecinde önemli rollere sahip. Bazı çorba türlerinin üzerine yağ kızartılıp dökülebiliyor. Yayla çorbası gibi içeceklerin üzerine dökülebilen bu yağın içinde nane gibi baharatlar da bulunuyor. Geniş bir baharat çeşitliliğiyle beraber çorbaların nitelikleri de artıyor.
İç ısıtıcı ve ana yemeğe hazırlayıcı özellikleri bakımından önemli bir yere sahip olan geleneksel çorbaların yerine bardaklarda tüketilen ve çabukça hazırlanabilen tek porsiyonluk çorba tozları bulunuyor. Bu ürünler sıcak su ile karıştırılıp verimli bir şekilde içilebiliyor. Sindirime yardımcı özelliği bakımından bir diğer geleneksel ürün olan yoğurt da kendisine sofralarda sıklıkla yer buluyor. Farklı yemek türlerine kolayca uyum sağlayan yoğurt ürünleri kaymaklı, şekerli gibi çeşitler de sunuyor. Bunun yanı sıra süzme yoğurt, çırpılarak inceltilmiş yoğurt ve sarımsaklı yoğurt gibi alternatifler de bulunuyor. Kırmızı toz biber aracılığıyla renklendirilen yoğurtlar da geleneksel sofraların vazgeçilmezleri arasında.
Sayfayı Paylaş