Bu içeriği beğenebilmek için giriş yapmalısınız.
Giriş YapKarb.
1.28 gr. (%80)
Protein
0.18 gr. (%11)
Yağ
0.15 gr. (%9)
100 gr | 1 Porsiyon (Orta) | |
---|---|---|
Karbonhidrat (g) | 63.94 | 1.28 |
Protein (g) | 9.11 | 0.18 |
Yağ (g) | 7.43 | 0.15 |
Lif (g) | 37 | 0.74 |
Kolesterol (mg) | 0 | 0 |
Sodyum (mg) | 55 | 1.1 |
Potasyum (mg) | 814 | 16.28 |
100 gr | 1 Porsiyon (Orta) | |
---|---|---|
Kalsiyum (mg) | 1890 | 37.8 |
Vitamin A (iu) | 3800 | 76 |
Vitamin C (mg) | 50 | 1 |
Demir | 123.6 | 2.47 |
100 gr | 1 Porsiyon (Orta) | |
---|---|---|
Karbonhidrat (g) | 63.94 | 1.28 |
Protein (g) | 9.11 | 0.18 |
Yağ (g) | 7.43 | 0.15 |
Lif (g) | 37 | 0.74 |
Kolesterol (mg) | 0 | 0 |
Sodyum (mg) | 55 | 1.1 |
Potasyum (mg) | 814 | 16.28 |
Kalsiyum (mg) | 1890 | 37.8 |
Vitamin A (iu) | 3800 | 76 |
Vitamin C (mg) | 50 | 1 |
Demir | 123.6 | 2.47 |
Akdeniz’e özgü bir bitki çeşidi olan kekik, yemeklerde lezzet verici olarak kullanılıyor. Aynı zamanda çayı ve yağı da bazı hastalıkların semptom ve şikayetlerinin azaltılmasına etki ederek tedaviye yardımcı oluyor. Ülkemizde Trabzon kekiği, sivri kekik, İspanyol kekiği, dağ kekiği, beyaz kekik, yayla kekiği, kara kekik, İzmir kekiği gibi kekik çeşitleri yaygın olarak bulunuyor.
Genellikle kurutulmuş olarak kullanılan kekik, yüksek oranda folik asit, A, K, E ve C vitaminleri ile çinko, demir, fosfor, selenyum, magnezyum, kalsiyum ve potasyum minerallerini içeriyor. Aynı zamanda lif açısından da zengin olan kekik otu, kendine has kokusunu ve aromasını veren karvakrol, beta-sitosterol, lutein, timol, oleanolik asit ve ursolik asit gibi antioksidan bileşenleri de içeriğinde barındırıyor. Çayı, yağı, suyu yapılabilen kekiğin faydaları ise oldukça fazla.
• Kan damarlarının genişlemesine yardımcı olan kekik, kalp-damar sağlığının tedavisini destekleyici rol oynuyor. Özellikle yüksek tansiyon ve ateroskleroz (damar sertleşmesi) hastalarının doktor kontrolünde tüketmesi öneriliyor.
• Yüksek oranda antioksidan içeren kekik, toksin maddelerin vücuttan atımını kolaylaştırarak bağışıklık sistemini güçlendiriyor ve vücudun enfeksiyonlara karşı savunma kapasitesini artırıyor.
• Düzenli olarak kekik tüketimi, kanser hücresi oluşumunu engellemeye yardımcı oluyor.
• Kekik çiçeklerinden elde edilen kekik yağı, iltihabı önleyici antienflamatuar özellik taşıyor. Özellikle gut ve romatoid artrit gibi iltihabi rahatsızlıkların tedavisine yardımcı oluyor. Kekik yağı ise yaraların üzerine sürüldüğünde iyileşme süresini kısaltıyor.
• Sindirim sistemini düzenleyici etkiye sahip olan kekik, özellikle yemek sonrasında ortaya çıkan hazımsızlık, gaz, şişkinlik, kramp ve ağrı gibi sindirim şikayetlerinin giderilmesine yardımcı oluyor.
• Adet döneminden bir hafta öncesinden başlayarak düzenli olarak kekik çayı tüketilmesi adet gecikmesi ve kramp, ağrı gibi adet semptomlarının azalmasını destekliyor.
• Yüksek oranda A vitamini içeren kekik, göz sağlığının korunmasında önemli rol oynuyor.
• Grip, nezle gibi soğuk algınlıklarında meydana gelen öksürük ve boğaz tahrişlerinde kekik çayı kullanarak, enfeksiyona neden olan virüs ve bakterilerin ortadan kaldırılmasına yardımcı olabilirsiniz.
Koyu ya da açık pembe çiçeklere sahip olan kekik, ballıbabagiller bitki ailesinde yer alıyor. Koyu yeşil yapraklara sahip olan bitki, yabani olarak orman, çimenlik, dağlık ya da kayalık alanlarda kendiliğinden yetişiyor. Sıcağı ve güneşi seven kekik bitkisini yabani olarak toplayabileceğiniz gibi evinizde de kolayca yetiştirebilirsiniz. Kekik yetiştirmek için dip kısmında delikler olan 30-40 santimetre çapında ve 20-25 santimetre yüksekliğinde bir saksı kullanabilirsiniz. Her türlü toprakta yetişebilen kekik, özellikle kum, kil ve gübre karışımlı zengin topraklarda daha verimli oluyor.
Kekik tohumdan ya da fide formundan yetiştirilebiliyor. Fide formunda yetiştirmek istiyorsanız, fideler arasında 15 santimlik boşluklar olduğundan emin olmalısınız. Fideyi diktikten hemen sonra can suyu vermeyi de unutmayın. Tohumundan yetiştirmek istiyorsanız, toprağın 3-5 santim altına kekik tohumu ekebilir ve toprağı nemli tutarak çimlenmesini hızlandırabilirsiniz. Güneşi seven bir bitki olduğu için, kekik saksınızı güneş gören bir yerde tutmaya özen göstermelisiniz.
Mayıs ayından ağustos ayına kadar çiçek açan kekiği taze olarak bu aylarda tüketebilir, kuru formunu ise yılın her döneminde rahatlıkla kullanabilirsiniz.
Kekik çayı özellikle soğuk kış günlerinin en sevilen içecekleri arasında yer alıyor. Faydalarının yanı sıra kendine özgü aroması ve lezzetiyle dikkat çeken kekik çayını günde 2-3 fincan içebilirsiniz. Taze ya da kurutulmuş kekik yaprağı ve çiçekleriyle hazırlayabileceğiniz bu bitki çayı için önce bir bardak suyu cezvede kaynatın. Üzerini kapatabileceğiniz bir bardağın içine 1-2 çay kaşığı kuru kekik ya da birkaç dal taze kekik koyun. Üzerine sıcak suyu ekleyerek 5-6 dakika demlemeye bırakın. Demlenen kekik çayını süzerek sıcak şekilde tüketebilirsiniz. Dilerseniz bal ile tatlandırabilirsiniz.
Kekik bitkisinin faydalarından yararlanabilmek için doğru bir şekilde muhafaza edilmesi gerekiyor. Bunun için taze kekiği ayıklayıp yıkadıktan sonra suyunu süzün. Temiz bir bez ya da kağıt havlu üzerinde iyice kuruttuktan sonra, kağıt havluya sarıp ya da buzdolabı poşetine koyup buzdolabının sebzelik bölümünde muhafaza edebilirsiniz. Uygun saklama koşullarında tazeliğini iki hafta koruyabilen kekikleri ihtiyaç duyduğunuz an kullanabilirsiniz. Kurutulmuş kekiği ise serin ve karanlık bir alanda rutubetten uzak tutarak saklayabilirsiniz. Kuru kekiği cam bir kavanoz içine koyup ağzını sıkıca kapatarak muhafaza etmeniz aromasını korumasını sağlayacaktır. Saklama alanında farklı aromatik bitki ve baharatların olmamasına da dikkat etmelisiniz.
Kekik, özellikle mangalda hazırlanan et yemeklerine çok yakışıyor. Et, tavuk ve balık gibi et ürünlerini mangal ve ızgara için hazırlarken kekikli soslar hazırlayabilirsiniz. Güveç yemeklerine de farklı bir lezzet katan kekik, salataların ve çorbaların vazgeçilmez baharatları arasında yer alıyor. Kahvaltılık soslara da hoş bir tat veren bitki, damak tadına göre tüm yemeklerde lezzet verici olarak kullanılabiliyor. Yemeklerde kullanılan kekiğin tuz alımını azaltıcı bir etkisi de bulunuyor.
Aşırı tüketiminde alerjik bünyeye sahip olanlarda olumsuz etkilere sebep olabilen kekik, güçlü aromatik yağları nedeniyle gebelikte kasılmalara neden olabiliyor. Ayrıca adet kanamalarını artırıcı özelliğe sahip olan kekiğin, kan sulandırıcı ilaçlarla birlikte tüketilmemesi öneriliyor. Sindirimi artırıcı etkisinden dolayı mide asitlerini aşırı derecede uyarabiliyor. Özellikle ülser ve gastrit problemi yaşayanların kekik ve kekik ürünlerini tüketmeden önce bir uzmana danışması önemli. Son olarak tansiyon hastalarının da aşırı kekik tüketiminden kaçınmalarında yarar var.
Kekik, taze ya da kuru formunda yemekler için yaygın olarak baharat şeklinde kullanılıyor. Kekik çayı özellikle boğaz enfeksiyonları ve soğuk algınlığı semptomlarının tedavisine yardımcı olması için tercih ediliyor. Mide ve bağırsak rahatsızlığının semptomlarını önlemek amacıyla kekik suyu şeklinde tüketilebiliyor. Kekik çiçeklerinden elde edilen kekik yağı, ticari kozmetik ürünlerinde yaygın olarak kullanılıyor. Şampuan, saç kremi, cilt bakım ürünleri, sabun, vücut yağları, merhem ve ağız gargaraları ile diş macunlarının yapısında kekik yağı bulunuyor. Kurutulmuş kekikten hazırlanan kekik suyu, ödem atımını hızlandırmak için kullanılıyor. Aynı zamanda dağ kekiklerinden beslenen arıların ürettiği kekik balı, kahvaltılarda sağlıklı bir alternatif olarak yerini alıyor.
Kekiği tek başına ya da diğer aromatik bitkilerle karıştırarak kullanabilirsiniz. Kendine has bir aromaya sahip olan bu bitkinin yerine benzer özelliklere sahip nane, biberiye, dereotu, maydanoz, fesleğen ya da kişnişe yönelebilirsiniz.
Hemen hemen dünyanın her bölgesinde yabani ya da bahçe bitkisi olarak yetiştirilebilen kekiğin geçmişi binlerce yıl öncesine dayanıyor. Akdeniz kökenli olan bitkinin antiseptik özelliği sayesinde eski Mısır’da mumyalama işleminde kullanıldığı rivayetler arasında. Romalılar ise kekiği cesaretin gücü ve sembolü olarak görürdü. Aynı zamanda kekiği, peynir ve alkollü içecekler için bir lezzet olarak kullandılar.
Ortaçağ'da veba salgınları sırasında, kekiğin aktif antiseptik bileşiği olan timolün enfeksiyondan koruduğu düşünülürdü ve hastalığın neden olduğu cilt lezyonlarını tedavi etmek için kullanılırdı. Belgelenmiş tarihi boyunca kekik, hoş bitkisel lezzeti ve antibakteriyel özellikleri nedeniyle gıdaların muhafazasında önemli rol oynamıştır. Hipokrat, Akdeniz kekiğini astım ve nefes darlığı zehirlenmeleri için tedavi amaçlı kullanmıştır. Kan pıhtısını önleyici olarak balla karıştırılmasını, boğaz ağrısında hardalla karıştırılarak dıştan sürülmesini ve dikkatli kullanılması gerektiğini yazmıştır. Antik Yunanlılar kekiği tapınaklarda tütsü olarak kullanırlar ve banyo suyuna eklerlerdi.
Sayfayı Paylaş