Yaşamın Her Döneminde Beslenme
Yaşamın her döneminde vücudun ihtiyacı farklıdır. Bu nedenle, belli yaş dönemlerinde beslenmede değişiklikler yapılmalı ve ihtiyaçlara göre beslenilmelidir.
0-6 Ay Arası Beslenme
Anne sütü, doğumdan itibaren ilk 6 ay süresince, bebeğin tüm gereksinimlerini tek başına karşılayabilen mükemmel içeriğe sahip, yaşayan, doğal bir gıdadır. Bu dönemde tıbben gerekli olmadıkça bebeğe anne sütünden başka, su da dahil olmak üzere hiçbir ek gıda verilmemesi önerilmektedir. Altı aydan sonra uygun şekilde başlanacak olan ek gıdalarla birlikte emzirmeye iki yıl devam edilebilir.
Emzirmenin Yararları
- Her zaman sterildir. Isı derecesi idealdir.
- Besin öğesi bileşimi, bebeğin gereksinimlerine uygundur.
- Koruyucu etmenler içerir.
- Bebeğin ruhsal, bedensel ve zihinsel gelişimine yardımcı olur.
- Solunum yolu ve gastrointestinal enfeksiyonlar daha az görülür.
- Çene ve diş gelişiminde rolü vardır.
- Bazı kronik hastalıkların oluşma riskini azaltır.(Obezite, tip I diyabet, çölyak hastalığı gibi.)
- Alerjiye karşı koruyucudur.
Doğal beslenmenin sağlanamadığı durumlarda, anne sütüne yakınlaştırılmış inek sütünden yapılan ve formül süt olarak hazırlanan hazır mamalar kullanılabilir. Bu tip beslenmeye doğal olmayan beslenme denir. Doğal beslenemeyen bebekler de; solunum yolu enfeksiyonları, kusma, aspirasyon, gaz sancıları (özellikle inek sütü proteini alerjisi durumunda) daha sık görülür. Alerjik sorunlar daha erken ortaya çıkar.
Doğal olmayan beslenmede, beslenmenin kontrolü ağırlıklı olarak annededir. Ek besinlere geçildiğinde bebek, beslenmeyi kendi kontrolüne almak ister. Bu durum eski beslenme alışkanlığı nedeniyle annede uyum güçlüklerine yol açar. Anne bebeği zorla beslemeye çalışır. Bu nedenle bebek besini reddetmeye çalışır.
Oysa anne sütünde kontrol bebekte olduğu için ek besinlere geçildiğinde, bu tip beslenme sorunlarına daha az rastlanır.
6-12 Ay Arası Beslenme
Anne sütü ilk 6 ay tek başına yeterli olmakta, ancak sonrasında artan gereksinimler nedeniyle tamamlayıcı besinler gerekmektedir. Sağlıklı büyüme ve gelişme için, 6. aydan itibaren anne sütü ile beraber tamamlayıcı besinlere de başlanmalıdır.
Tamamlayıcı beslenme, hızlı büyüme süreci içinde olan bebeğe, anne sütünün yanında onu destekleyen ve tamamlayan besinlerin verilmesi demektir. Bu dönem 6.aydan başlayarak/itibaren 2 yaşına kadar sürebilir. Tamamlayıcı besinler bebek için özel hazırlanabileceği gibi, uygun olduğu takdirde ailenin tükettiği besinler arasından da seçilebilir.
Bebeklerde ek besinlere başlarken dikkat edilecek noktalar:
- Bir seferde sadece bir çeşit besine başlanmalıdır. Eğer iki veya daha fazla besin aynı anda verilirse, bulguların/yan etkilerin(alerji, kusma gibi) nedeni saptanamaz.
- Bir haftada sadece bir çeşit besin, günde en az 1 kere makul miktarda denenmelidir. Bazı besin alerjileri uzun sürede ve birkaç porsiyon tüketildikten sonra reaksiyon oluşturabilirler.
- Yeni bir ek besine başlandığında aynı zamanda viral bir enfeksiyon varsa veya bebek diş çıkarıyorsa bulgular karışabilir. Böyle bir durumla karşılaşıldığında, yeni besine farklı bir zamanda yeniden başlanmalıdır.
- Yeni bir besine başlandığında reaksiyon görüldü ve besin diyetten çıkarıldığında bulgular azaldıysa; bir hafta sonra, yeni bir besine başlamadan önce 2-3 gün daha beklenmelidir. Bakteriyel deri enfeksiyonu gibi farklı etkenler varsa, bu süreçte ortaya çıkması sağlanmış olur.
- Yumurta, balik-sezonu-acildi">balık gibi sıklıkla alerjiye neden olan besinlerden önce; kalori/muz">muz, tavuk gibi besinlere başlanmalıdır.
- Ek besinlere, besin değeri yüksek gıdalardan başlanmalıdır.
- Denendiğinde, yaşamı tehdit eder derecede reaksiyon oluşturan besinler çocuğun ve gerekirse ailenin de yaşamından çıkarılmalıdır.
1-2 Yaş Arası Beslenme
Anne sütü ile beslenmenin 2 yaşına kadar sürdürülmesi önerilmektedir. Bu dönemde çocukların enerjilerinin üçte biri, anne sütünden sağlanabilir. Ancak anne sütü ile beslenme bu yaştaki çocuğun diğer besinleri almasını engellememelidir. Memeden ayrılmak gerektiğinde ise, bu aniden yapılmamalı, önce gündüz öğünleri kaldırılıp ardından gece anne sütü ile beslenme sonlandırılmalıdır.
Ancak bu dönem asla anne ile de ayrılığın gerektiği (örneğin annenin işe başlaması) bir döneme denk getirilmemeli; anne, ilgisini çocuktan bu dönemde çekmemelidir.
1-2 yaşındaki çocuklar için önerilen günlük besin miktarları
Ekmek, pirinç, bulgur, makarna v.b. : 4 porsiyon
Sebze, meyve : 2-3 porsiyon
Süt, yoğurt, peynir : 2 porsiyon
Et, tavuk, balık, kurubaklagil : 1-2 porsiyon
Şeker, reçel, bal, pekmez toplamı : 1-2 yemek kaşığı
Kahve ve sıvı yağlar toplamı : 1-2 yemek kaşığı
Okul Öncesi Dönemde (2-5 Yaş) Beslenme
Okul öncesi dönem, yaşamın en duyarlı dönemlerinden biridir. Bu dönemde içinde bulunulan çevre, alınan uyarılar, çocuğun fiziksel, zihinsel, sosyal ve ruhsal yönden büyüme ve gelişiminde çok etkin rol oynar. Yeterli ve dengeli beslenme, doğumdan ölüme kadar insan yaşamı boyunca yalnız fizyolojik gereksinimin giderilmesi için değil, aynı zamanda psikolojik ve sosyolojik gereksinimleriningiderilmesinde de önemli bir yer tutar. Araştırmalar yetersiz ve dengesiz beslenmiş çocukların, hem fiziksel hem de mental yönden geri olduklarını; sevgisiz ve ilgisiz yetiştirilen çocukların yeterli beslenseler dahi mental yönden geri olduklarını ortaya koymuştur. Okul öncesi dönem, yetişkinlik için temel oluşturan pek çok alışkanlığın geliştirildiği bir dönemdir. Bu dönemde yeterli ve dengeli beslenme kadar, iyi geliştirilmiş sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinmek de önemlidir.
Ancak unutulmamalıdır ki, çocuğun sağlıklı bir okul dönemi geçirmesi, doğumdan o döneme kadar geçirdiği dönemin sağlıklı olmasına bağlıdır.
Okul öncesi dönem için önerilen günlük besin miktarları
Ekmek, pirinç, bulgur, makarna v.b. : 6 porsiyon
Sebze : 2 porsiyon
Meyve : 2 porsiyon
Süt, yoğurt, peynir : 2 porsiyon
Et, tavuk, balık, kurubaklagil : 2 porsiyon
Şeker, reçel, bal, pekmez toplamı : 20-30 g
Kahve ve sıvı yağlar toplamı : 20-25 g
Okul Çağı Çocuklarının Beslenmesi
Okul çağına gelmiş çocukların beslenmesi, sağlıklı beslenme alışkanlıklarının kazanılması ve erişkin yaşta belirtileri çıkabilecek olan çeşitli sağlık sorunlarının önlenmesi açısından önem kazanmaktadır. Bunun yanı sıra hareketsiz yaşam alışkanlığının engellenerek, yaşa uygun düzenli fiziksel aktivite alışkanlığının kazandırılması da erişkin çağda sağlıklı bir yaşam sürdürülebilmesi için elzemdir.
Sağlıklı beslenmenin temel ilkeleri, bu dönem için de geçerlidir. Bunlar ;
- Besinlerde çeşitliliğin sağlanması,
- Sağlıklı vücut ağırlığının korunması,
- Nişastalı karbonhidratlar ile liften zengin besinlerin sık tüketilmesi,
- Yağ ve şekerin sınırlandırılması,
- Vitamin ve minerallerin yeterli düzeyde alınması.
Okul Çocukları İçin Önerilen Günlük Besin Miktarları
Ekmek, pirinç, bulgur, makarna v.b. : 6-11 porsiyon
Sebze : 2 porsiyon
Meyve : 2-4 porsiyon
Süt, yoğurt, peynir : 2 porsiyon
Et, tavuk, balık, kurubaklagil : 2-3 porsiyon
Şeker, reçel, bal, pekmez toplamı : 40 g
Kahve ve sıvı yağlar toplamı : 30 g
Ergenlik Döneminde Beslenme
Çocukluktan yetişkinliğe geçiş dönemi, ergenlik dönemi, olarak adlandırılır. Kızlarda 11–18, Erkeklerde 13–18 yaşlar arasını kapsar. Ergenlik dönemi, bebeklikten sonra en hızlı büyümenin olduğu önemli bir dönemdir. Ergenlerin maksimum büyüme potansiyellerine erişebilmeleri için, beslenme önemli bir faktördür. Bu dönemde yetersiz beslenenlerin, genetik potansiyellerini yakalayamadıkları belirtilmektedir. Ergenlik dönemindeki sağlıklı beslenme ileri yaşlardaki bazı hastalıkları önlemenin yanı sıra, geleceğin anne babaları için olumlu ve kalıcı beslenme alışkanlığı kazandırma açısından da önemlidir.
Ergenlik dönemi için önerilen günlük besin miktarları
Ekmek, pirinç, bulgur, makarna v.b. : 9-11 porsiyon
Sebze : 3-5 porsiyon
Meyve : 2-3porsiyon
Süt, yoğurt, peynir : 5 porsiyon
Et, tavuk, balık, kurubaklagil : 2-3 porsiyon
Şeker, reçel, bal, pekmez toplamı : 50-60 g
Kahve ve sıvı yağlar toplamı : 35-40 g
Yetişkinlik Döneminde Beslenme
Geleneksel anlamıyla yetişkinliğe geçiş terimi, “ergenlik ile genç yetişkinlik arasında yer alan, yetişkin olma yolunda adımlar atılan ve çok kısa bir süreyi kapsayan bir dönem” olarak tanımlanabilir.
Eğitimi tamamlama, evlilik, ana baba olma, ve kendine ait bir evde yaşama gibi yetişkinliğe dair göstergeler; günümüzde yirmili yaşların sonlarına doğru ilerlediği için, 18-29 yaş arasındaki bireylerin gelişimlerinin doğasını da etkilemiş ve bireyler arasında belirgin farkların doğmasına sebep olmuştur.
Hiç şüphesiz bu dönemde de sağlıklı beslenme son derece önemlidir.
İleriki yaşlarda rastlanacak hastalıkların önlenmesinde, geciktirilmesinde ve tedavi edilmesinde, beslenme etkin bir rol oynamaktadır. Yeterli ve dengeli beslenme, fonksiyonel durumun sürdürülmesi ve olası sakatlıklardan korunmada önemlidir.
Yaşlılık Döneminde Beslenme
Yaşlılık dönemindeki beslenme, yaşlanma süreci boyunca vücutta meydana gelen değişikliklerden, kronik hastalıklardan, kullanılan ilaçlardan, fiziksel, psikolojik, sosyal ve ekonomik durumdan etkilenir. Yaşlanma sürecinin doğal bir sonucu olan bu değişikliklere, normal şartlarda, uygun bir beslenme planı, düzenli fiziksel aktivite ve koruyucu önlemlerle (sigara içmemek gibi) uyum sağlanabilir. Ancak yaş ilerledikçe görülme sıklığı artan yüksek tansiyon, kalp-damar hastalıkları, böbrek hastalığı, şeker hastalığı gibi kronik hastalıklar olduğunda, bu hastalıklara özel diyetlerin uygulanması gerekmektedir.
İlk yorumu sen yap