Bu içeriği beğenebilmek için giriş yapmalısınız.
Giriş YapKarb.
14.96 gr. (%87)
Protein
1.34 gr. (%8)
Yağ
0.94 gr. (%5)
100 gr | 1 Yarım | |
---|---|---|
Karbonhidrat (g) | 18.7 | 14.96 |
Protein (g) | 1.67 | 1.34 |
Yağ (g) | 1.17 | 0.94 |
Lif (g) | 4 | 3.2 |
Kolesterol (mg) | 0 | 0 |
Sodyum (mg) | 3 | 2.4 |
Potasyum (mg) | 236 | 188.8 |
100 gr | 1 Yarım | |
---|---|---|
Kalsiyum (mg) | 10 | 8 |
Vitamin A (iu) | 7 | 5.6 |
Vitamin C (mg) | 10.2 | 8.16 |
Demir | 0.3 | 0.24 |
100 gr | 1 Yarım | |
---|---|---|
Karbonhidrat (g) | 18.7 | 14.96 |
Protein (g) | 1.67 | 1.34 |
Yağ (g) | 1.17 | 0.94 |
Lif (g) | 4 | 3.2 |
Kolesterol (mg) | 0 | 0 |
Sodyum (mg) | 3 | 2.4 |
Potasyum (mg) | 236 | 188.8 |
Kalsiyum (mg) | 10 | 8 |
Vitamin A (iu) | 7 | 5.6 |
Vitamin C (mg) | 10.2 | 8.16 |
Demir | 0.3 | 0.24 |
Narın 100 gramında 83 kalori bulunmaktadır. 1 çorba kaşığı ( 15 gr ) nar 20 kaloridir. Narın 100 gramı 18.7 gram karbonhidrat, 1.67 gram protein, 1.17 gram yağ, 4 gram lif içermektedir.
Antioksidan deposu nar, bağışıklık sistemini destekleyen sağlıklı bir meyvedir. İçeriğindeki zengin vitaminlerle vücut direncini artırır. Diyetkolik uygulamasıyla tüketim miktarını kolayca takip edebilirsin!Kınagiller familyasına ait bir meyve olan nar, içeriğinde yüzlerce çekirdekten oluşmuş küçük kırmızı ya da pembe meyveciklerden oluşuyor. Genellikle ekşi bir tada sahip olan bu meyvenin tatlı lezzete sahip çeşitleri de bulunuyor. Kendine özgü bir şekle sahip olan nar, çiçek şeklinde sapı olan elmayı andırıyor. Kalın ve yenmeyen bir kabuğa sahip olan narın içindeki yüzlerce yenilebilir tohum taneciklerine aril adı veriliyor.
Besin değeri bakımından incelediğimizde 100 gram narın yaklaşık 83 kalori olduğunu ve 1.7 gram protein, 19 gram karbonhidrat, 4 gram lif içerdiğini görüyoruz. Ayrıca sodyum, potasyum, kalsiyum, magnezyum, C vitamini, K vitamini ve folik asit açısından zengin olan nar bioaktif bileşenlerin de iyi bir kaynağı. Bunlara ek olarak narın içerisinde güçlü tıbbi özelliklere sahip punicalagin ve punisik asit adında iki önemli bileşen bulunuyor. Punicalagin hem meyvenin kendisinde hem de kabuğunda yer alan oldukça güçlü bir antioksidan, punisik asitse nar çekirdeğinde bulunan ana yağ asidi. Bu iki önemli bileşen sağlık üzerinde oldukça önemli rol oynuyor.
*Kanser, Tip-2 diyabet, Alzheimer ve obezite gibi kronik hastalıkların en büyük nedenlerinden biri olan kronik enflamasyonun önlenmesine yardımcı oluyor. Yüksek oranda antioksidan içeren meyve vücuttaki iltihabın azaltılmasını destekliyor.
*Erkeklerde yaygın bir kanser türü olan prostatın ve kadınlarda göğüs kanserinin önlenmesine yardımcı oluyor. Kanser hücresi oluşumunu engelliyor ve oluşan kanser hücrelerinin çoğalmasını önlüyor.
*Yapılan çalışmalar düzenli nar suyu tüketiminin iki hafta kadar kısa bir sürede kan basıncı seviyelerini düşürdüğünü ortaya koyuyor.
*Eklem ağrıları ve artrit gibi hastalıkların tedavisini destekliyor.
*Kolesterolün düşürülmesinde önemli rol oynayan nar belirli oranlarda ve düzenli olarak tüketildiğinde kalp hastalıklarına karşı vücudu koruyor ve kalp krizi riskini azaltıyor.
*Zengin bir nitrat kaynağı olan nar kan akışını düzenleyerek egzersiz performansını artırmaya yardımcı oluyor.
*İçeriğinde yer alan antioksidan bileşenler ve esansiyel bir yağ asidi olan punisik asit hafızayı güçlendiriyor ve özellikle Alzheimer tedavisinde önemli rol oynuyor.
Ana vatanı Ortadoğu ve Kafkasya olan nar ağacının geçmişi İran’dan Hindistan’ın kuzeyindeki Himalayalara kadar uzanıyor. Asya, Afrika ve Avrupa'nın Akdeniz bölgesi boyunca eski zamanlardan beri yetiştirilen bu meyve Mısır mitolojisinde de sıklıkla kullanılıyor. Yahudilerin kutsal kitabı olan Tevrat’ta da adı geçen meyve, ilk yüzyılda İran’dan Orta ve Güney Hindistan’a gitti ve 1416’da Endonezya’da yetiştirilmeye başlandı. 5.000 yıllık bir geçmişe sahip olduğu düşünülen nar en eski tarım ürünleri arasında yer alıyor. Sadece Tevrat’ta değil İslamiyet ve Hırıstiyanlık’ta da özel bir anlama sahip olan nar ayrıca hemen hemen tüm dinlerin ibadethanelerindeki tablo ya da gravürlerde tasvir ediliyor.
Akdeniz iklimini seven nar ülkemizde Akdeniz, Ege ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yaygın olarak yetiştiriliyor. Ana vatanı Ön Asya olan meyvenin en verimli yetiştirildiği iller arasında Antalya, Adana, Muğla ve Mersin yer alıyor. Nar fidanı sonbaharın sonu, kış mevsiminin başlangıcında dikiliyor. Üzerlerindeki zayıf filizleri alınan fidanların dikilmeden önce kökleri kısaltılıyor. Tarlaya 50-60 santimetre eninde ve boyunda çukurlar kazılıyor ve etrafındaki yabani otlar temizleniyor. Nar ağaçlarının arasında 2 metre olması gerektiği için çukurlar 2’şer metre arayla kazılıyor. Daha sonra fidanlar çukura kök kısımları tamamen girecek şekilde yerleştiriliyor. Çukurun içi toprak ve gübreyle dolduruluyor ve iyice sıkıştırılıyor. Zaman zaman ağaç diplerinin çapalanması öneriliyor. Nar ağacının daha iyi yetiştirilebilmesi için organik gübre kullanılması en doğrusu. Azotu oldukça seven nar ağacı için azot kullanarak daha kaliteli narlar elde edebilirsiniz. Nar ağacı her türlü toprakta yetişebiliyor. Son olarak suyu çok seven nar ağacını meyve verene kadar bol bol sulamak gerekiyor.
Eylül ve ekim ayında olgunlaşan nar meyvesi bu aylarda hasat ediliyor. Nar eylül ayının sonu ile ocak başı arasında pazarlarda ve market raflarında yerini alıyor. Tohumlu elma anlamına gelen Latince “pomum granatum” kelimesinden gelen nar, bilinen en eski meyveler arasında yer alıyor. Asya, Akdeniz, Orta Doğu ve Kaliforniya dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanında yetişen 14 çeşit nar bulunuyor. Doğal olarak kış aylarında yense de ziraat endüstrisinin gelişmesiyle birlikte her mevsim nar tüketilebiliyor. Fakat uzmanlar tarafından mevsiminde tüketilmesi öneriliyor.
Olgun narlar ağır, büyük ve gergin yapıya sahip oluyor. Depolandıklarında küçülüp kurumaya, daha hafif ve küçük hale gelmeye eğilimi olan meyveleri seçmemeye özen göstermelisiniz. Bu meyveler daha az su içerdiklerinden dolayı lezzet açısından kayıp yaşayabiliyor. Olgun narlar doğal olarak elle kolayca bölünebiliyor. Nar toplandıktan sonra olgunlaşmayı kestiğinden satın aldığınız narın durumundan memnun olduğunuzdan emin olmanız gerekiyor.
Nar seçerken renginin kırmızı ve parlak olmasına dikkat etmelisiniz. Üzerinde lekeleri olan ve siyah noktaları bulunan meyveyi satın almaktan kaçınmalısınız. Ayrıca çatlamış, kırılmış ya da kesikleri olan nar enfeksiyona açık olabiliyor. Mümkün olduğunca pürüzsüz ve kabuğunda herhangi bir hasar bulunmayan narları seçmeye özen göstermelisiniz. İri ve elinize aldığınızda boyuyla orantılı olan ağır meyveler daha lezzetli olarak değerlendiriliyor. Narın üzerine parmağınızla vurduğunuzda tok bir ses çıkartması ve ayrıca hafifçe sıkıldığında ne çok sert ne de çok yumuşak olması meyvenin olgun olduğuna işaret ediyor.
Nar doğru bir şekilde muhafaza edildiğinde uzun süre tazeliğini koruyabiliyor. Daha uzun süre tazeliğinin korunması isteniyorsa iri ve kalın kabuklu meyvelerin seçilmesi gerekiyor. Hava alan bez ya da hasır örgülü yayvan yapıya sahip tabaklara yerleştirilen narlar kilerde ya da karanlık ve rutubetsiz ortamlarda uzun süre bozulmadan saklanabiliyor.
Narı uzun süre buzdolabında muhafaza etmek için bütün olarak ya da tanelerini çıkartarak saklayabilirsiniz. Dilerseniz bütün olarak derin dondurucuda da tutabilirsiniz. Yıkayıp kuruladığınız narları buzdolabı poşetine koymalı ve havasını alarak derin dondurucuya yerleştirmelisiniz. Narı muhafaza etmenin en güzel yöntemlerinden biri de narın suyunu çıkarmak. Nar tanelerinin suyunu çıkartarak küçük şişelere koyabilir ve yine bu şişeleri derin dondurucuya atabilirsiniz.
Nar tıpkı kahvaltılık gevrek gibi tanelerine ayrılıp kaseye doldurularak kaşıkla yenebildiği gibi tahılla tatlandırılan sütlü ya da yoğurtlu kahvaltılarda da kullanılabilir. Yine kahvaltıda içilen portakal ya da elma suyuna nar taneleri eklenebilir. Çorba tariflerinde bile ilginç bir aroma katması için kullanılan nar taneleri en çok salatalara katılıyor. Meyve salatalarının yanı sıra mevsim salatalarına da eklenebilen bu meyve alkollü ya da alkolsüz kokteyllerde ve smothie’lerde de kullanılıyor. Son olarak sütlü tatlıları süslemek için ya da hafif geçiştirilmek istenen ara öğünlerde yoğurdun üzerine nar taneleri ekleniyor.
Sayfayı Paylaş