Bu içeriği beğenebilmek için giriş yapmalısınız.
Giriş YapKarb.
0 gr. (%0)
Protein
0.15 gr. (%100)
Yağ
0 gr. (%0)
100 gr | 1 Fincan (Normal) | |
---|---|---|
Karbonhidrat (g) | 0.001 | 0 |
Protein (g) | 0.1 | 0.15 |
Yağ (g) | 0.001 | 0 |
Lif (g) | 0 | 0 |
Kolesterol (mg) | 0 | 0 |
Sodyum (mg) | 1 | 1.5 |
Potasyum (mg) | 17 | 25.5 |
100 gr | 1 Fincan (Normal) | |
---|---|---|
Kalsiyum (mg) | 8 | 12 |
Vitamin A (iu) | 0 | 0 |
Vitamin C (mg) | 0 | 0 |
Demir | 0.02 | 0.03 |
100 gr | 1 Fincan (Normal) | |
---|---|---|
Karbonhidrat (g) | 0.001 | 0 |
Protein (g) | 0.1 | 0.15 |
Yağ (g) | 0.001 | 0 |
Lif (g) | 0 | 0 |
Kolesterol (mg) | 0 | 0 |
Sodyum (mg) | 1 | 1.5 |
Potasyum (mg) | 17 | 25.5 |
Kalsiyum (mg) | 8 | 12 |
Vitamin A (iu) | 0 | 0 |
Vitamin C (mg) | 0 | 0 |
Demir | 0.02 | 0.03 |
Asya kökenli olduğuna inanılan ve sağlığa faydalı içecekler arasında popüler olan yeşil çay, size yalnızca baharın tadını, kokusunu ve rengini sunmakla kalmıyor, aynı zamanda yüksek besin değerleri ile de vücudunuzu besliyor.
Camellia sinensis bitkisinden elde edilen siyah ve yeşil çayın arasındaki fark çay yapraklarının ne kadar fermente olduğuyla alakalı. Siyah çay tamamen fermenteyken yeşil çay bitkinin fermente edilmemiş hali olarak belirtiliyor. Yeşil çay siyah çaya göre daha az işlemden geçerek içeriğindeki kateşin gibi antioksidan maddeleri koruduğu için daha faydalı diyebiliriz.
Düzenli yeşil çay tüketiminin sağladığı önemli yararlardan bazılarını sıralarsak;
Yeşil çayın metabolizmayı hızlandıran işlevleri kalori yakmayı hızlandırarak kilo vermeyi kolaylaştırıyor. Yeşil çay aynı zamanda EGCG antioksidanı ile yağın hücresel düzeyde parçalanmasına yardımcı olduğu için kilo kontrolünü destekliyor.
Yeşil çay kahve gibi diğer kafeinli içeceklere kıyasla daha sağlıklı ve iyi bir seçenek. Yeşil çay, içeriğinde odaklanmayı artırdığı ve ruh halini iyileştirdiği araştırmalarca kanıtlanmış olan kafein, teobromin ve teofilin gibi uyarıcı maddeler bulunduruyor. Ayrıca sinir sistemi üzerinde sakinleştirici bir etkisi olduğu bilinen L-theanine amino asidi bakımından da zengin bir besin kaynağı. Bir fincan yeşil çay yaklaşık 35-80 mg kafein içerirken, aynı miktarda kahve 100-400 mg kafein barındırıyor.
Yeşil çayın beyin işlevlerini destekleyerek bilişsel sağlığı koruduğu, Alzheimer ve Parkinson dahil olmak üzere birçok hastalığı önlediği günümüzde belirli çalışmalar sonucu kanıtlanmış durumda. Yapılan çalışmalara göre yeşil çaydaki kateşin antioksidanı beyin hücrelerinin korunmasına yardımcı oluyor. Sıklıkla karşılaşılan ve hızla ilerleyen bir tür olan nörodejeneratif hastalıklardan korunmak için her gün bir fincan yeşil çay tüketebilirsiniz.
Tip 2 diyabet, yaşam tarzından kaynaklanan faktörlere bağlı olarak özellikle egzersiz eksikliği ve aşırı karbonhidrat tüketimine bağlı gelişiyor. Halen dünya çapında yüz milyonlarca insanı etkileyen Tip 2 Diyabet hastalığı alınabilecek önlemlerle önüne geçilebilecek durumda. Şekeri kesmek ve daha fazla egzersiz yapmanın yanı sıra yeşil çay da tüketerek kan şekeri seviyenizi düşürebilirsiniz. Bu sayede vücudunuzda Tip 2 diyabet hastalığının gelişme riskini önemli ölçüde azaltabilirsiniz.
Kolesterolü düzenlemeye yardımcı olan yeşil çay kalp hastalıkları, felç, yüksek tansiyon ve diğer kalp ve damar hastalıkları ile de savaşabilen bir besin kaynağı.
Kemik yoğunluğunun azalması, insanlarda yaşlandıkça kendini gösteren yaygın bir endişe. Ancak düzenli ağırlık çalışmaları, dengeli beslenme ve günlük yeşil çay tüketimi ile kemik gücünüzü arttırabilirsiniz.
Düzenli yeşil çay tüketimi kırışıklık gibi yaşlanma belirtilerini azaltarak cildi gençleştiriyor. Anti-enflamatuar özelliği sayesinde güneş lekeleri dahil olmak üzere çevresel faktörlerin neden olduğu cilt hasarlarını hafifletmeye yardımcı oluyor.
Çin’de 70.000 insanın üzerinde yapılmış olan köklü bir araştırmaya göre düzenli yeşil çay tüketenlerde kolorektal kanser gelişme riskinin tüketmeyenlere göre çok daha düşük olduğu kanıtlandı. Uzmanlara göre erkeklerde görülen en yaygın kanser türü olan prostat kanserine yakalanma riski düzenli yeşil çay tüketilerek önemli ölçüde düşürülebiliyor.
Çin, Japonya ve Hindistan gibi Asya ülkelerinde yüzyıllardan bu yana tüketilen yeşil çay özellikle geçtiğimiz elli yılda dünya çapında bir üne sahip oldu. Çin'de yaklaşık 5000 yıldır tüketilen yeşil çay Avrupalı tüccarlar ile ilk olarak on altıncı yüzyılda Doğu Asya gezileri ile dünyaya açılıyor. Tarihin eski dönemlerinde diğer pek çok çay türü gibi yeşil çay da sadece soylulara sunulan özel bir içecek olarak tüketiliyor.
M.Ö. 2737 yılına dayanan ilk yeşil çay bulgularından günümüze yeşil çayın hikayesi yanlışlıkla çay yaprağı kaynatılmış bir suyu içen Çin İmparatoru Shennong'a ile başlıyor. Çin toplumunun en üst kademesinde ortaya çıkması yeşil çayı ilk bulunduğu yıllarda halk tarafından erişilemez hale getiriyor. Yıllar içinde yavaş yavaş toplumun tüm kesimlerine doğru yayılmaya başlıyor.
Kireç oranı az, 4.5 -6 pH aralığına sahip, drenajı iyi, kumlu ve humuslu toprakları seven yeşil çay en çok ekvatora yakın bölgelerde yetiştiriliyor. En çok tercih edilen çay türlerinden biri olan Camellia sinensis, yaprak ve yaprak tomurcuklarından siyah ve yeşil çay üretmek için kullanılan, yaprak dökmeyen küçük bir ağaç türü. Yüksekliği 1 ila 2 metre arasında değişebilen bitki, sonbahar aylarında etrafına yaydığı hoş kokusuyla ve küçük beyaz çiçekleri ile süs bitkisi olarak da tercih edilebiliyor.
Hasat edilen taze yeşil çay yaprakları, siyah çay üretiminden farklı olarak toplandıktan hemen sonra buhar işlemine tabi tutuluyor. Bu işlemin sebebi yaprakların mayalanması ve renk değiştirmelerinin önlenmesi. Buharlama işleminden sonra yapraklar yuvarlanarak zemine yayılıyor ve gevrek hale gelinceye kadar sıcak hava ile kurutuluyorlar. Elde edilen yeşilimsi sarımsı çay, taze yaprağın tadına yakın bir aromaya sahip olarak paketleniyor.
Yeşil çay hangi mevsimde içilir?
Taze olduğu sürece yılın her dönemi tüketilebilen yeşil çay, kafein gibi uyarıcı maddeler içerdiği için ölçülü tüketilmesi öneriliyor. Ayrıca aç karnına veya ilaç aldıktan sonra yeşil çay içilmemeli. Özellikle uyku sorunu olan kişilerin yatmadan önce yeşil çay tüketmemeleri gerekiyor.
Yeşil çay seçerken nelere dikkat edilmeli?
Yeşil çayı en doğru şekilde almak ve tüketmek için dikkat etmeniz gereken bazı noktalar bulunuyor.
Antioksidan içeriğine odaklanın: Yeşil çayın ana antioksidan maddesi olan ''epigallocatechin gallate'' en çok gevşek yapraklı çaylarda bulunuyor.
Yaprakların taze olduğundan emin olun: Yeşil çay tazeliğini uzun süre koruyamıyor. Markadan markaya değişmekle birlikte çoğu ambalajlı yeşil çay maksimum 6 aylık raf ömrüne sahip ve gün geçtikçe tazeliği azalıyor.
İlk hasat çayını tercih edin: Yeşil çay kalitesi hasatlara göre değişmekle birlikte, içlerinden en iyisi genellikle ilk hasat oluyor. En kaliteli çay yaprakları mart ve nisan aylarında toplanıyor. Örneğin çimeni andıran bir aromaya sahip özel bir tür olan kabusecha yeşil çayı ilk hasattan elde edilen bir lezzet.
Organik yeşil çay seçin: Organik yeşil çaylar böcek ilacı ve kimyasal maddeler barındırmadığı için içiniz rahat bir şekilde tüketebilirsiniz.
Faydalarından en iyi şekilde yararlanabilmek için yeşil çayı tazeliğini yitirmeden tüketmelisiniz. Hasattan yaklaşık dört ay sonra yeşil çay içeriğindeki önemli bileşiklerinin büyük bir kısmını kaybediyor. Bu süreçte önemli antioksidanların miktarı azaldığı için çayın şifa dolu özellikleri de etkisini kaybetmeye başlıyor. Fito-besin içeriğini mümkün olduğu kadar uzun süre koruyabilmek adına ambalajını açtıktan sonra direkt ışığa ve ısıya maruz bırakmadan, serin bir yerde, hava geçirmeyen bir kapta muhafaza etmelisiniz.
Yeşil çay demlerken unutulmaması gereken noktalar suyun sıcaklığı ve demlenme süresi. Çok sıcak su kullanıldığında çaydaki kateşin maddesi parçalanarak faydalı özellikleri azalıyor. Bu yüzden en iyisi suyu kaynatıp bir iki dakika soğumasını bekledikten sonra yaprakları üzerine dökmeniz. Çayınızı en doğru kıvamda demlemek için genellikle bir çay kaşığı yeşil çay yaprağına bir su bardağı (yaklaşık 200 ml) su yeterli. Son olarak demlenmesi için birkaç dakika bekleyerek çay yapraklarını süzün veya poşeti çıkarın.
Yeşil çayın en önemli özelliklerinden biri de antioksidan bileşikler içermesi. Bu bileşiklerden yararlanmak istiyor, ancak yeşil çayın tadını sevmiyorsanız bu alternatifleri deneyebilirsiniz:
Oolong: Oolong çayı antioksidan bakımından zengin, siyah çaya göre daha hafif, ancak yeşil çay kadar otsu olmayan meyveli, taze bir çay.
Beyaz çay: Daha ince ve yumuşak bir tür olan beyaz çay, antioksidan açısından oldukça zengin. Yeşil çay aroması sert geliyorsa sizin için mükemmel bir alternatif.
Bitki çayı: Zencefil ve nane gibi bitkilerle yapılan içecekler teknik olarak çay olmamasına rağmen çeşitli faydalara sahip. Bu bitkisel çayların sağlık yararları kullanılan bitkiye bağlı olarak değişebiliyor. Örneğin karahindiba çayı sindirimdeki gelişmelerle bağlantılı ve detoksifikasyona yardımcı oluyor.
Sayfayı Paylaş