Bu içeriği beğenebilmek için giriş yapmalısınız.
Giriş YapKarb.
18.1 gr. (%95)
Protein
0.72 gr. (%4)
Yağ
0.16 gr. (%1)
100 gr | 1 Salkım (Küçük) | |
---|---|---|
Karbonhidrat (g) | 18.1 | 18.1 |
Protein (g) | 0.72 | 0.72 |
Yağ (g) | 0.16 | 0.16 |
Lif (g) | 0.9 | 0.9 |
Kolesterol (mg) | 0 | 0 |
Sodyum (mg) | 2 | 2 |
Potasyum (mg) | 191 | 191 |
100 gr | 1 Salkım (Küçük) | |
---|---|---|
Kalsiyum (mg) | 10 | 10 |
Vitamin A (iu) | 66 | 66 |
Vitamin C (mg) | 3.2 | 3.2 |
Demir | 0.36 | 0.36 |
100 gr | 1 Salkım (Küçük) | |
---|---|---|
Karbonhidrat (g) | 18.1 | 18.1 |
Protein (g) | 0.72 | 0.72 |
Yağ (g) | 0.16 | 0.16 |
Lif (g) | 0.9 | 0.9 |
Kolesterol (mg) | 0 | 0 |
Sodyum (mg) | 2 | 2 |
Potasyum (mg) | 191 | 191 |
Kalsiyum (mg) | 10 | 10 |
Vitamin A (iu) | 66 | 66 |
Vitamin C (mg) | 3.2 | 3.2 |
Demir | 0.36 | 0.36 |
Üzüm fosfor, magnezyum, kalsiyum içermesinin yanı sıra A, C ve E vitaminleri açısından da zengin bir meyve. Üzümün Latince adı “vitis vinifera”. Asmagiller familyasının Vitis cinsinden, sarılgan bitki ve yaprak döken asması üzerinde küme küme yetişen üzümler, kültürü yapılan en eski meyve türleri arasında yer alıyor. Yaş veya kuru olarak tüketilebiliyor. Her rengi ve çeşidiyle sağlık açısından yüksek faydalar sunarken güçlü antioksidan özelliğiyle de gerçek bir şifa kaynağı olarak biliniyor. Çekirdeğindeki kuersetin, kan yapımını desteklerken kabuğundaki resveratrol maddesi ise kansere karşı koruyucu etki gösteriyor. Kalp sağlığı, migren tedavisi ve cilt bakımında da olumlu etkileri söz konusu. Kan şekerini yükseltiyor olsa da, meyvenin çekirdekleri diyabette ortaya çıkan göz hastalıklarını önlemeye yardımcı oluyor.
Üzümün 100 gramı 18.1 gram karbonhidrat, 0.72 gram protein, 0.16 gram yağ içermektedir.
Üzümün 100 gramında 69 kalori bulunmaktadır. 1 salkım üzüm (250 gr) 173 kaloridir.
Üzüm, doğal şeker ve antioksidan içeriğiyle enerji verir ve bağışıklık sistemini destekler. Ancak şeker oranı yüksek olduğu için miktarına dikkat edilmelidir. Günlük kalori alımını kolayca takip etmek için Diyetkolik mobil uygulamasını indir!
Üzümün asırlardır tüketilen bir meyve olmasının sırrı insan sağlığına sunduğu sayısız faydadan geliyor. Beyin, kalp, cilt, kemik, göz ve diş sağlığında etkin şekilde kullanılan üzümün şifa sunduğu hastalıkların başında ise kanser, Alzheimer, bağışıklık sistemi zayıflığına bağlı kronik rahatsızlıklar, sindirim problemleri, migren ve astım var.
Kalp krizi ihtimalini azaltmak isteyenlere sıklıkla üzüm yemeleri öneriliyor. Bu önerinin ardındaki gerçek neden, üzümde bulunan güçlü antioksidanlar. Resveratrol ve kuersetin olarak bilinen iki antioksidan türünü içeriğinde bulunduran bu değerli meyve sayesinde toksinlerin kandan temizlenmesi sağlanabiliyor. Kanserden koruyucu olması da üzümü meyveler arasında farklı bir yere koyuyor. Bu ününü ise vücudu zararlı toksinlerden ve serbest radikallerden arındırma yönüne borçlu.
Üzümün isminin anıldığı bir diğer hastalıksa günümüzde sıkça rastlanan Alzheimer. Bu konuda yapılan araştırmalardan çıkan ortak sonuç, üzümde bulunan polifenol ve resveratrol maddelerinin Alzheimer hastalarında görülen amiloidal-beta peptit oranlarını azaltıcı etkisi olduğu. Bu da üzümün beyin sağlığını iyileştirici ve olası sinir hastalıklarını geciktirici gücüne işaret ediyor.
Üzümün faydaları bu kadarla sınırlı değil. C ve E vitaminini yüksek miktarda bulundurduğu için cildi nemlendiriyor ve cilde parlaklık veriyor. Yaz aylarında düzenli olarak üzüm yemeye özen gösteren kişiler, cildin nem dengesi yönünden avantajlı oluyor. Yeteri miktarda tüketildiğinde akciğerlerin nem düzeyini artırıcı yönüyle astım hastalarına yarar sağlıyor. Meyvede bulunan glutein ve zeaksantin maddeleri üzüm suyu olarak tüketildiğindeyse göz sağlığını koruyucu özelliğini ortaya çıkarıyor. Özellikle kırmızı üzümün çekirdeği diş çürüklerinin oluşmasını önlemede fayda sağlıyor. Kabızlık sorunu yaşayanlar için de üzüm yenmesinin önerilme nedeni içeriğindeki şeker, organik asit ve polyoz maddeleri.
Tarihi M.Ö. 5000 yılına kadar dayanan üzümün ana vatanı Anadolu’yu içine alan Küçük Asya, Kafkasya’yı da kapsayan bölge. Üzümün tarihçesinin yüzyıllar öncesine dayanması rivayetleri de beraberinde getiriyor.
Bir başka söylence ise Nuh Peygamber ve keçilerinden birini konu ediniyor. Anlatılan o ki, Nuh Peygamber bir gün yine keçilerini otlattığı sırada, civardaki bir asmadan sarkan üzümleri yiyen keçisinin sarhoş gibi olduğunu görmesi üzerine üzümü fark ediyor. Bir başka inanışa göre Nuh Peygamber, asma fidesi diktiğinde fideyi aslan kanıyla suluyor. Nedeniyse bu sayede dallardan sarkan üzümleri sıkarak suyunu içenlerin fikirlerine kuvvet gelmesi.
Üzümün tarihçesini anlatırken bağcılığa değinmemek olmaz. Anadolu’da M.Ö. 40’lı yıllarda başlayan bağcılıkla birlikte, üzümden şarap yapan ilk medeniyet Hititler oluyor. Bağcılık ve beraberinde şarap yapımı ile birlikte adı anılan diğer medeniyetlerse Bizans ve Roma. Osmanlı zamanında ise üzüm, şıra ve pekmez yapımında da kullanılmaya başlanıyor.
Üzüm yetiştirmek zorlu bir süreç. Derin köklere sahip olması nedeniyle yumuşak topraklarda yetişen üzümden verim alınması için az yağışlı iklim gerekiyor. Üzüm yetiştirmek için iki seçenek var; bağda ya da asmada.
Üzüm yetiştirirken üzüm bağının budanması ayrı bir beceri ve deneyim gerektiriyor. Budamanın bu denli hassas bir konu olmasının nedeni, üzümün kalitesini (tadını, yaprak sayısını, üzüm sayısını) etkilemesi. Budama için daha çok yılın ilk üç ayı tercih ediliyor olsa da yılda iki kez budama yapılıyor. Asmalar ise tohum, daldırma ve aşı teknikleri kullanılarak çoğaltılıyor. Dikimin ardından asmanın üzüm vermesi için beklenecek süre en az 6 yılı buluyor. Bu süreyi kısaltmak içinse sıklıkla aşılama yöntemine başvuruluyor.
Üzüm her yıl temmuz ve ekim ayları arasında tüketiliyor. Ancak üzümün en tatlı olduğu ay olarak ağustos gösteriliyor. Üzümü ne zaman yerseniz yiyin, miktarına özen gösterin. 15 adete denk gelen bir porsiyon üzümün 75 gram olduğundan hareketle, çok üzüm tüketmenin kilo alımına neden olabileceğini unutmamakta fayda var. Ne de olsa üzümün uzun süre tok tutucu bir etkisi söz konusu değil. Özellikle de taneli ve tatlı oluşu yüzünden porsiyon kaçamaklarına elverişli bir ortam sunduğu düşünülürse…
“Yeşil üzüm mü, siyah üzüm mü yemeliyim?” sorusu da bu noktada yanıt bulması gereken başlıklar arasında. Yeşil ve siyah üzüm arasında kalori olarak yok denecek kadar az miktarda fark var. Ancak yeşil üzümün antioksidan seviyesinin siyah üzüme göre biraz daha az olduğunu belirtmekte fayda var. Üzümü yaş olduğu gibi, kuru olarak da tüketme fırsatını kaçırmamak gerekiyor.
Üzüm seçmenin altın kuralı, sapının renginin yeşil olması. Yeşil sapları olan üzüm salkımları size meyvenin tazeliğini ve yeni toplandığını gösteriyor. Üzümün sapları dalından koparıldıktan sonra geçen zamanla birlikte kurumaya başlıyor ve taneleri saplarından kolayca ayrılabiliyor. Üzüm seçerken dikkat etmek gereken bir diğer ipucu da üzüm tanelerinin üzerinde buğulanma olup olmamasıyla ilgili. Üzüm taneleri üzerinde buğulanma varsa kaliteli ve leziz bir üzümü seçmek üzeresiniz demektir. Suyundan da faydalanmak istiyorsanız, yeşil saplı ve buğulanmış üzümlerin iri taneli olmasına özen göstermelisiniz.
Her meyve gibi üzüm de dalından ve mevsiminde tüketildiğinde en yüksek faydayı sağlıyor. Üzümü muhafaza etmek içinse bazı yöntemler mevcut. Eski zamanlarda mağaralarda saklanan üzümler, yaklaşık yedi ay bozulmadan ve sağlıklı bir şekilde korunabiliyordu. Mağaraların yerini daha sonraları asma yöntemi takip etti ve bu yöntemle üzümler yaklaşık dört ay tazeliğini yitirmeden muhafaza edilebildi. Asma yönteminin esası ise üzüm salkımlarının, bitkinin dallarının ucundaki saçaklara bağlanarak karanlık bir odada tavana asılmasına dayanıyor. Saçaklara bağlanmak yerine iple tutturulan üzümlerinse ancak bir ay saklanabildiği biliniyor. Asma yönteminin püf noktası, üzüm salkımlarının birbirine değmiyor olması. Ayrıca üç günde bir bakım gerektiren bu yöntemde, çürüyen üzüm tanelerinin hemen toplanması hassas bir konu.
Günümüz modern koşullarında ise üzümler buzdolaplarında saklanıyor. Siz de üzümleri sağlıklı şekilde korumak istiyorsanız, önce buzdolabı rafınıza temiz ve iri gözenekli bir bez yaymakla işleme başlayın. Sonrasında bezin üzerine üzümleri yerleştirin, tabii salkımların birbirine değmemesine dikkat edin. Üç günde bir, çürük tane olup olmadığını kontrol edin ve varsa çürükleri temizleyin. Bu yöntem size üzümleri yaklaşık bir ay saklama imkânı sunuyor.
Üzümlerden pekmez ya da pestil yaparak veya kurutarak da kış için farklı şekilde faydalanabilirsiniz. Kuru üzümler bir yıl boyunca dayanabiliyor çünkü su oranları az. Şekerlenmemesi için karanlık ve serin ortamlarda, mümkünse cam kavanozlarda saklamayı tercih etmelisiniz. Kış ayları için tam bir enerji ve güç kaynağı olarak gösterilen kuru üzümler; kalp fonksiyonlarında iyileştirici, şişliği azaltıcı, kan basıncını düzenleyici, sindirimi kolaylaştırıcı ve bağışıklığı artırıcı özellikleriyle iyi bir seçim oluyor.
Üzüm, mutfaklarda farklı lezzetlerin yakalanması için birçok seçenek sunuyor. Kek, pasta gibi tatlılar için kuru üzümler en çok tercih edilenler. Aynı zamanda üzüm pekmezi de birçok faydası nedeniyle tüketiliyor.
Peki tam bir magnezyum, demir, potasyum ve kalsiyum kaynağı olan üzüm pekmezi nasıl yapılıyor?
Üzüm pekmezi için iki kilo üzüm gerekiyor. Bol suda iyice yıkanan üzümleri ayıklayıp çürük olanlarını ayırmakla işe başlayın. Tencerenin üzerine metal bir süzgeç yerleştirin. Süzgecin içine üzümü ekleyip ezin ve üzüm suyunun tencerenin içine akmasını sağlayın. Tüm üzümlerin suyunu akıttıktan sonra posaları ayırın. Üzüm suyunu bir kez daha süzgeçten geçirmekte fayda var. Ardından yapmanız gereken tek şey, pekmez kıvamına gelene kadar üzüm suyunu kaynatmak. Kaynatırken sık sık karıştırmayı ihmal etmeyin. Macun kıvamına geldiğinde cam kavanozlara aktarın.
Üzümü yaş veya kuru olarak tek başına tüketebileceğiniz gibi reçelini yaptığınızda ya da hazır alarak sofranıza kattığınızda kahvaltılarda tereyağı ve ekmekle tercih edebilirsiniz. Üzüm hoşafı ve kompostosu, akşam sofralarının vazgeçilmezlerinden biri olabiliyor.
Üzümlü kek ve üzüm toplarını çay ve kahve saatlerinizde tüketebilirsiniz. Ayrıca üzüm pekmezi, tavuk etinin kullanıldığı tariflerde tercih ediliyor.
Üzüm, zengin içeriği sayesinde en çok tüketilen meyvelerden biri. Nerede ve ne şekilde kullanacağınıza göre, üzüm yerine ne tercih edeceğiniz farklılık gösterebiliyor. Örneğin, üzümlü kek favorilerinizden biriyse üzümlü kek yerine, kayısılı veya karışık meyveli kek bir seçenek olabilir.
Sayfayı Paylaş