Beyaz Lahana Kaç Kalori?

Beyaz lahananın 100 gramında 25 kalori bulunmaktadır. Beyaz lahananın 1 porsiyonu (130 gr) 33 kalori, 1 yaprağı (15 gr) 4 kaloridir. Beyaz lahananın 100 gramı 4.16 gram karbonhidrat, 1.37 gram protein, 0.2 gram yağ, 2.96 gram lif içermektedir.

Serin havalarda yetiştirilen ve oldukça dayanıklı olan lahana, Türk ve dünya mutfağında en çok kullanılan sebzelerden biri. Kapuska ve sarmalarda kolaylıkla kullanılabilen lahana yaprakları oldukça gevrek bir yapıda. Lahananın dış kısmında bulunan yapraklar koyu yeşil renkte iken, iç kısmındaki yapraklar ise açık yeşil renkte oluyor. Brüksel lahanası ve kara lahana gibi türleri bulunan sebze, 15-20 derece arasındaki sıcaklıklarda kolaylıkla yetiştirilebiliyor. Özellikle sıcağa karşı oldukça hassas bir yapıda olan lahananın sıcak yaz ayları yerine serin geçen ilkbahar veya sonbahar aylarında yetiştirilmesi daha çok tercih ediliyor. 

Lahananın faydaları nelerdir?

Birçok kişi lahananın besleyici özelliğinin pek bulunmadığını düşünür fakat bu sebze içeriğinde çok sayıda vitamin ve besleyici madde bulunduruyor. İçerdiği su miktarından dolayı yaz aylarında sıklıkla tercih edilebilecek bir sebze. Bol miktarda C vitamini içerdiğinden dolayı bağışıklık sistemini güçlendirerek hastalıklarla karşı direnç sağlıyor. İçeriğindeki kalsiyumdan dolayı da diş ve kemik sağlığının korunmasında önemli etkiler gösteriyor. Kasların gelişiminde ve sinir sisteminin sağlıklı işlemesinde önemi büyük olan sebze, kalsiyum, potasyum ve K vitamini bakımından zengin. K vitamini, kalsiyum ile beraber çalışarak kemiklerin kolay çatlamasını ve kırılmasını önleyerek dayanıklılığını artırıyor. A vitamini ise göz sağlığının ve vücut gelişiminin sürebilmesi için önemli bir yere sahip. Kişilerin kilo vermesine yardımcı olan bir sebze olarak da bilinen lahananın yaşlanma etkilerini tersine çevirdiği yapılan araştırmalarla kanıtlanmış bulunuyor. Bolca lahana tüketmek, hafıza gücünün gelişimine katkı sağlayarak Alzheimer hastalığını da önlemeye yardımcı oluyor.

Lahananın tarihçesi

Geçmişi çok eski tarihlere kadar uzanan lahanayı ilk olarak yetiştirmeye başlayanlar Eski Mısır Medeniyeti. Eski Mısır’da soylu kesimler lahanayı cinsel gücü artıran bir besin ve kutsal bir sebze olarak görürken, halk ise sağlık ve mumyalama için sıklıkla kullanıyor. Eski Mısır halkı, zamanla daha az acı ve daha tatlı lahana yetiştirmeyi de başarıyor. Eski Yunan Medeniyeti, lahana yetiştirmeyi Eski Mısırlılardan öğreniyor. Lahana, Eski Yunan’da tıp alanında sakinleştirici olarak kullanılıyor. Ayrıca Eski Yunan halkı, sindirimi kolaylaştırmak için yemeklerin yanında lahanadan yapılan salataları da tüketiyor. Lahananın Yunan mitolojisinde de önemli bir yer tuttuğunu söylemek mümkün. Afrodit’in aşkı Adonis'in lahanalarla dolu bir yatakta bir yaban domuzu tarafından öldürüldüğü efsaneler arasında. Tarihte kendisiyle ilgili pek çok efsane bulunan bu sebzenin Romalılar aracılığıyla önce Batı Avrupa’ya sonra da Çin’e kadar yayıldığı biliniyor. 

Lahana nasıl yetiştirilir?

Lahana tohumunu toprağa ekmeden önce toprağın iyice hazırlandığından emin olmak ilk şartlardan biri. Tohumun ekileceği toprak, yumuşak ve drenajı iyi yapılmış bir toprak olmalı. Verimli bir hasat sağlamak için toprak organik maddeler ile beslenebilir. Tohum çok küçük olduğu için iyi hazırlanmış bir tohum yuvası şart diyebiliriz. Zemin koşulları uygun olur olmaz bitki toprağa ekilmeli. Tohumun 1-2 cm kadar derine ekilmesi yeterli. Tohumları tek bir sıra halinde toprağa ekilebiliyor. Bitkilerin arasındaki mesafenin yaklaşık olarak 30 cm kadar olması gerekiyor. Bitkinin gelişimini kontrol etmek için Frenk soğanı ve sarımsak bitkilerinin yanına ekebilirsiniz. Lahana, normalde yılda bir kez ürün veren bir bitki fakat bazı iklim koşullarında lahanadan iki kez ürün almak mümkün. Bitkiyi toprağa ektikten 3 hafta sonra gübreleme işlemi yapılabiliyor. Yapraklarının solmaya başlamaması için lahanayı susuz bırakmamalısınız. Çevresindeki yabani otları elinizle ayırmalısınız. Bunu yaparken dikkatli olmalı, lahana köklerinin yüzeye çok yakın olduğunu unutmamalısınız. 

Lahana hangi mevsimde yenir?

Serin hava koşullarında yetiştirilebilen lahana, genellikle sonbahar aylarında ve kışın ilk aylarında tüketiliyor. Bu aylar dışında da süpermarketlerde kolaylıkla bulunabiliyor fakat diğer mevsimlerde tüketilen lahananın tadı aynı olmuyor. Bu nedenle ekim ayından ocak ayına kadar olan dönemde tüketilmesi öneriliyor.

Lahana seçerken nelere dikkat edilmeli?

Taze lahanayı gevrek oluşundan tanıyabilirsiniz. Yapraklar yeşil rengini kaybettiğinde bu rengi geri getirmenin bir yolu yok. Solgun yeşil renkte olan lahana, bayatlamış demek. Ayrıca gevşek ve sarı renkte kenarları olan lahanalar da tercih edilmemeli. Dış kısımdaki yapraklar, lahananın en besleyici olan bölümü fakat ne yazık ki sebzenin en çok zarar gören kısmı da yine bu dış kısmı. Bu nedenle koyu yeşil renkli yapraklara sahip lahanalar satın alınmalı. Ayrıca aşırı büyük ve simetrik bir şekle sahip olmayan lahanalar tercih edilmemeli. Seçilen sebzeler oldukça sıkı ve sağlam fakat esnek bir yapıya sahip olmalı. Aşırı sert lahanalar, gereğinden fazla olgunlaşmış ve acı bir tada sahip olabiliyor. Lahana alırken dikkat edilmesi gereken bir başka nokta da sebzenin kokusu. Gerek marketten gerek pazardan satın alınacak lahana, mutlaka hoş kokmalı. Hoş koku, lahananın taze olduğunun bir göstergesi.

Lahana nasıl saklanır?

Lahanayı uzun süre saklayabilmek için sebzenin çekirdek kısmının çıkarılması gerekiyor. Çekirdekten oluşan kısım, bir bıçak yardımıyla kolaylıkla çıkarılabiliyor. Lahanayı kâğıt havluya sarılı halde buzdolabına koymak sebzenin gerekli nemini korumasını sağlıyor. Eğer satın aldığınız lahana kuru gözüküyorsa, kâğıt havluyu bir kenara bırakabilirsiniz. Eğer sebze gereğinden fazla ıslaksa kurulamalısınız. Lahanayı mümkün olduğunca az hava alacak şekilde buzdolabının sebzeler için ayrılan bölümünde saklamalısınız. Lahananın bol hava alacak bir şekilde saklanması, yapraklarının solmasına neden olabiliyor. Taze bir lahana, yaklaşık 2 hafta boyunca buzdolabında ilk günkü tazeliğini koruyabiliyor ve diğer sebzelerle sıkıştırılmış bir alanda saklanmaması gerekiyor. Bu durum, lahananın yapraklarının şeklini kaybetmesine neden oluyor. Ayrıca lahanayı elma, armut ve domates gibi meyvelerle de saklamamalısınız. Elma, portakal ve muz gibi meyveler tarafından salgılanan etilen gazı, lahananın daha çabuk bozulmasına neden olabiliyor.

Lahana ile neler yapılabilir?

Lahana, Türk ve dünya mutfağında sıklıkla tercih edilen sebzelerden biri. Lahana sarması, kapuska ve daha birçok yemek bu gıda maddesi ile yapılıyor. Salata çeşitlerinde ve sandviçlerde bir yeşillik olarak rahatlıkla kullanılabiliyor. Lahananın bu özelliği onu diğer sebze çeşitlerinden de ayırıyor. Ayrıca zayıflamak istiyorsanız veya soğuklardan korunmak istiyorsanız lahana çorbasını tercih edebilirsiniz. Gerek ana yemek gerekse salata tariflerinde başrolü oynayan bu sebze, turşu olarak da ülkemizde sıkça tüketiliyor.

Lahana yerine ne kullanılabilir?

Lahananın en iyi alternatifi kara lahana, kırmızı lahana ve Brüksel lahanası. Beyaz lahana ile yapılabilecek birçok yemek, kara lahana ve kırmızı lahana ile de kolaylıkla yapılabiliyor. Beyaz lahana ve diğer lahana türleri arasında besin değerleri açısından çok büyük farklar bulunmuyor. Tıpkı beyaz lahana gibi C vitaminin önemli bir kaynağı olan kırmızı lahana, kalp sağlığının korunmasında ve sindirim sisteminin düzgün işlemesinde önemli bir role sahip. Tüm bu olumlu özelliklerine rağmen kırmızı lahananın hamile ve emziren kadınlar üzerindeki etkisi pek bilinmiyor. Çocuk emzirirken aşırı miktarda kırmızı lahana tüketen kadınların çocuklarında tiroit bezi ile ilgili rahatsızlıklar görülebiliyor. Eğer annede de tiroit bezi ile ilgili bir rahatsızlık varsa bu risk iki katına çıkıyor. Şeker hastaları, kırmızı lahanayı tüketirken çok dikkatli olmalı. Aşırı miktarda kırmızı lahana tüketmek, kan şekerinin yükselmesine neden olabiliyor.